Bölümü daha düzenlenmemiştir! İyi okumalar!
•●•●•
Medyada: Hazel Ivory Snape.
Hazel koridorda Fred tarafından sürüklenerek yürürken aniden kolunu ondan çekti ve "Ben bir azdan sizi bulurum." dedi. Çantasını George'dan alarak gittikleri yönün aksine doğru ilerledi. Fred ve George yanlarından ayrılan kızın arkasından "Şuan öğlen yemeği vakti! Büyük salona gelmeyi unutma!" diye bağırdılar.
Hazel kızlar tuvaletine girerek kapıyı kapattı. Bir az yerinde sakince durduktan sonra çantasını yere bıraktı ve muslukların yanına ilerleyerek yüzünü yıkadı. Kendi yansımasına bakarak içinden düşünmeğe başladı. Savaş yakında... nasıl kendimi hazırlamam gerektiğini bilmiyorum ancak bir şey bulmalıyım. Ancak arkasından gelen sesle hızla elini asasına götürdü. Ancak gördüğü yüzle sakinleşerek elini asasından çekti. "Hey iyi misin?" diye soran siyah saçlı Slytherin'li kıza göz ucuyla bakarak kafasını olumlu alamda salladı. Yüzüne yine su çırptıktan sonra arkasını döndü ve çantasını yerden aldı. Tam çıkacağı sırada kız "İsmim Pansy Pankirson. Tanıştığımıza memnun oldum." dedi. Hazel arkasını dönerek ona elini uzatmış olan kıza "Hazel." dedi ve elini isteksizlikle sıktı. Kız yüzüne küçük bir gülümseme getirerek ona baktığında "Snape'in babam olduğu için bunu yapıyorsan--" kız hızla onun sözünü keserek "Yani bir nevi öyle. Nasıl Slytherin'e seçilmediğini anlamıyorum. İyi anlaşa bilirdik." dediğinde Hazel elini kızın tutuşundan kurtardı.
Kızlar tuvaletinden çıkarak Büyük salona doğru ilerlediği sırada kızda arkasından koşarak yanında ilerledi. Hazel kızın bu hareketine gözlerini devirerek adımlarını hızlandırdı. Büyük salona kadar Hazel, Pansy yokmuş gibi davrandı. Çocuklarla dolu olan büyük salona girdiklerinde Pansy Hazel'in omuzuna dokunarak görüşürüz söyleyeceği sırada Hazel sert bir şekilde kızı kendinden iterek "Bana dokunma!" dedi daha doğrusu bağırdı. Büyük salonun hepsinin olmasa da Hazel'i rahatsız edecek kişilerin gözleri onlara dönmüştü. Gözleri profesörlerin olduğu masadaki babasıyla birleşti. "Ben böyle işin.." Hazel kıza son sert bir bakış atarak salonu terk etti.
Severus salonu sinirli bir şekilde terk eden kızının arkasından baktı. Neden terk ettiğini kolaylıkla zihnini okuyarak anlamıştı. O düşüncelerinde dolanırken yanında oturan McGonnagal "Onunla konuşmayacak mısın?" diye iksir profesörüne sordu. Severus kadına bakmadan "Gereksiz yere her zaman sinirleniyor. Kendine hakim olmalı. Yani benim yapa bileceğim bir şey yok." dediğinde McGonnagal ona dik dik bakarak "Bunu gereksiz bir şey olarak mı görüyorsun? Sinirlerine hakim olmasına yardım ede bilirsin. 16 yaşına kadar ailesiz büyümesi onu böyle yaptı. Eğer yanında olursan onda olan değişimi sende görürsün." dedi. Severus kadına dönerek "Ortak salona giremeyeceğimi biliyorsun. Hem de konuştuğumuz her dialog kavgayla bitiyor. Yani dahada sinirlenecek." dediğinde McGonnagal "Git ve onunla konuş. Şifre Gryffindor kılıcı." dedi ve bakışlarını ondan ayırmadı. Severus sinirle kaşlarını çatarak "Seni neden ilgilendiriyor bu?!" diye sordu. Sesi istemsizce hafif yüksek çıkmıştı. McGonnagal bunu beklediği için önüne dönerek sakince "Ben her zor anlarında öğrencilerimin yanında olmaya çalışıyorum ve onlara yardım ediyorum. Onun zorlandığı şey geçmişi ve sensin." dediğinde Severus bir az düşündü. Sonra ayağa kalktı ve Gryffindor ile Slytherin masalarının arasından geçerek hızlı adımlarla kızının arkasından gitti.
~*~*~
Hazel ortak salona gireceği sırada "Ivory!" diye onu çağıran babasıyla yerinde durdu. Hala sinirliydi babasının geldiği yöne dönerek "Öğrencine bağırdığım için puan mı kırmaya geldin?" diye iğneleyici bir şekilde sordu. Severus böyle iğneleyici cevaplar bekliyordu. Ancak ona şimdi cevap vermeyecekti. Onları dinleyen meraklı tablolara sinirle bakarak "Beni takip et. Burada olmaz." dedi ve ilerlemeye başladı. Hazel oflayarak babasının arkasından ilerledi. Sinirlendiği şey çok aptalcaydı ancak bu aralar sinirleri hiç iyi durumda değildi ve Moody'nin dersinden sonra dahada kötüleşmişti.
İksir sınıfına doğru ilerlerken ikisi de hiç bir şey konuşmuyordu. Aralarındaki gerginlik elle tutulur haldeydi. Severus iksir sınıfına geldiğinde kapının açık olduğunu gördü. Tek kaşını kaldırarak kapıyı yavaşça açtı. İçerde gördüğü şeyle sinirleri aniden alt üst oldu. Masasının üzeri dağılmış raflardaki kitap ve iksirler karıştırılmıştı. İçerdeki malzeme odasına baktığında bunu kimin yaptığını gördü. Sinirle adama doğru ilerleyerek omuzundan tuttu ve kendine çevirdi. "Ne yaptığını sanıyorsun Moody?" diye sakin ama bir o kadarsa sinirli bir şekilde sordu. Moody'nin gözünden kolayca endişeyi gördü ancak bu bir anlık endişeydi. Hızla bu endişe yerini sinire vererek "Senin Büyük salonda olmak gerekmiyor mu Snape?!" diye sorduğunda Severus sinirle adamı diğer tarafa doğru itti. Moody düşeceği sırada sıralardan birine tutunarak kendini son anda düşmekten kurtardı. "Ne cüretle eşyalarımı karıştırırsın?!" diye Severus bağırdı. Odada olan kızının varlığını bir anlığına unutmuştu.
Hazel önünde olan sahneye şok içinde baktı. Aniden babası Moody'i sıraların üzerine fırlattı. Hazel adamın üzerine düşeceği korkusuyla geri sıçradı ve sonra endişeyle babasına baktı. Moody büyük bir sinirle kızın babasına döndü ve onun yakasından yapıştı. "Senin gibi eski ölüm yiyenin kesinlikle bir planı olmalı! Karanlık lordunu geri getirmek için elinden geleni yaparsın değil mi Snape?! Sonuç olarak kayb edecek neyin yada kimin var ki?!" diye bağırdığında Hazel sonda duyduğu kelimeyle babasına baktı. Severus kızına bakarak yeniden Moody'e döndü. Asasını çıkararak adamın boynuna dayadı. "Hemen. Sınıfımdan. Çık." dediğinde Moody adamın arkaya bakışını görmüştü. O'da arkasına bakarak Hazel'i fark ettiğinde adamın yakasını bıraktı sonra ona sinirle bakan kıza tam olarak döndü. "Sen! Sen bu gün derste tüm iksirlerin ismini bilen kızsın. Adın neydi?" diye sorduğunda Hazel dahada kaşlarını çattı. "Seni ilgilendirmez. Buradaki karıştırdığın eşyaların ilgilendirmediği gibi." dediğinde Moody alayla gülerek "Emin ol buradaki olay seni ilgilendirmiyor ve ismini profesörün olduğum için söylemen gerekli." dedi. Severus Moody'e sinirli bir şekilde bakıyordu. Belki de onun kızı olduğunu bilmemesi daha iyiydi. Ancak artık saklayamazdı bir yerden kesinlikle öğrenecekti. "Hazel.... Snape." diye kızı cevap verdiğinde odaya rahatsız edici bir sessizlik çöktü. Moody ani bir hareketle dönerek Severus'a sonra tekrar kıza baktı. Sonra kıza sırıtarak "Taştığımıza memnun oldum bayan Snape. Emin olun dersimde çok eğleneceğiz." deyip Severus'a son bir bakış atarak sınıftan çıktı.
Severus kızına bakarak "Geç otur." dedi. Hazel sessizce ön sıralardan birinde oturdu. Severus sessiz bir büyüyle tüm sınıfı ve malzeme odasını hızla toplayarak elinde bir iksirle geri kızının yanına döndü. "Al. Sinirlerine iyi gelir." dediğinde Hazel ona ve iksire anlamazca baktı. "Neden sinirlendiğimi biliyor musun? Ve neden normal aileler gibi konuşmak yerine bana iksir veriyorsun?!" diye bağırdı sonra yeniden babasının konuşmasına izin vermeden "Neden her konuşmamızda kavga ediyoruz biliyor musun?! Çünki sen her zaman olayları küçük görüyorsun! Annemi öldüren kadını Bellatrix'i nasıl o gün bulup öldürmezsin?! Neden onun, Lily Potter'in peşinden gittin! O kadın seni sevmeyip James Potter'le evlendi ve ancak annem her zaman yanında oldu! Günlüğünde fotoğraf albümünde her yerde sen varsın! Ancak sen hala o kadını korumak için gittin! Hiç mi evde kalıp ailem tehlikede ola bilir onların yanında olayım diye düşünmedin! Ve neden beni kendinden uzaklaştırdın! Ben senin kızınım ya! Bu kadar yıl ailem yok diye alay edildim!" diye bağırdığında Severus hızla odaya sessizlik büyüsü yaparak ellerini Hazel'in oturduğu sıraya vurdu. "Her kavgamızda araya onu getirmeği kes! Her şeyi çok büyütüyorsun! En ufak bir şeyi bile! Pansy Pankirson'la bile küçük bir şeyi büyüttüğün için kavga etmişsin! Benim kızım olduğun için seninle konuşmaya çalıştıysa kızla muhattap olmazdın olup biterdi! Neden bu kadar katlanılmazsın! Bellatrix Lestrange'ı öldürdüğün zaman rahat olacağını mı düşünüyorsun?! Onu öldürdüğünde annenin mutlu olacağını mı düşünüyorsun! Hayır! Olmayacak! Ben seni neden kendimden uzaklaştırdım mı?! İki taraflı casusluğun kolay bir şey olduğunu mu düşünüyorsun?! Sen Bellatrix'i öldürürsen emin ol senin kim olduğunu bilirler! Buldukları her an seni benden alıp, bana karış kullanacaklarını hiç düşünmüyor musun?! BULDUKLARI HER AN SENİ BENDEN ALCAKLAR! O YÜZDEN BUNCA SENE SENİ KENDİMDEN UZAK TUTTUM! Ben.... ben seni de kaybedemem...." dediğinde Hazel gözleri yaşlı bir şekilde ayağa kalkarak ona son bir kez bakarak hızla sınıftan çıktı.
![](https://img.wattpad.com/cover/216185830-288-k633386.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Severus Snape's daughter || Revenge
FantasiaSeverus Snape'in yıllar önce çok güvendiği birine emanet ettiği kızı aniden İlvermony okulundan kovulursa ve Hogwarts'a gelmek zorunda kalırsa neler olur?