Medyada: Hazel Ivory Snape.
Hazel ortak salona sert bir şekilde girdiğinde salonda olan Lee, Harry, Hermione, Ron ve ikizlerin gözleri ona döndü. Hazel onlara bakmadan kızlar yatakhanesine gideceği sırada Harry ve ikizler onu çağırdı. Hazel yerinde durarak onlara döndüğünde Harry "Hazel iyi misin? Parkirson'la olan kavganızı gördük." diye sordu ardından ikizler "Peşinden gelecektik! Ancak Snape gittiği için gelmenin iyi fikir olacağını düşünmedik. Ancak sanırım.... gelseydik iyi olurdu..." sona doğru sesleri qısılmıştı. Ancak Hazel onları artık duymuştu. Diğer tarafa bakarak akacak olan göz yaşlarını sildi ve "Evet. Gelseydiniz iyi olurdu." dedi. "Az sonra biz Biçim Değiştirme dersine gireceğiz! Hadi Hazel dersi kaçırmak sitemezsin McGonnagal sinirlendiği zaman gerçekten çok korkutucu oluyor." Lee diyerek Ortak salonun çıkışına doğru ilerledi. Hazel bir anlığına dersleri unuttuğunu hatırlayıp hızla Lee'nin arkasından gitti. Fred ve George'de oflayarak "Bizide bekleyin!" dediler ve ikisinin arkasından koştular.
Hermione ve Ron, Hazel'in arkasından bakan Harry'e anlamazca baktılar. Sonra Ron artık dayanamayıp "Bana Hazel'den hoşlandığını söyleme! Senden iki yaş büyük!" diye bağırdı. Duyduğu şeyle Harry en yakın arkadaşına şaşkınlıkla döndü "Hayır! Hayır Ron! Size daha söylemedim değil mi?" dediğinde Hermione "Neyi söylemedin Harry?" diye sordu. "Benim babam Hazel'in vaftiz babası! Buda onu benim ablam yapıyor! Yavaş yavaş ailemden birilerinin ortaya çıkması o kadar güzel bir hiss ki!" diye heyecanla konuştuğunda Hermione ona gülümsedi. Ron ise şaşkınca "Gerçekten mi?! Bunu nereden öğrendin?!" diye sordu.
~*~*~
Hazel, Lee ve ikizler McGonnagal'ın sınıfına girdiler ve KSKS dersinde olduğu gibi oturdular. Tek fark bu sefer Fred Hazel'le oturmuştu. George arkaya dönerek "Yine yazmamız için bir yazı tahtası kadar ders verirse şurada bayılacağım!" dedi. Fred kardeşini onaylarken Lee onlara güldü. Ancak Hazel hiç bir tepki vermemişti. Az önce babasıyla olanları düşünüyordu. Ben senide kayb edemem. Kafasının içinde aynı kelimeler dönüyordu. Başka bir şey düşünemiyordu. "Hey iyi misin?" diye Fred kıza sorduğunda kız kafasını olumlu anlamda salladı.
Profesör McGonnagal sonunda sınıfa girerek masasının önünde durdu. Sınıfa göz gezdirerek "Bu günki konumuz Animagus'lar ve Metamorphmagus'lar hakkında olacak. Bir çoğunuz eminim ki bunların ne olduklarını biliyorlardır. Değil mi?" diye sordu. Herkese tek tek bakarak kimin cevap vereceğini bekledi. Hazel yerinden "Animagus olma yeteneğine sahip olan büyücüler hayvan şeklini ala bilirler. Metamorphmagus yeteneğine sahip olanlar ise hiç bir büyü ve iksire ihtiyaç duymadan görüntülerini değiştire bilirler." dediğinde McGonnagal onu onaylayarak "Doğru. Ama gelecek sefer elinizi kaldırın bayan Snape." dedi. Sonra sınıfa dönerek "Animagus olan herkes Bakanlığın gözetimi altında olur. Çoğu zaman animagus olmak için çok fazla çalışmak gerekir. Ancak çok nadir hallerde bu yetenek doğuştan size verilen küçük bir hediye olur....
~*~*~
Ders bitti. Herkes eşyalarını toplayarak sınıftan çıkmaya başladı. Hazel'de eşyalarını topladı ancak herkesin sınıfdan çıkmasını bekledi. Bunu fark eden arkadaşları gelmesini istediklerinde onlara "Siz gidin ben size yetişirim." dedi hepsi onu onayladı ve Fred "Kara gölün yanındaki ağacın altında olacağız!" diyerek gitti. Sınıf boşaldığında Hazel masasında oturup bir şeyler yazan McGonnagal'ın yanına gitti ve önünde durdu. McGonnagal kafasını kaldırmadan gözlüklerinin ardından ona baktı ve "Size nasıl yardım ede bilirim bayan Snape?" diye sorduğunda Hazel etrafa bakınarak "Animagus'a dönüşmem için beni hazırlar mısınız?" diye sordu. McGonnagal tüy kalemini yana koyarak kollarını masanın üzerinde birleştirdi ve "Peki neden animagus'a dönüşmek istiyorsunuz?" diye sordu. Hazel ne cevap vereceğini düşünmediği için bir az durdu. Sonra aklına gelen şeyle "Annem de bir animagus'tu. Garip ola bilir ancak bende bu yüzden animagus olmak istiyorum. Hatta belki gelecekde bu yeteneğin bana çok yardımı dokunacak." dediğinde McGonnagal'ın bakışları bir az yumuşadı. Masanın üzerinden kıza bir az yaklaşarak "Geçmişe bağlı yaşamak insanı yavaş yavaş içten mahv eder Hazel. Yavaş yavaş gelecekde hatalar yapmasını sağlar. İnsanın sinirleri bozulmaya başlar. Çabuk sinirlenmeye ve herkesle kavga etmeye başlar. Belki bir az annenden uzaklaşmalısın? Geçmişte ne olduğunu düşünmemelisin. Sana anneni unutmanı söylemiyorum. Sadece geleceğini ona göre yönlendirme demek istiyorum. Maria'yı tanırdım en iyi öğrencilerimden biriydi. Ancak çok haylaz, dikbaş, inatçı bir kızdı, hemde çok başarılıydı. Ve kızınında başarılı olmasını isterdi." dedi. Hazel sakince karşısındaki kadına baktı. "Bu yardım etmeyeceğiniz anlamına mı geliyor?" diye kuru bir sesle sordu. McGonnagal bir az kıza bakarak "Yardım ederim Hazel. Ancak uyarılarımı dikkate al lütfen. Birde bakarsın ki etrafında hiç kimse kalmamış. Hepsiyle kavga etmiş yada kendini dış dünyaya ve etrafındakilere kapatmışsın." dediğinde Hazel kafasını salladı. İçinde garip bir hüzün vardı belkide babasıyla olan kavgasından sonra onunla böyle konuşan birisine ihtiyacı vardı. Neden babası da böyle yapamıyordu ki? Neden ikiside her zaman konuştuklarında kavga çıkıyordu. Yaz boyu çoğu zaman kavga etmişlerdi. Düşüncelerinden çıkarak "Çalışmalara ne zaman başlıyoruz?" diye sordu. McGonnagal "Çok istiyorsan bu gün bile başalaya biliriz. Akşam yemeğinden sonra buraya gel. Böylece hiç kimse bizi rahatsız etmeden çalışa biliriz." deyip hafifce gülümsedi. Hazel onu onaylayarak çıkışa doğru ilerledi. "Görüşürüz profesör." dedi ve sınıftan çıktı.
~*~*~
Lee, Hazel ve ikizlerin bu günlük dersleri bitmişti. Dörtlü kara gölün yanındaki ağacın altında oturmuş aralarında konuşuyorlardı. "Üç büyücü turnuvasına katılmayı o kadar istiyorum ki! Acaba ödel ne olacak?!" Hazel ise ağaca yaslanmış kendi düşüncelerinde kayb olmuştu. "Bir gün kendinizi öldüreceksiniz! Hazel bir şey söyle!" diye Lee konuştuğunda ikizler ona bakarak "Öleceğimizi kim söyledi! Emin olun kazanmanın yolunu bulacağız! Hazel bize kazanmamıza yardım edecek iksirler yaparsın değil mi?!" ancak kızdan cevap gelmedi. İkizleri bir birine baktı ve birlikte "Hazel!" diye bağırdılar. Kız irkilerek arkadaşlarına döndü "Ne?" diye sordu. "Diyoruz ki! Bize kazanmamızda yardım edecek iksirler yaparsın değil mi?! Lütfen bize yardım et Hazel! İksir dersinde iyi olduğun ortada!" dediklerinde Hazel onlara gözlerini devirerek "Kendinizi öldürmenize yardım etmeyeceğim. Onun yerine derslerinize çalışsanız daha iyi bir şry yapmış olursunuz. Her hafta sonu olan iksir sınavlarından da yardımım olmadan geçersiniz." dedi.
~*~*~
Hazel hızlı adımlarla Biçim değiştirme sınıfına doğru ilerledi. Kapıyı çaldı ve içerden girmesini söyleyen sesle içeri girdi. Hazel uzun sınıfta öne doğru yürüyerek McGonnagal'ın masasının yanında durdu. "Patronus'un ne Hazel?" diye sorduğunda Hazel "Ak sungur." dedi. "Biliyorsundur animagus'lar kişinin karakteriyle seçilir. Patronus gibi. Çoğu zamanda patronus'unla aynı olur. Dersimize gelirsek. İlk önce küçük eşyalardan büyük eşyalara doğru onları hayvana sonra yeniden eski hallerine döndürmeyi çalışacaksın." dedi. Hazel profesörüne dönerek "Tamam onu anladım. Ancak ben onları dönüştürdüğümde hangi hayvana dönüştürdüğümü bileceğim için kafamda hayalini kurup dönüştüre bileceğim. Ama kendim hangi hayvana dönüşeceğimi bilmiyorum. O nasıl olacak?" diye sordu. McGonnagal ise elini kızın omuzuna koyarak "Vakti geldiğinde kendin bunu yapa bileceksin." dedi ve elinde küçük bir kupayı önüne koyarak "Hadi bakalım." dedi...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Severus Snape's daughter || Revenge
FantasíaSeverus Snape'in yıllar önce çok güvendiği birine emanet ettiği kızı aniden İlvermony okulundan kovulursa ve Hogwarts'a gelmek zorunda kalırsa neler olur?