Kalbim öyle hızlıydı ki, atış hızına yetişmek zordu. Kriz geçireceğimi sanarken hiç öyle olmamıştı derin nefesler alarak yattığım yatakta kendime gelmeye çalışıyordum. Duygularım karmakarışıktı her şeyi hissediyordum şu an korkuyordum , mutluydum, endişeliydim, utanmıştım...bu kadar duyguyu hissettmem normal değildi. Hayatımdaki hiç bir şey normal değildi.
Ben duygularımı kontrol ederken kapı açıldı ve kim olduğunu görmeden hemen gözümü kapatıp uyuyormuş gibi yaptım.
"Hiç gözlerini kapama uyumadığını biliyorum" bu Moondu ama ona cevap vermedim uyuyormuş gibi yapmaya devam ettim.
"Aç gözlerimi glarey uyumadığını biliyorum" yine cevap vermedim ona. "Öyle mi bunu sen istedin"
Sesi çok yakındaydı hissedebiliyordum. Karnımda hissettiğim el ile gıdıklanmaya başladım öyle çok gülüyordum ki karnıma ağrılar girmişti
"Tamam dur ,lütfen dur , çok...çok gıdık..ahahahaha...gıdıklandım..ahahahaah" gülmekten konuşamamıştım. Uyandığımı görünce durdu.
"Uyumadığını biliyordum, neden uyuyor gibi yapıyordun"
"Sen... sen beni gıdıklarsın ha" etrafa bakındım ve elime aldığım yastıkla ona vurmaya başladım.
"Sen...sen bana vurursun ha" oda diğer yastıkla bana vurmaya başladı, yastık savaşı yapıyorduk, yastığın içindeki tüyler dışarı çıktı ve her yer tüy oldu ama biz durmadık daha çok vurduk birbirimize hem gülüyorduk hem vuruyorduk. Moon en sonunda dayanamayıp kollarımdan tutup beni durdu ve yatağa sabitledi. Nefes nefese kalmıştım, derin nefesler alıp kalp atışımı normalleştirmeye çalışıyordum. Moon'un kırmızı gözleri gözlerimdeydi.
"Ee şimdi napacaksın"
"Moon bırak beni, kalk üstümden"
"Niye, dinlen işte nefes nefese kalmışsın"
Gözleriyle gözlerimin ta derinlerine iniyordu sanki beni çözmeye, anlamaya çalışıyordu sanki ama başaramıyordu.
"Bir gün çözeceğim"
"Neyi"
"Gözlerinin içindeki bu belirsizliği"
"Yok benim bir şeyim Moon hadi üstümden kalk"
Kalkmaya yeltendim an beni yine yatağa sabitledi. Yavaş yavaş bana doğru yaklaşmaya başladı burunlarınız değdiği an durdu. Nefeslerim hızlanmaya başladı, göğüz kafesim aşağı yukarı hareket ediyordu.
"Moon... ne yapıyorsun"
"Sence?"
"Bak biri gelicek bence..." diyemeden dudakları dudaklarımla buluştu. Uzunca öptü beni. Kırk yıllık hasreti varmış gibi öpüyordu, bana yıllarca öpücük biriktirmiş gibiydi hasretini gideriyordu benimle. Bense hiç hareket etmeden öylece duruyordum aklım dur dese bile kalbim izin ver diyordu. Yine mantığım ve kalbim arasında kalmıştım ama ipleri kalbimin ellerine vermiştim. Dudaklarını benden çekindiğinde gözlerim kapalıydı hala, beni izliyordu o şekilde.
"Tamam artık aç gözünü" şaşırmış şekilde yattığım yerden kalktım hemen ve elime geçirdiğim yastığı yüzüne vurdum.
"Kızım ne istiyorsun benden ya" gülüyordu ve yatağa uzanmıştı "istersen sende uzan" yatağı göstererek çok tuhaf bir bakış attı bana.
Yataktan kalkmaya yeltendim de elimden tuttu yine yatağa çekti beni , yine burun buruna kalmıştık bu durum beni çok utandırmaya başlamıştı içim içime sığmıyordu. Yine bana yaklaşmaya başladı bu sefer dudaklarımı es geçip alnımdan öptü tam o sırada kapı açıldı ve biri girdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AY IŞIĞININ KADERİ
FantasiaHayattan bir beklentisi olmayan,yıllardır aynı hayatı yaşayan Glarey'nin hayatı bu sakinliği yüzünden alt üst olur. Yıllardır yaşadığı hayat ona mutluluk getirdiğini düşünürken ay'ın iki yüzü her şeyi değiştirir. Görmediği yaşamadığı her şeyi yaşaya...