Severus Snape's daughter || Revenge

◦•●◉✿ Cʜᴀᴘᴛᴇʀ 19 ✿◉●•◦

Medyadaki fotoğrafı bulduğu için @vvioletxx  teşkkürlerimi ve sevgilerimi iletiyorum♡♡

•●•●•

Medyada: Hazel, Fred, George, Lee.

Okul bir birine karışmıştı. Harry Potter'ın turnuvaya seçilmiş olduğu dedikodularını okulun her yerinden duyabilirdiniz. Ron ve Hermione, Harry'le konuşmuyorlardı. Hermione, Harry'nin yanındaydı ve onun için endişeleniyordu ancak Ron... aptallık ve çocukluk yapıyordu. Bu yüzden Harry dersler dışında her zaman Hazel'in yanında dolanıyordu. Ailesinden birinin yanında olmak onun için bu üzerine gelen baskıların arasında kendisine iyi geliyordu. Kızla dolanmanın bir iyi yanıda okuldaki öğrenciler Harry onunlayken çocuğa dokunmuyor yada arkasından fısıldamıyorlardı. İkizlere gelirsek kendi çaplarında garip etkinlikler yapıyorlardı. Ne yaptıklarını Hazel tam olarak anlamamıştı ve anlamamasının kendisi için daha iyi olduğunu düşünüyordu. Ancak Fred'le aralarında garip bir şey vardı. Tam olarak ne olduğunu anlamamıştı ancak çocuk ona dahada yakın davranıyordu ve bu kızında hoşuna gitmeye başlamıştı.

Herkesin bildiği ikinci haber Rita Skeeter isimli ünlü bir gelecek postası muhabiri okula gelmiş olması ve şampionlarla ropörtaj yapmasıydı. Ancak yazdığı şeyler o kadar garipti ki Hazel ne Fleur'un ne Victor nede Harry'nin öyle şeyler söyleyeceğine inanmıyordu.  Cedric'i tanımadığı için bir şeyler söyleyemezdi ancak anlıyordu ki o'da öyle konuşmazdı. Yazılanlara inanmamasının bir nedeni de Harry'nin 12 yaşında olduğunu yazmıştı. İkinci garip olan neden kadın şampionlarla konuşmak için onları süpürge odasına sokuyordu... evet süpürge odası.
Bunun gibi olaylar bir  yana Hazel, Peeves isimli fazlasıyla şakacı ve kurnaz bir hayaletle tanışmıştı. Hayalet ona tıpkı ikizleri anımsatıyordu. Ancak daha üst seviyedeydi. Ve tabikide kızada bir sürü şakalar yapmaya -çoğu zaman ikizlerinde bunda bir parmağı oluyordu-  çalışıyordu. Hatta bu şakaları kızın Korkulur iksir profesörünün kızı olduğunu öğrendiğinden bu yana dahada artmıştı. Ancak Hazel ellinden geldiği kadar onlardan kaçmayı başarıyordu. Tabiki iksir dersinin ortasında çantasını açtığında aniden patlayarak ve tüm sınıfı kaplayan renkli tozları saymazsak... yada büyük salonda olan, herkesin gözü önünde Peeves'in içeceğine kattığı bir şeyle gülme krizlerine girmesini ve bir çok şey. Ancak iyi yandanda düşünürsek saçını kırmızıya boyanmasından son anda kurtulmuştu. Bu kadar çok şey olmasına rağmen renksiz hayatını bu şakacı ama eğlenceli hayaletin, özellikle de Lee ve ikizlerin renklendirmesi çok hoşuna gidiyordu.

~*~*~

Bu gün günlerden cumartesiydi ve saat yedi civarlarındaydı. Hazel özel dersi için babasının yanına gidiyordu. Aslında özel ders için gittiği pek sayılmazdı... hafızasını geri getirmesini istemek için gidiyordu. Zaten bir çok şeyle uğraşıyordu üzerinede annesinin ölüm anısı gelecekti ancak buna hazırdı.... hazır olduğunu düşünüyordu daha doğrusu. Kendine McGonnagal'ın sözlerini dinleyeceğine dair sözü verip yinede geçmişe takılması ona çok büyük zarar verecekdi. Ancak yapmak istiyordu. Kadını sadece fotoğraflardan biliyordu. Alice ona pek annesinin fotoğraflarınl göstermezdi hatta ailesinden hiç bahs etmediği için belki...

Babasının özel odasına vardığında parolayı söyleyerek içeri girdi. Babası şöminenin karşısındaki koltuklardan birinde oturmuş ve dalgın bakışlarla Slytherin yeşili olan ateşe bakıyordu. Hazel çantasını bir köşeye bırakarak adamın önündeki koltukta oturdu. Söze tam başlayacağı sırada Severus elini kaldırarak onun sözünü kesti. "Sana hafızanı geri veremeyeceğim. Çünki... bir hafıza silme büyüsünün etkisini sadece o insana işkence ederek kaldıra bilirsin." dedi ve kızın gözlerinin içine baktı. "Ve ben. Bunu. Asla.  Yapmam." dediğinde Hazel tırnağındaki bordo öjeleri sökmeye başlamıştı. Odaya rahatsız edici bir sessizlik çöktü. Kız gözlerinin dolmaya başladığı hiss ettiğinde titrek bir nefes vererek "En azından mezarının nerede olduğunu göster." dedi. Kızın bu sözleriyle Severus'un zihninde acı dolu olan anılar bir bir belirmeye başladı.