Harry arkadaşlarıyla birlikte sınıfa girdiğinde istemdışı gözlerini içeride gezdirdi. Aradığı beyazlıkta bir saç bulamadığında kaşları hafifçe çatıldı.
Birkaç dakika arkadaşlarıyla gülüştükten sonra kapıdan giren Malfoy ve iki ayağını gördü. Hermione kendisinin karnını büyük bir hızla dürttüğünde "Ah!" diye söylenerek onun eline vurdu. Malfoy'dan gözlerini çekemezken karnını ovuşturuyordu.
Çocuk sonunda gözlerini sınıfta gezdirirken yerini bulup oturduğunda Harry onu hiç görmemiş gibi önündeki bir şeyle ilgilenmeye başladı. "Bu nedir?" Eline aldığı şeyi çevirirken Hermione "O senin asan ama biliyor musun, neyin olduğunu sormayacağım bile." diye söylendi. Harry ona dönerek dudaklarını büktüğünde Ron gülerek "Kızacağını düşünmüştüm ama o kadar alışmış ki sorgulamadı bile." dedi. Harry onun dediğine güldü.
Gözleri bir süre sonra kendisinden izinsiz sarı saçlı çocuğa dönerken çenesini sol eline yasladı, diğer eliyle asasını haffiçe sallıyordu. Malfoy kendisine baktığını fark ederek kafasını aşağı eğip hafifçe güldü, sonra gözleri kendisini buldu. Harry nefeslenmeye ihtiyaç duyarken asasına bakmaya başladı.
Tam olarak ne yapıyorlardı?
Harry bu soruyu kendisine kızgınca sormak üzereyken gülüşünü tutamamıştı. Ne yaptıklarını bilmiyordu ama güzel gibi hissettiriyordu. Öfkesinin ona karşı kırıldığını hissetmek bile çoğu zaman korkunçtu ama, o kendisine böyle bakıp gülerken değil.
Harry ders boyunca kafasını derse veremedi ama İksir dersi olduğundan vicdan azabı da duyamıyordu.
Sonunda ders kendisi için kaçamak bakışlarla geçip bittiğinde, arkadaşlarıyla beraber çıkışa yürürken aniden önüne geçip geri geri yürüyen çocukla duraksadı. "Şeye geliyor muydun?..." Harry etraflarındaki kargaşadan dolayı fark edilmediklerini gördüğünde, çocuk elini ensesine atıp sarı saçlarıyla oynamıştı. Yan tarafında arkadaki duvara yaslanmış arkadaşları duruyordu. Kendisinin arkasındaysa muhtemelen şok olmuş Ron ve onu tutan Hermione vardı. "Neye?"
"İhtiyaç Odasına..."
"Dersleriniz bitme-" Harry'nin arkasından yükselen Ron'un sesi, kendisinin dirsek vuruşuyla kesildi. Harry hızla önüne dönerek kafasını art arda salladı. "Geliyorum, evet." Belinin arkasında Ron'un çimdiğini hissetse de dönüp bakmadı. "Orada olacağım."
Çocuk kendisine kafasını sallarıp aralarındaki üç dört adımı bozmayarak durdu ve birkaç saniye sonra arkasını dönerek gitmeye başladı. Arkasını dönmesiyle birlikte Harry büyük bir güç tarafından geriye çekildi. Duvara yaslandığında Ron karşısında kollarını bağlamıştı. Hermione yüzünü buruşturmuştu, kötü bir şey düşünüyor gibiydi. "Harry, teorimi kanıtlamak için mi gidiyorsun?" Harry onun dersten önce dediği şeyi kastettiğini anladığında omzuna vurdu. "Önyargılısın."
"Harry bu önyargı sayılmaz, onu biliyoruz ya işte." Harry onun kafasını yana yatırıp sakince konuşmasına şaşırdı. "Ron, bildiğimden fazlası olduğuna artık eminim."
