Harry mektubunda Andromeda'ya bu haftasonu tekrar buluşup buluşamayacaklarını sormuştu. Aslında Teddy'i elbette özlemişti ancak bu kadar çabuk buluşmak istemesinin sebebi Malfoy'a karşı sorumlu hissetmesiydi.
Tamam, bu saçmalıktı ama elinde değildi.
Çocuk kendisine bağırıp çağırdıktan sonra gelmeyeceğini sanması ve onu beklememesi normaldi, yine de suçlu hissediyordu. Oysa belki de çocuk 2 hafta önceki fikirlerini değiştirmişti ve gelmek istemiyordu. Bu Harry için son nokta olurdu, onunla zorla başlattıkları tamam, görünüşe göre düşman değiliz, bağları tamamen kopardı. Harry'ninse o kadar da umurunda olmazdı, elinden geleni yaptığını bilirdi.
Bu yüzden kahvaltıdan sonra onu bir koridorda arkadaşlarıyla buldu. Zabini, Malfoy'a bakarak "Saçma değil mi, sence de?" diyordu. Parkinson saçıyla oynarken kafasını sallıyordu. "Saçma ama o bunu anlamayacak kadar aptal olduğu için önemli değil. Asıl soru, bunu neden..." Kız Harry'i gördüğünde susmuştu.
Evet, Harry'nin istediği bu değildi. Çocuğa bakarak buluşmaları gerektiğini anlatmayı umuyordu. Üçlünün karşısında onlarla bakışmayı değil.
Birkaç saniye aptalca bakıştıktan sonra Harry saçmalamaya başladı. "A-, sanırım şu koridora-" lafını yarıda kesip hızla, eliyle saçma şekillere girerek gösterdiği koridora girdi. Arkasından gelen sarı saçlı çocuk kendisine bakarak "Tamam, bu çok garipti." dedi. Harry onu kafasını sallayarak onayladı. "Evet, beni Voldemort'a teslim etmek isteyen kişilerin yanında saçmalamam saçmaydı, en az..." Sözlerini yarıda kesip çocuğa bakakaldığında, Malfoy alayla gülümsedi. "En az Malfoy'la konuşuyor olmak kadar, diyecektin değil mi?"
Harry ona bir an cevap veremeyerek kaldı ama birkaç saniye sonra "Bak ne diyeceğim," dedi."Bu haftasonu benimle Hogsmade'e gel." Malfoy suratına bakakaldığında soruyu birazcık yanlış sorduğunu fark etti. "Seninle mi?"
Harry gerilerek "Ron da gelir." diye alakasız bir şey söyledi.
Malfoy kendisine bakarak hala tepki vermediğinde Harry tıkanmış hissetti. Beynini çalıştırıp bir şey diyemedi. Çocuk sonunda "Yanlış mı anladım, yoksa beni randevuya mı davet ettin?" diye sakince sordu. Harry gözlerini kocaman açtı. "Randevuya mı davet ettim? Hah!" Çocuk hala enteresan bir şeye bakıyormuş gibi kendisine bakarken tek kaşını kaldırdı.
Sonunda Harry hayatında yaşadığı en garip olaylar listesinde birinci sırayı zorlayacak anı bitirmek için neredeyse bağırarak "2 hafta öncenin telafisi olur." dedi. "Kuzeninle görüşmeni sağlayacağım." Malfoy bariz şaşırarak "Kuzenimle görüşmemi mi sağlayacaksın?" dediğinde tek omzunu silkip "Hey, vaftiz oğlumu özledim. Bir kenarda oturmana katlanabilirim." diyerek konunun onunla ilgili olmadığına inandırmaya çalıştı.