Yorulan ruhum, yoran insanlarla doluydu. Yorgunluk bir anlık değildi, ezelden varmış gibi hep süregelen bir histi. Öyle bir yerdeydim ki yerim dipsiz çıkılmaz bir yoldu. Adımlarımı attığım yerin bilinmezliğinde süregelen bu ıstıraba daha ne kadar katlanacaktım bilmiyordum. Tek istediğim bu yorgunluğumun sebebini hayatımın merkezinden uzaklaştırmamdı. Bu, ailemin bana sunduğu hayat ve beni ittiği karanlıktı. Şimdi karanlığımın altında bir ışık huzmesi gibiydi duyduğum ses ve ben bu sesi uzun zamandır duymak ister gibiydim.
Bu andan kurtulmak istercesine sesin geldiği yöne döndüm. Karşımda duran sert mizaçlı adamın içimde fırsat kollayan öfkeme engel olması gibiydi şu an yaşadıklarımız. Davudi sesi öfkesiyle bütünleşmişti. Ne yaşayacağımı bilmeden baktım adama, Oğuz'un da benden farkı yoktu. Koluma kavislenmiş elini çekip adama doğru birkaç adım attı. Adımlarının her biri tehdit unsuru gibi emin ve sertti. Yapabileceğinden çok yapamayacağının diğer yüzüydü aslında adımları. Ne yazık ki kendine güveni, bütün kimliğine zarar veriyordu.
"Sen kimsin de ne yapacağıma karar veriyorsun?" Sesindeki tını fazlasıyla tehlikeliydi. Yabancı adamda ise hiçbir korku emaresi yoktu. Soğuk bir ifadeyle Oğuz'a bakmaya devam ediyordu. O kadar sakindi ki ne olacağına dair hiçbir fikir yürütemiyordum. Karanlık havanın gölgesi düşmüş gibiydi gözbebeklerine. Sakinliği, Oğuz'u deli etmeye yetiyordu. Öfkesine öfkeyle karşılık verilsin istiyordu ama yabancı istediğini vermiyordu. Belki de biraz sinirlenmesi gerekiyordu.
"Bu soruyu bana değil kendine sor." Kaşlarım şaşkınlıkla havalandı. Cesareti sadece beni değil Oğuz'u da şaşırttı. Olaylar Oğuz açısından iyice ters yöne ilerliyordu. Kavga çıkmamasını umuyordum, Oğuz'un kendi gafletine düşmesi hem beni hem de genci tehlikeye atıyordu.
"Çek git, uğraştırma beni!" Hızla yanıma gelerek tekrar elimi tuttu. "Hadi," dedi sabırsız, bir o kadarda fevri hareketle. Daha önceden böyle bir muameleye denk gelmediği için gergindi. Genç adamın boğazına yapışsa biliyordu ki olay büyüyecekti. Bunun olmasını istemiyordu ama zorunluluk addedip fazla ileriye gitmiyordu.
"Beni duymadın sanırım." Yabancının sözü Oğuz'u daha fazla sinirlendirdiğinde tuttuğu öfkesini nefesinin arasından bıraktığı solukta başlattı. Umduğumdan da uzun sürdü olay, genç sanki hiç korkmuyordu. Olduğu yerde durdu. Yabancı tekrar bize yaklaştı. Oğuz ise elini kaldırıp gencin boğazına yapışacakken yabancı adam hızla Oğuz'un elini tutup onu ters bir hamlenin içine soktu. Şaşkınlıkla kavgalarını izledim. Gözlerim korkuyla irileşti.
"Bak aslanım, bu fevriliğin canını yakar. Hiç önermem!" Hızla itti Oğuz'u. Oğuz asla sakin kalmadı. Hatta öyle bir öfkelendi ki yabancıyı dinlemedi.
Aralarında büyük bir kavga çıkacaktı, bunun olmasına izin vermeden koşarak bara yaklaştım. Biraz uzak kaldığı için olaya hemen müdahale edememiştim. Hemen barın köşesinde duran güvenliğe, "Yardım edin," diye bağırdım. Güvenlik beni duyduğu an da hızla yanımıza koştular. Oğuz'la yabancı adamı birbirinden ayırıp kavga etmelerini engellediler. Oğuz burnundan soluyordu fakat yabancı hâlâ sakinliğini koruyordu. O, zaten Oğuz'un aksine kavgaya girişmemişti, sadece Oğuz'un hamlelerini etkisiz hâle getirmeye çalışıyordu; başarıyordu da...
"Hey! Sakin olun, ne oluyor burada?" Orta yaşlarda iri cüsseli olan güvenlik konuştuğunda Oğuz söze atıldı. Gereksiz kavganın içerisindeydi şu an. Acınası hâldeydi. "Bana bak, bir daha seni görmeyeyim yoksa senin için hiç iyi olmaz." Bu tavrı sadece kendini küçük düşürüyordu. Yabancı onu umursamaz gibiydi. Yüzümü buruşturarak onun bu tavrına karşın bağırdım.
"Oğuz!" Buna bir son vermeliydi. Sinirden güvenliğe dönerek, "Beyefendinin bir suçu yok," diye devam ettim. Sözlerim üzere Oğuz hızla bana bakıp kaşlarını çattı. Sinirlenmesi umurumda değildi. Olanlardan ders çıkarmamış gibi tekrar yanıma yaklaşacakken güvenlikten yardım istemem işe yaramış, Oğuz'u buradan uzaklaştırmışlardı. Bu geceyi sağ salim atlatmıştım fakat Oğuz yine durmayacaktı. Bu hakkı ona annem vermişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GECENİN NEZDİNDEKİ AY
SpiritualBir arayışın içinde olan genç kızın yolu hiç umulmadık yerde çıkar. Karşısına çıkan sert mizaçlı adam onu istemediği bir durumdan kurtarmıştır ama bu karşılaşma aralarında büyük bir gelişmenin nedeni olacaktır. Aradığını genç adamda bulan Aymira, bü...