Odaya vuran güneşin ilk ışıklarıyla gözlerimi açtım. Hâlâ uykumun olması benim kalkmamı zorlaştırsada gözlerimi açmayı başarabilmiştim.Dün geceyi düşünecek olursak ah.. boşverin bence düşünmeye bile değmez. Bilirsiniz ki biz kızlar bazı şeylere çok fazla anlam yüklüyoruz ve bunun doğurduğu bir takım kötü sonuçlarla karşı karşıya kalabiliyoruz. Yani diyeceğim şu ki,aslında pek bi anlam ifade etmeyen ufak bir sahneyi fazla apartmıştım o kadar. Bunları düşünmek için malesef fazla zamanım yok biran önce kalkıp hazırlanmam gerekiyor. Bugün ailemle yüzleşecektim ve biraz daha oyalanırsam geç kalacaktım. Yataktan kalkıp odada bulunan lavaboya doğru ilerledim. Elimi yüzümü yıkadıktan sonra aynadan dağılmış saçlarimi gelişi güzel topladım. Artık salona inebilirdim. Baran'la yüzleşmem beni biraz gersede ortada büyütülecek birşey yoktu. Sadece biraz saçmalayıp rezil olmuştum o kadar. Yani pekte mühim birşey değildi. Öyle olmalı herhalde..
Merdivenlerden inerken,elinde kahveyle dışarıya izleyen Baran'ı gördüm. Her zamanki gibi üzerine oturan siyah bir takım giymişti. Acaba bu adam takım elbiseden başka birşey giyiyor muydu? Hoş ne giyse bu adama yakışırdı ama insan yinede spor kıyafetlerle nasıl göründüğünü merak ediyordu. Bu adamın çevresinde olmak bana hiç iyi gelmeyecekti. Neyseki burada çok fazla kalmayacaktım hatta bugün dönecektim. Okulumu ihmal etmek istemiyordum tabi bunun yanında yeni başlayacağım işte vardı ki o şuanda yok gibi birşeydi. Normal şartlarda bugün ise başlamış olmam gerekiyordu ve ben Istanbul'daydım. Yeniden iş aramam gerekiyordu. Ama şuanda bunları düşünmem çok önemsizdi benim daha önemli bir konum vardı önce onu halletmem gerekiyordu. Baran'ın beni fark etmesi adına
"Günaydın." Dedim. Benim olduğum tarafa başına çevirip kısaca bana baktıktan sonra
"Günaydın Hayat." Dedi. Merdivenlerin son basamağında durmuş öylece bekliyordum. Neden beklediğimi inanın bende bilmiyorum. Sanırım bu ilk defa bir başkasının daha doğrusu bir erkeğin evinde kalmamdan kaynaklanıyordu. Ben kendim hakkında fikirler üretirken Baran bana doğru gelmeye başladı. Eliyle az ilerideki masayı gösterip
"Kahvaltı yapmadan gitmeyi düşünmüyorsundur umarım." Diyerek masaya geçti. Aslında kahvaltı etmeye vaktim varmıydı onu bile bilmiyorum.
"Saat kaç?" Sorumla birlikte kol saatine bakıp
"8:00 Saatle işin mi var ?"
"Şey dün söylemeyi unuttum. Ben onlara yani aileme mesaj attım bugün için saat 9:00 da evde olmalarına dair. Ama hala vaktim var gibi." Diyip onun karşısına oturdum.
"Neden böyle birşey yaptın Hayat?"
"Hepsinin evde olmasını istedim."
Kisaca "Keşke sözümü dinleseydin." Dedikten sonra kahvaltımızı yapmaya başladık. Başka birşey konuşulmadı zaten. Sessiz şekilde geçen kahvaltımızın ardından gitme vaktim gelmişti. Yavaşça ayağa kalkıp yüzümü Baran'a çevirdim.
"Herşey için teşekkür ederim. Eğer sen olmasaydın bir ailem olduğundan haberim olmayacaktı. Ve bana biçilen bu hayatı yaşamak zorunda kalacaktım. Neden bana yardım ediyorsun bilmiyorum ama yinede teşekkür ederim." Diyip minnetle gülümsedim.
"Bende geliyorum."
Az önceki söylediğime cevabı bu muydu yani. Insan en azından önemli değil gibi normal, sıradan şeyler söyleyebilirdi. Biraz bozulsamda bunu belli etmedim. Hem benimle gelmesi iyi olabilirdi en azından kendimi yanlız hissetmemiş olurdum.
"Peki." Cevabımın ardından çıkış kapısına doğru ilerledik. Benim yanımda olması,bana yardım etmesi gerçekten kafamı kurcalıyordu. Neyse bunları başka zamanda düşünebilirdim. Bizi bekleyen arabaya bindik. Ve başlıyorduk,içime anlamsız bir huzursuzluk sarmıştı tabi bunun sebebi oldukça acıktı. Ilk defa ailemi görecektim,annemi,babamı,abimi tanıma fırsatım olacaktı her ne kadar onları affetmeyeceğimi söylemiş olsamda onlar benim ailemdi ve merak ediyordum. Umarım sorularıma cevap bulabilirdim. Tabi geçerli bir sebepleri varsa. Baya uzun ama bana kısa gelen yolculuğun ardından bir evin önünde durduk. Heyecanlıydım,ve birazda korkuyordum sanirim. Eminim beni tanımayacaklardı,bu üzücü bir durum olsada buraya gelmek,onları görmek zorundaydım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YOL (Yeniden Düzenlenecektir)
Ficção AdolescenteBen sigarayı almakla meşgulken Baran bedenini aşağı doğru kaydırdı. Bunu yapması bakışlarımın ona dönmesine yol açmıştı. Keşke bakışlarım hiç onu bulmasaydı. Resmen adamın dibine girmiştim. Yüzümüzde bir iki santim ya vardı ya da yoktu. Ben ne ara...