Harry bir kabustan uyandı. Düşünseli'ne baktıktan sonra ölüme gidişini görmüştü, hatta ölüşünü. Bu kendisini normalin biraz üstünde sinirlendirdi. Hızla kalkıp tuvalete gitti, yüzünü yıkadı. Aynaya bakarak yüzünden akan suları izledi. "Neden devam edemiyorsun?" Aynadan bakarken kendi kendine fısıldıyordu. "Diğerleri nasıl edebiliyor, yoksa onlar da etmiş gibi mi yapıyor?"
Sonra monotonlaşan olaylar dizisini takip etti. Pelerinini ve haritasını alıp çıktı, yakalanmıyor olması büyük bir şanstı ancak yakalansa da kimsenin Savaş Galibine kupa silme cezası vereceğini sanmıyordu. Alayla nefes vererek güldü.
Sonra alışkanlıkla Malfoy'un yatakhanesini kontrol etti. Onunla buluşmayı bırakalı bir hafta olmuştu. Harry ona bakamıyordu bile, nedenini bilmiyormuş gibi davranıyordu.
Tamam, sahiden de bilmiyordu ama bu aptal olduğu için değil gerçekçi olduğu içindi.
Patronusunun değişmesi kendisini ilgilendirmezdi. Pişmandı, bu senenin başında düşündüğü gibi olmalıydı. Birbirlerine bakmalarına bile gerek yoktu. Ama daha fazlasını yapmışlardı. Harry onu dinlemişti, tıpkı onun kendisini dinlediği gibi.
Harry bakındığı Zindanlarda onu göremedi, tam o an arkasından gelen sesle olduğu yerde zıpladı. "Ne güzel tesadüf!" Arkasında döndüğünde şaşkınlıktan açılan ağzıyla sarışın çocuğa bakakaldı. "Napıyorsun burada?" Harry'nin sorusuna rağmen Malfoy kendisine bakmaya devam etti. Sonra gözlerini etrafta dolandırıp aniden kendisine doğru hızla yüzümeye başladı.
"Geri zekalı, bu koşarak kaçabileceğin bir şey değil!" Harry gerginlikle etrafına bakındı, dibine kadar giren çocuk yeni cümlesini söyleyecekken Harry elini onun ağzına bastırıp öfkeyle gözlerine baktı. "Bunu bağırarak söylemek zorunda mısın?" diye sertçe sordu. Sonra Malfoy kendisine bakmaya devam etti. Harry kafasını biraz yana yatırdı. "Binadan puan kesilmesine sebep olursan, Hayatta Kalan Çocuk bile olsan laf yiyorsun da."
Malfoy birkaç saniye kendisinin gözlerine bakıp elinin altında gülümsediğinde Harry hızla elini çekti, açılan gözlerini saklamak için geç kalmıştı. Etrafına bakınmaya başlarken sertçe fısıldadı. "Her yere elinle koymuş gibi buluyorsun, kokumu mu takip ediyorsun?" Hala ona bakmazken Malfoy kendisinin baktığı tarafa kayıp gözlerinin önüne geçti, alayla mırıldandı."Henüz köpek değilim."
Harry ona bakarken, birkaç saniye gözlerinin mavi mi yoksa gri mi olduğunu kendi içinde tartıştı. Sonra buna kendisinin onayının gerek olmadığına karar vererek "İyi geceler." diyip arkasına döndü.
Gitmeye yeltenirken kolu arkasındaki çocuk tarafından kavrandı. Ona döndüğünde çocuk kafasını yan yatırarak sakince konuştu. "Bir gece daha, demiştim. Hatırlıyor musun?"