Eve doğru ilerliyordum sokaklar tenhaydı kimse yoktu evden fazla uzaklaşmamıştık ama o kadar tedirgindim ki hayır hayır şuan kendimi düşünmüyorum aklım Moon'daydı ona ne olmuştu birden yine o gece ki gibi tuhaf davranmıştı.
Eve vardığımda hemen odama çıktım yatağıma yatıp düşünmeye başladım Moon'un neyi vardı o beni öpmüştü uzun zaman sonra bu kadar güzel bir duygu hissettikten sonra yine eski ruhsuz Glarey olmuştum. O adam da kaç gündür gelmemişti. Gözlerimin ıslandığını anladığımda daha çok ağlamaya başladım her zamankinden daha çok ağladım içimdeki bütün dolmuşluğu dışarı akıttım gözlerimden bir bir düşürdüm acılarımı.
Gözlerimi açtığımda acısından duramayıp tekrar kapattım sabah çoktan olmuştu. Annem kahvaltı için ısrar etsede hiç bir şey yemek istemiyordum odamda kalıp araştırmalarıma devam ettim. Kendimi o adamı bulmaya adadım ailemle bile bu konuyla ilgili konuştum ödevim olduğunu söyleyip röportaj yaptım onlarla ama bu tarz bir şey görmediklerini söylediler James de bana Linda ve Moon'la da yapmam gerektiğini söyledi bende Lindayı arayıp bize gelmesini söyledim.
Kapıyı açtığımda güzel gülümsemesiyle Lindayı gördüm bugün yine çok tatlı olmuştu onu kore kızlarına çok benzetiyordum. Beni görünce boynuma atladı ve beni öptü buz gibi teni beni rahatsız etmiyordu artık. Nedenini de hiç sormamıştım neden bu kadar soğuktular acaba hastalıkları falan mı vardı. Bu konuyla daha sonra ilgileneceğim.
"Evet röportaj için burdayım matmazel"
"tek mi geldin"
"evet başka birini mi daha mı bekliyordun"
"hayır tabi ki yani sen kendin mi geldin anlamında sordum"
"Moon beni bıraktıktan sonra döndü" yaşadığım üzüntü daha da artmıştır benle yüz yüze bile gelmek istemiyordu artık ben ona ne yapmıştım sanki ben mi dedim öp beni diye.
"Glarey nereye daldın hadi sor bekliyorum"
"kaç senedir burda yaşıyorsun"
"20 yaşındayım 20 yıldırda burdayım"
"tek mi yaşıyorsun ,ailenle mi?"
"2 abim 1 erkek kardeşle yaşıyorum"
"Bir abin daha mı var senin?"
"Evet" Linda sorularıma çok ciddi cevaplar veriyordu.
"Kasabada yırtıcı bir hayvan veya daha farklı bir şeyle karşılaştın mı ?"
"Başka bir şeyden kastın ne?" Sorularım artık onu tedirgin ediyor gibiydi emin değilim. Neden başka bir şey sorusuna takılmıştı ki
"Bilmiyorum soruyorum sadece"
"Hayır görmedim"
"Peki kırmızı gözlü herhangi bir şey gördün mü"
"Bunlar ne değişik sorular"
"Seni tedirgin eden ne Linda"
"Hayır tedirgin değilim"
"O zaman devam edelim"
"Glarey bırak şimdi ödevi falan neden gözlerin bu halde senin" Linda konuyu değiştirmek istercesine soruyu bu sefer bana yöneltti bu sefer tedirgin olan bendim "alerji oldu polen beni bu hale getirdi"
"tamam uzatmayacağım ama hayatında bir kez olsun doğruyu söylemeyi dene, bu arada seni bu ödevinle ilgili birine götürebilirim"
"kim" bana yardım mı etmek istiyordu şimdi. Sanki oda bir şeylerin açığa çıkmasını istiyor gibiydi anlam veremiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AY IŞIĞININ KADERİ
FantasyHayattan bir beklentisi olmayan,yıllardır aynı hayatı yaşayan Glarey'nin hayatı bu sakinliği yüzünden alt üst olur. Yıllardır yaşadığı hayat ona mutluluk getirdiğini düşünürken ay'ın iki yüzü her şeyi değiştirir. Görmediği yaşamadığı her şeyi yaşaya...