50

3.5K 332 92
                                    

Harry sabahın köründe saçını şekillendirmekle uğraşmıştı. Yani, cidden buna uğraşmıştı. Ron kendisine keçi kılıyla örülmüş yastık kılıfına benzediğini söylediğindeyse saçını tekrar yıkamıştı ve şekillendirmekten vazgeçmişti.

"Bence bu benim tarzımı yansıtıyor..." dedi aynaya bakarken. Sağa sola yatmış dağınık duran saçlarını çaktırmadan hala tek bir yönde toplamaya çalışıyordu. Ron yanında elini çenesine dayayıp ciddiyetle kafasını sallıyordu. "Kesinlikle, sen düzeltebilirdin ama yapmamayı seçiyorsun."

Harry vazgeçip üzerindeki kıyafetlere göz attığında iyi kısmen göründüğünde karar kılıp Ron'a döndü. "Bunu demek aşırı tuhaf ama nasıl görünüyorum?" Ron kendisini bugün ilk kez görmüş gibi süzdü. "Az sonra yatağa atılacakmışsın gibi."

Harry onun omzuna hafifçe dokunarak "Öyle bir şey olmayacak..." dedi. "Henüz yatağımız yok."Montunu giyip yatakhaneden çıkarken Ron arkasından "Bunun bana güven vermesi mi gerekiyordu?" diye bağırıyordu.

İçgüdüyle İhtiyaç Odasının olduğu koridora girdiğinde duvara yaslanmış çocuğu gördü. Tamam, o güzel görünüyordu. Saçlarına güzel bir şeyler yapmıştı ama Harry'nin tanımlamak için yeterli sıfatı yoktu. Muhtemelen kendisine bakınca özenmediğini düşünebilirdi ama Harry giyebildiği en özenli şeyleri giymeye dikkat etmişti.

"Selam..." Onun yanına gittiğinde Draco aynı şekilde karşılık verdi. Harry "Sinema olmaya hazır mısın?" diye sorduğunda Draco "Ne?" dedi. Harry bir an durup kafasını sağa sola salladı. "Önemli değil, hadi gidelim." Yürümeye başladıklarında tam da tahmin ettiği gibi üzerlerinde bakışlar birikmeye başlamıştı. Draco önüne bakmaya devam ederek "Sinema dediğin şey iki düşman yan yana yürürken insanların onlara bakması mı?" dedi. Harry kafasını salladı. "Kesinlikle iyi tanım."

Draco biraz daha ilerlediklerinde "Sana kötü geliyor mu?" dedi. Harry onun sesindeki çekingenliğe anlam veremedi. "Yani, iyi anılarımız yok gibi ama daha önce de hayatımı kurtardın. İhtiyaç Odasında bile... Ama yine de ben-" Harry onun demek istediğini anlarken sözünü kesip "Bana vermediğin cevabı hatırlıyor musun?" dedi. "Beni ele vermedin, ben olduğumu biliyordun, değil mi?" Draco kendisine bakıp keyifsizce gülümsedi. "O senin için bile değildi ki, Harry. Korkuyordum, savaşın bir parçası olmak istemiyordum."

Harry "Biliyorum." diyip gülümsedi. "Ama bu hiçbir şeyi değiştirmez. Ayrıca kötü hissetmiyorum... Sen?" Draco hızla kendisine döndüğünde "Şaka mı yapıyorsun?" diye neredeyse bağırdı. "Asamdan çıkan ışıklı geyiği görmedin mi yoksa?"

Lights Up / ❝Drarry❞Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin