Harry şokla kaldı.
Malfoy kendisini mi öpüyordu? Bu gerçekten oluyor muydu?
Malfoy kendisi kadar şokta olmayacak ki Harry'nin dudakları üzerinde hareket etmeye devam ediyordu. Harry düşünemiyordu. Kafası muhtemelen ilk kez bu kadar boştu, dudakları yanıyordu.
Malfoy ellerinden birini kendisinin yakasından çekip Harry'nin elinde olduğunu bile unuttuğu gözlüğü aldı. Harry tepki veremiyordu, çocuk dişleriyle kendisini ısırana kadar ne yaptığının farkında olmadan durdu. Sonra şoktan çıkıp hızla çocuğu kendisinden uzaklaştırırken "Aklını mı kaçırdın?!" diye bağırdı, elinin tersiyle ağzını siliyordu. Malfoy sanki yaptığının farkında değişmiş gibi geriye doğru sendelediğinde Harry hırsla bağırmaya devam etti. "Ap... Aptal!"
Çocuk sesi titreyerek "Ben..." diyip sustuğunda Harry "Sen, ne?" diye bağırdı. "Görmek istediğin şey beni nasıl ısıracağın mıydı?" Bağırtısı kısıklaşırken gözlerini bir yere odaklayamadan etrafta dolaştırıyordu. Çocuğun dudakları karanlığın altında titreşip gerginleştiğinde Harry "Gülüyor musun?" diye bağırdı. "Bir de gülüyor musun?"
Çocuk eliyle ağzını kapatıp kafasını aşağı eğdi. Harry kafasını iki yana sallayıp hala açık duran gözleriyle yerdeki pelerinine bakındı. Kendisinin gideceğini anlayan çocuk gülmeyi kesip endişeyle söylenmeye başladı. "Yine gidiyorsun, bundan kaçamayacağını anlamadın mı? Bu etrafında değil, içinde!" Harry yerdeki pelerinini eğilip alırken ona sessiz kalamayıp "Ne anlatıyorsun, geri zekalı?" diye söylendi.
"Bana bak seni öptüm, tamam mı! O aptal kulene çıkıp aptal kafanı bunlar hiç yaşanmadı, düşüncelerine sokamazsın!... Sana söylüyorum, seni öptüm!" Harry birkaç adım atmışken hırsla arkasına baktı. Çocuk ellerini yumruk yapmış bağırarak kendisine söyleniyordu."Kaçınca uzaklaşamayacaksın! Duyuyorsun ya, Aziz Potter!" Çattığı kaşları, birbirine bastırdığı dudakları ve kızarmış yanaklarıyla gerçekten küçük bir çocuğa benziyordu. "Geri zekalı, öptüm seni! Ve böyle dönüp git diye değildi!" Ona aldırmadan arkasına dönüp gitmeye devam ederken çocuk hala bağırıyordu. "Ben unutmayacağım işte, seni öp-"
Harry hızla arkasına dönüp elindeki pelerini olduğu yere bıraktı, neredeyse koşarak çocuğa yaklaşmaya başladığında çocuk sözünü yarım bırakmıştı. Harry onun yanına vardığında gözleri karanlıkta titreşen çocukla bakıştı. Elinden gözlüğünü alıp bakışlarını onunkilerden çekemeden gözlerine geçirdi. Çocuk az önce hızlıca bir şeyler söylemiyormuş gibi sessizce kendisine bakıyordu, göğsü derin nefeslerle inip kalkıyordu.
Harry suda batıyormuş hissetti. Kesinlikle onun gözlerinin mavi mi yoksa gri mi olduğuna hemen karar vermeliydi.
