Öylece kaldı karşımda gözlerinde o alevle. Ne olacak şimdi beni de o ateşte yakacak mı yani neden bana böyle bakıyordu.
"O ismi nereden biliyorsun" gözleri hala ateş ediyordu ama sesi sakindi.
"Eric" sadece isim verdim aslında ona hiç söylemeyecektim ama tutamadım kendimi neden onu bir kızla beraber düşünürken böyle tuhaf hissediyordum kalbim hızlı atıyordu ama bu heyecandan değil başka bir şeydendi nasıl bir duygu bu böyle.
"Bu konuda sana anlatacak bir şeyim yok ne biliyorsan o"
"Yani çok sevdin onu"
"Çok sevdim" bunu duymak rahatsız etmişti.
"Neden ölüme ittin onu o zaman"
"Bu seni alakadar etmez anladın mı"
"Tamam Moon bir şey demedim açıklama"
"Glarey iyileştiğin gün burdan gideceksin bizi hayatından çıkaramazsın ama senin karşına bir daha çıkmayacağız merak etme uzaktan halledeceğiz her şeyi bizi görmeyeceksin bile... o zaman iyi olacaksın"
"Evet iyi olmaya ihtiyacım var ama söylediklerim içinse bunlar ben sadece sinirden öyle konuştum. Bana bir şey açıklamak zorunda değilsiniz hiç biriniz beni kandırmayın artık yeter beni bir kez daha ölüme itmeyin yeter. Orda çok kötü şeyler yaşadım Moon sinirlenmem normal üzülmem kırılmam her şey normal geliyor bana bir tek ölümüm normal değildi onu da o anı yaşayınca anladım"
"Söylediklerin değil aldığın yaralar...bu yüzden iyi olmaya ihtiyacın var". Bir daha karşına çıkmayacağım."
Neden,neden üzülüyordum şu an ona kızgınım kırgınım sinirliyim ama hep yanımda olsun istiyorum neden.
"Tamam iyi olur"
" iyi olur mu sahiden?" Bu sefer başka bakıyordu çok başka her bakışı başkaydı zaten hepsi farklı duygular hissettiriyordu bana.
"Buna alışmamalıydım"
"Neye?"
" Her baktığında hissettirdiğin farklı duygulara"
Küçük bir tebessüm etti sonra öyle bir şey oldu ki bu an dursun istedim bana baktığı gözleri o gözler işte beni buldular kavuştum sonunda onlara."Islak toprak kokusu" dedim. Bu sefer daha büyük güldü
"Neden gözlerime böyle diyorsun"
"Çünkü hem deniz hem toprak. Yürüdüğüm yağmurlu yollarda bastığım her ıslak toprak kokusunda senin gözlerin geliyor aklıma bu gözleri görünce o kokuyu alıyorum sanki öyle bir koku ki tarif edemiyorum. Sen benim gözlerime bakınca ne görüyorsun?" Durdu kendini dikleştirdi ve gözlerime dikti gözlerini baktı...baktı.
"Yemyeşil bir diyar düşün içinde sadece huzur var. Büyük bir ağaç dalına yapılmış bir salıncak her yer kır çiçeği. Sen salıncaktasın sallanıyorsun gülüyorsun ama nasıl güzel gülüyorsun mutlusun...iyisin... yani kısacası huzur. Ben senin gözlerinde huzurun kokusunu alıyorum"
O konuştukça benim içim gidiyordu. Öyle konuşuyor ki içimde çiçekler böcekler kelebekler her şey uçuyor konuyor yine uçuyordu. Sonra yine o takıntılı beynim her şeyin için sıçtı ve aklıma Violet geldi tüm büyü bozuldu o kız ölmüşken ben burda onun eski sevgiliyse bir şeyler yaşıyordum yanlıştı bu evet yanlıştı haksızlıktı o kıza. Moon'u da anlamıyordum kendinden uzaklaştırmaya mı çalışıyor yoksa yakınlaştırmaya mı ne bu ya.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AY IŞIĞININ KADERİ
FantasyHayattan bir beklentisi olmayan,yıllardır aynı hayatı yaşayan Glarey'nin hayatı bu sakinliği yüzünden alt üst olur. Yıllardır yaşadığı hayat ona mutluluk getirdiğini düşünürken ay'ın iki yüzü her şeyi değiştirir. Görmediği yaşamadığı her şeyi yaşaya...