Κάτω από το ίδιο αστέρι

112 12 7
                                    

Bölüm şarkısı; Cameron Monaghan- Lost İn LA

Bölüm şarkısı; Cameron Monaghan- Lost İn LA

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

•••
BÖLÜM ON BEŞ: AYNI YILDIZIN ALTINDA

R

üzgar saçlarımı karıştırıyor. Ağzımda bir sigara, kolumda bir iğne ve boğazıma sarılı bir ip. Gözler şiş, gözler hep şiş. Sigara asla sönmüyor, ve ip ise sırasını bekliyor. Ne zaman vazgeçeceksin? diyor bana. Ben size hiç anlatmadım, sizse hiç dinlemedeniz. Kalbimde mazinin acısı her geçen gün daha da aydınlığa çıkıyor. Bakmayın, diye saklıyorum. Gün ışığını gecenin karanlığıyla kapatıyorum. Ve Ay, meftunu olduğu Güneş'e muhtaç kalıyor. Ay, Güneş'e hep muhtaç. Güneş ise Ay'a tutkun.

Clara beni içeri almıştı. Yarım saattir koltukta boş boş oturup parkeye bakıyordum. Clara mutfaktan bir bardak su getirdi ve bana verdi. Beni ilk defa böyle görmüyordu. Daha beterlerini görmüştü. Clara hep sabırlı olmuştu, o hep benim yanımda olmuştu. "Artık anlatmak ister misin?" diye sordu bir anne edasıyla.

Elimdeki bardağın içindeki suyu kafama diktim ve boş bardağı sehpanın üzerine koydum. "Ben birine meftun oldum." dedim.

Clara kaşlarını çatarak sordu. "Ne?" Türkçe söylediğim cümleyi ona tekrar ingilizce söyledim. Clara'nın yüzü tuhaf bir hal almıştı. "Kaç yıl geçti aradan?" diye sordu. "Neredeyse altı yıl."

"Kim peki?" diye sordu. Gözlerimi kapattım ve Clara'ya doğru konuşmaya başladım. "İstemiyorum." dedim ağlamaklı bir sesle. "Kimseyi sevmek istemiyorum Clara. Bu, bu çok can yakıyor ve tekrar canımın yanmasını istemiyorum. Anlıyor musun?"

Oturduğu yerden kalktı ve yanıma oturdu. Kollarıyla beni sararken konuştu. "Nereden bu kadar emin olabilirsin? Her şeye imkansız olarak bakma. Bu çok güzel bir şey. Daha önce yaşadığın şeyler şu an tekrar yaşayacağın anlamına gelmez. Belki canın yanmayacak."

"İmkansız." dedim. Ardından ekledim. "Canım her türlü yanıyor. Ona yakın olmakta, uzak olmakta acı veriyor." Kendime itiraf edemediğim ne varsa anlatmaya başladım. Kaçtığım şeylere yakalandım o an. Korktuğum her şey başıma gelmişti.

"Kim bu?" diye sordu. "Cameron." diye fısıldadım. Clara anın şokuyla yüzüme bakmaya başladı. "Hangi Cameron? Yoksa, hassiktir."

Clara bir aydınlama yaşamış gibi tuhaf bir ifadeyle bana bakmaya başladı. "O mu?" diye sordu. "Monaghan olan mı?"

"O."

Clara hiç bir şey söylemedi. Teselli etmedi beni. Çünkü o da biliyordu gerçekleri. Boşa çabalamış olurdu. Bir yığın boş laf... Oturduğum yerden kalktım. Kolumun tersiyle gözlerimdeki yaşları sildim gömleğime. Kapıya doğru ilerledim ve kapıyı açıp çıktım. Merdivenlerle bir üst kata çıkıp evimin kapısının önüne geldim. Cebimden çıkardığım anahtarla kapıyı açıp içeri girdim. Üstümü değiştirmeden alkol dolabının önüne gelip bir şişe viski aldım ve kapağını açıp şişeden bir yudum aldım.

Uyumsuz Hayaller | Cameron MonaghanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin