Medyada: Hazel Ivory Snape.
Hazel, Astronomi kulesinin kenarında oturmuştu. Ayaklarını oturduğu yerden aşağı sarkıtarak baygın gözlerle etrafına bakınıyordu. Hava buz gibiydi ve akşam yemeği bitmişti. Ancak Hazel geç olmasına ve soğuk olmasına rağmen halada bir kaç saatini burada geçirmeği düşünüyordu. Soğuk hava ona kalbindeki acıyı unutmasında yardım ediyordu. Hayır, ne ağlıyordu nede üzülüyordu. Duyguları durmuş gibiydi. Sadece kalbindeki acıyı ve sinir duygusunu hissede biliyordu.
Soğuk esinti bedenine vurduğunda yeniden titredi. Havanın bu kadar soğuk olması bir kaç haftaya belkide bir kaç güne kar yağacağının habercisiydi. Hazel ne yapacağını bilmiyordu. Anılarını geri getirmenin bir yolu yoktu yada kendisi bilmiyordu. Zaten annesinin ölüm anısı ona acıdan başka bir şey katmayacaktı. Ancak merak ediyordu. Ve en önemlisi babasıyla yeniden arası bozulmuştu. Kendi sorunu bir yana bıraktı... Moody ne olacaktı? Adam kesinlikle bir şeylerin peşinde. Ancak ne yaptığını nasıl anlaya bilirdi? Belkide onu takip etmeği deneye bilirdi. Ancak yakalanırsa başı derde gire bilir yada daha kötüsü Moody sanılan adam ona bir şey yapa bilirdi.
Dur bir dakika!
Animagus halinde onu takip ederse başı derde girmezdi. Okulun içinde bir şahini hiç kimse garipsemezdi.... değil mi? Zaten akşam yemeğinden sonra onun peşinden giderse kimsenin dikkatini çekmezdi. Hazel yine düşüncelere dalıyordu ki adım sesleri duymaya başladı. Ancak bu adımlar sessizdi sanki onu korkutmak istemiyormuş gibi.
"Hazel?"
Tanıdık bir ses duyduğunda kız derin bir nefes vererek sakinleşti. Fred Weasley. O buradaysa demek ki George da buradaydı. Harika. Ancak sadece Fred ona seslenmişti. "Hazel orada mısın?" diye yine çocuğu duyduğunda cevap vermedi. Belki de onun burada olmadığını düşünüp geri dönerdi. Adım sesleri dahada yaklaştığında çocuğun gitmeyeceğini anlamıştı. Fred heyecanla "Hazel! Buldum seni." dediğinde Hazel ona yine cevap vermedi. Konuşmak istemiyordu. "Merlin'nin kalpli donları! Bu kadar soğuk bir havada burada ne arıyorsun! Hastalanmak mı istiyorsun?" deyip kulenin kenarında oturmuş olan kızın arkasında durdu. Ancak siyah saçlı kız ona halada cevap vermiyordu.
Fred ne yapacağını bilmiyordu. Bu yüzden kendi düşüncelerine dalarak kızı yan profilden süzmeye başladı. Yumuşacık gözüken saçları, parlak mavi gözleri, küçük burnunun üzerindeki tatlı çilleri hafif kırmızı dudakları ve beyaz teni ay işınlarının altında çocuğa ayrı bir güzel gözükmüştü. Kızı kısa bir süre için tanımış olmasına rağmen çok etkilenmişti. Zekiydi ve ne kadarda itiraf etmek istemesede kız Snape'e benzer yönleriyle bile onu kendine çekiyordu. Soğuk bir esinti ikiliye vurduğunda Fred onun arkasında durduğu için kızın kokusu direk üzerine vurmuştu. Yoğun yağmur kokusunun arkasından hafif bir lila çiçeği kokusu ve kütüphanede geçirdiği zamanların hatırası gibi üzerine sinmiş olan eski kitap kokusu... her zaman olduğu gibi. Kızın yanına geçip oturarak ayaklarını o'da aşağı sarkıttı. Etrafına ne diyeceğini bilmiyormuş gibi baktı. Gerçekten de ne diyeceğini bilmiyordu. Lee George ve kendisi kesinlikle Hastane kanadında onu üzmüşlerdi. Birinin ailesini aşağılamak kesinlikle o insanı üzerdi. Yada kaybettikleri birini hatırlatmak.
Aklına gelen fikirler kıza dahada yakın oturarak hoşlanmayacağını bildiği halde kolunu etrafına sardı ve kendine çekti. Kız şaşkınca çocuğu refleks olarak kendinden itemek istediğinde Fred'in "Özür dilerim. Seni üzmek istemedim. Lee ve George da üzmek istemez. Biliyorsun." dediğini duydu.
Kafası direk Fred'in göğsüne geliyordu ve fazlasıyla yakınlardı. Garip bir şekilde bu Hazel'i rahatsız etmemişti. "Fred... hastane kanadında söylediğiniz şeyler beni rahatsız etmedi. Tam olarak etmedi daha doğrusu... sadece yalnız kalmak istemiştim." dedi. Fred yanağını kızın kafasın bastırarak "Biz arkadaşız her zaman bir birimizin yanında olacağız. Ne olursa olsun Hazel. Ve yine özür dilerim." dediğinde kız hafifce kafasını salladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Severus Snape's daughter || Revenge
FantasySeverus Snape'in yıllar önce çok güvendiği birine emanet ettiği kızı aniden İlvermony okulundan kovulursa ve Hogwarts'a gelmek zorunda kalırsa neler olur?