Harry arkadaşlarına sorduğu sorunun cevabını dinliyordu. Ginny elini saçlarının ucuna dolayarak etrafa bakınıp "Bir Quidditch maçında Bludger'ı birine çarpmak üzereyken durdurmasaydım Quaffle'ı çembere atabilirdim. Bundan hep pişmanlık duydum ama içten içe de biliyorum, yine olsa yine yaparım."
Harry kendisinin bahsettiğinin bu olduğunu sanmıyordu. Ginny birinin canını yakmamak için yapmıştı, Malfoy'sa birini öldürmeye çalışmayı bile tekrar yapacağını söylemişti.
Harry, Neville'e baktığında çocuğun düşünüyor olduğunu görmüştü. Sonunda çocuk kendisine dönüp "Hiçbir fikrim yok." dediğinde Harry yanlış kişilere sorduğunu fark etti.
Son zamanlarda aralarındaki ilişkinin boyut atladığını garip de olsa fark ettiği çocuğa sormalıydı. Hem, belki onu anlardı? Belki gerçekten de işte bu yüzden, diyip gösterebileceği sebepleri vardı. Belki içten içe kendisinin ona sormasını bekliyordu... Harry bunların biraz ütopik olduğunu düşündü ama kendini tutamadan arkadaşlarına kısa bir açıklama yaptı ve ayağa kalktı. Neredeyse boş salondaki birkaç insan da kendine döndüğünde gözlerini Malfoy'a dikti ve kapıya yöneldi.
Çocuğun geleceğini umarak biraz yavaşladı. Arkasından gelen sesi duyduğunda bir koridora sapmıştı, biraz sonra sarı saçlı çocuk göründü. "Beni mi çağırdın sen?" Harry hızla kafasını salladı. "Bir şey sormalıyım." Çocuk kaşlarını çatsa da bir şey demeden kendisine bakmaya devam etti. Harry derin bir nefes alarak çocuğun omzunun üstünden koridorun başını kontrol etti. "Bilerek yaptın ama bu yapmak istediğin anlamına gelmiyordu, ne demek?"
Çocuk şaşkınlıktan neredeyse gülerek "Ne?" dedi. Harry biraz garip hissetti. "Duydun." Malfoy bu sefer gerçekten gülerek "Neden soruyorsun?" dedi. "Hani pişmanlık böyle bir şey değildi?" Harry onaylar gibi kafasını salladı. "Doğru, böyle bir şey değil. Yine de senin pişmanlığını öğrenmek istiyorum."
Malfoy suratındaki eğlenceden uzak gülümsemeyi yavaşça silip gözlerine baktığında, Harry de kendisini ona kilitlenmiş buldu. Aslında onun dediği şeyi tekrar etmişti, benim pişmanlığım böyle işte. Yine de, bunun bu kadar garip hissettirmesi normal miydi? Çocuğun kafasında tartıyor olduğunu düşündü, öylece birbirlerine bakacak değillerdi.
Ve Harry elbette onun gözlerinin mavi yansımasının nasıl da griye döndüğünü ezberlemek zorunda değildi. Yine de gözlerini çocuk konuşana kadar ondan çekmedi. "Bu geceyarısı zindanlara gel."
-
Bölümle assssla alakası yok ama Multide çizdiğim fanart var🤭🤭