Για σένα είναι η μεγαλύτερη αμαρτία για μένα

169 12 6
                                    

Bölüm şarkısı; Arctic Monkeys-No Buses

•••BÖLÜM ALTI: SENİ DÜŞÜNMEK EN BÜYÜK GÜNAH BANA

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

•••
BÖLÜM ALTI: SENİ DÜŞÜNMEK EN BÜYÜK GÜNAH BANA

Gecenin bir yarısı tekrar geliyorsun aklıma. Yüzün, ellerin, gözlerin, dudakların... Ne kadar baksamda yetmeyecek sana. Sana yazdığım şiirlerin hiçbiri yetmeyecek seni tarif etmeye. Dinlediğim her şarkı seni hatırlatıyor bana. Okuduğum her satır seni hatırlatıyor bana. Elimdeki fotoğrafın hüzün veriyor bana. Beni delicesine mutlu edende, üzende sensin. Ben seni bu denli severken senin başka birini sevmen... Ona dokunman, onu öpmen, ellerini tutman... işte bu beni paramparça ediyor. Aşk hayatını ya cennet yapardı ya da cehennem. Senin uğruna cehennemde yanmaya razıydım ben.

İki gün geçmişti. Her gün iç sesimle boğuşuyor, onu susturmak için hayallerime sığınıyordum daha fazla. Bu iki gün içinde nadiren birileriyle konuşmuş, nadiren günlük işlerimi yapmıştım. Kurduğum hayallerin en tehlikeli yanıydı işte bu. İnsanı gerçeklikten koparıyordu. Zamanla günlük işlerini bile yapamaz hale geliyordun.

Artık evden dışarı çıkmaya kara vermiştim. Bu yüzden Joseph ile Griffith Gözlem Merkezi'ne gidecektik. Üstümdeki bordo gömleğin kollarını kıvırıp evden çıktım ve üniversitenin önünde beni bekleyen Joseph'in yanına gittim. Joseph'in eski model kırmızı volkswagn vw beetle arabasına binip yola koyulduk.

Gözlem yeri Los Angeles'tan dokuz kilometre uzaktaydı. Bu yüzden Joseph'in arabasıyla gidiyorduk. "Araban kesinlikle aşık olunacak kadar güzel Joseph." "Beğenmene sevindim. Yeni çıkan son model arabalardansa bu nostaljik arabaları tercih ederim".

Onu kısaca onayladım ve camı açıp rüzgarın tenime değmesine izin verdim. "İstersen müzik açabilirsin." dedi Joseph. Telefonumu çıkardığı ses bombasına bağlayıp Arctic Monkeys'ten No Buses açıp geriye yaslandım.

"Arctic Monkeys ha?"

"En sevdiğim gruplardan biridir."

Şarkı sözlerine uyum sağlayarak sordu. "Lady, where's your love gone? (Hanımefendi, aşkınız nereye gitti) "

Yüzümdeki gülümseme ile devam ettim. "It was the *antiseptic to the sore. (Ağrıyan *antiseptik olsa gerek.)"

Bu şarkının son sözleri beni hep duygulandırmıştır. Tekrar dinlediğim o satırlar bembeyaz kesmemi sağlamıştı. "And now realizing it won't change a think. Realizing it won't change a think. (Ve şimdi farkına varmak hiçbir şeyi değiştirmeyecek. Farkına varmak hiçbir şeyi değiştirmeyecek.)"

Uyumsuz Hayaller | Cameron MonaghanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin