Severus Snape's daughter || Revenge

◦•●◉✿ Cʜᴀᴘᴛᴇʀ 3 ✿◉●•◦

Medyada: Maria Ivory Avery ve bebek Hazel.

Severus derin bir nefes alarak yanındaki pencereden dışarı baktı. Ona anlatmak istemiyordu, kızı olsada yıllardır onu görmemişti ve aralarında gerilim vardı. O gece Maria'yı bırakıp gitmeseydi belkide şu anda çok güzel bir ailesi... hayatı olacaktı. Sonunda Severus derin bir nefes alarak düşüncelerini toparlayıp kıza döndü. "Ivory... benimle Avrupaya gelirsen sana her şeyi anlatırım." dedi ve ifadesizce kıza bakmaya başladı.

Kızda ona Severus'un yüz ifadesine benzer bir ifadeyle bakıyordu. Hazel "Gelip gelmeyeceğim senin şimdi anlatacaklarına bağlı." dediğinde Severus kaşlarını çatarak "Git. Eşyalarını. Topla." dedi. Kelimelerin üzerine tek tek bastırarak söylediğinde Hazel sinirle arkasını dönerek odasına gitti. Alice, Hazel çıktıktan sonra odaya girerek "Onu nasıl ikna etdin?" diye sordu. Severus hiç ona bakmadan "Sadece benimle gelirse ona her şeyi anlatacağımı söyledim." dedi.

~*~*~

Severus evine girerek kapıyı açık tuttu ve kızında içeri girmesini bekledi. "Sakın bodrum katına girme. Sakın. Başka her yere girebilirsin." dedi. Hazel elindeki bavulunu kapının kenarına bırakarak içeri geçti. Severus'da kapıyı kapatarak arkasından derin bir nefes alıp kızın arkasından gitti. Kız sanki evi biliyormuş gibi gidip koltukta oturdu. Kendisi de buna şaşırmıştı. Ev ona hiç yabancı gelmiyordu. "Hadi anlat. Neden beni bıraktın. Annem neden öldü. Ve Alice'in kendi kendine konuşurken bahs ettiği Lily Potter kim?" diye sorduğunda Severus kıza daha doğrusu kızına döndü. "Hala anlatmamı mı istiyorsun?" diye sorduğunda kız sinirlenerek "Ben Avrupaya bunun için geldim. En iyi arkadaşımı orada bıraktım! Halamı orada bıraktım! Dünyada tek değer verdiğim iki kişi orada! Ama ben burada beni istemeyen 'babamın' evindeyim!" diye bağırmaya başladı.

Severus'da sinirlenerek "Seni istemediğimi kim söyledi?! Ben o gece olanlardan ve daha sonra olan olaylardan sonra kendim... seni koruması için Alice'e verdim!" diye bağırdığında Hazel'de onu cevapsız bırakmadı. "O zaman anlatsana! Neden anlatmıyorsun?! Anlat! Anlat da kafamdaki sorular sonlansın! Her şeyi başdan bilmek istiyorum!" diye bağırdığında Severus durdu. Haklıydı. Yani neden anlatamıyordu ki?

Ayağa kalktı ve pencerenin yanına gitti. "Ivory Maria ve ben tanıştığımızda hiç o kadarda yakın değildik. Hatta düşman bile sayıla bilirdik...

20 yıl önce...

Severus Hogwarts kalesinin koridorunda Lily'le birlikte ilerliyordu. Lily Severus'un yanında ilerlerken ona tam olarak umursamadığı bir konuyu anlatıyordu. Hayır Lily'den nefret ettiği için umursamamak değil, sadece kıza daldığı için umursamıyordu. Turuncu saçları çilli ve hafif kırmızı yanakları tatlı gülüşüyle 14 yaşında tanıdığı tüm kızlardan daha güzeldi. İkiside bahçeye çıktılar. Konuşmasını bitirdikten sonra Lily ona görüşürüz diyerek yakın arkadaşlarının yanına gitti.

Severus da sakince Kara gölün yanındaki ağacın yanına gidip altında oturdu ve kitabını açarak okumaya başladı. Kısa bir huzur verici sessizliğin ardından nefret ettiği bir ses "Hey Severus!" diye onu çağırdı. Kafasını umursamazca kaldırarak karşısında şu Çapulçulardan birisi olan Sirius Black'in kuzeni Maria'ya bıkkınca baktı. Kız karşısına gelerek kollarını göğsünde birleştirip "İksir dersinde pek iyi bilmediğim için Profesör senin bana özel ders geçmeni istiyor." dediğinde Severus tek kaşını kaldırarak " Pek iyi bilmediğin için mi? Sınıfı kaç kez havaya uçurdun haberin var mı? Şu köpek arkadaşın bile senden iyi idare ediyor. Ve en önemlisi benim sana ders geçmemi kenara bırak seninle aynı ortamda olmayı bile kabul etmem." deyip yeniden kafasını kitabına çevirdi. "Benim elimde olsa senin yanına hiç gelmezdim. Ama teyzemin ve profesörün zoruyla gelmek zorundayım. Yapmak zorundasın. Yoksa sende benimle birlikte cezaya kalırsın. Bu yılın sonuna kadar." dediğinde Severus bu sefer ayağa kalkarak kızın üzerine geldi. Kendinden kısa kıza simsiyah gözleriyle bakarak "Neden her seferinde hayatıma girip beni rahatsız ediyorsun?" diye sorduğunda sesi çok sert ve bir tarafdan da sakin geliyordu. Ama kız hiç etkilenmiyordu ve göz bağını da kaçırmıyordu. Tek rahatsız olduğu şey bu adamın ona bu kadar yakın olmasıydı. "Senden korkmuyorum Severus. Sesini kes ve derslerden sonra saat 6'da kütüphaneye gel. Gelmezsen bu yılı sana zindan ederim." deyip arkasını dönerek gitti. Severus orada sinirle kızın arkasından baktı. Ancak ne o nede Maria bilmiyordu ki bu küçük olay geleceklerindeki büyük ateşin başlaması için sadece küçük bir kıvılcımdı...