Bölüm 9

517 45 0
                                    

  Yol kenarında olan bir çay bahçesine gelmiştik. Karşımdaki adam kaşlarını çatmış benim konuşmamı bekliyordu. Daha fazla bekletmemek adına konuya girdim.

"Beni nereden tanıyorsunuz?"

"Seni tanımıyorum."

"Yalan söylüyorsunuz." Bunu söylememle kaşlarını daha çok çaktı. Hemen durumu toparlamak adına  "Yani öyle demek istemedim. Sadece,sizin benim ismimi bilmeniz sonra da onun sizi tanıyıp tanımadığımı sorması bunlar tesadüf olamamalı. Olamazda."

"Kim sordu bunu?"

"Arda Taş. Kendisini tanıyor musunuz?"

Dikkatli bir şekilde yüzünü inceliyordum ama hiçbir tepki göstermemiş olmasına karşın yüzünde tanıdığına dair bir ifade de yoktu. Nasıl bu kadar tepkisiz olabiliyordu ki. Sorumu soruyla karşılık vermişti. Bu durum her ne kadar beni sinirlendirse de bu adama karşı sert çıkmak istemiyordum.

"Sen nereden tanıyorsun."

Şimdi beni inceleme sırası ondaydı. Göz hapsine girmem, yerimde kıpırdamama sebep olmuştu. Kelimeleri toparlayıp söze girdim.

"O benim eski erkek arkadaşımdı."

"Peki şimdi?"

Bunu sormasıyla kesin bir dille cevap verdim.
"Hayır değil. Olamazda."

Eminim nefretim yüzümden okunuyordur. Bunu görmemesi için başımı başka tarafa çevirdim.

"Neden ayrıldınız?"

Duyduğum şeyle yüzümü karşımdaki adama çevirdim. Çok fazla özelime girmiyor muydu bu adam. Tabikide cevap vermeyecektim eğer birşeyler biliyorsa onun bana söylemesi gerekiyordu.

"Bu sizi ilgilendirmez."

"Bende bunu diyorum, ben bu konunun neresindeyim."

Birşeyler bildiğini yüz hatlarından anlayamasam bile hissediyordum hem Arda neden bu adamı bana sorsun ki üstelik o geceyi biliyor olduğunu söylemişti.

"Benim merak ettiğim konuda bu siz bu meselenin neresindesiniz Baran Bey."

Arkasına yaslanıp,çebinden çıkardığı sigara peketinden bir sigara alıp yaktı. Sigara içecek bir adama benzemiyordu hem içse bile benden izin alması gerekmez miydi. Neler saçmalıyorsam sanki kibar birisi var karşımda. Bunu düşünmüş olmam yüzümde hafif tebessüme yol açmıştı. Tabikide bu halim gözünden kaçmamıştı.

"Neden güldün."

"Aa hiç öyle aklıma birşey geldide."

"Benimle konuşurken ciddi olmalısın."

Gayet ciddiydim bi kere.

  Kuralcı ve disiplinli bir adamdı bunu anlayabilmek için konuşmaya gerek yoktu. Üzerine giydiği takım elbisesi ve yüzüne takındığı sert ifadesiyle bu münkündü. Acaba bu adam hiç gülüyor muydu. Düşüncelerimi bölen masaya bırakılan çaylarımız olmuştu. Göz ucuyla ona baktığımda şeker kullanmadığını fark ettim. Sağlıklı ve spor yapan birisine benziyordu vücudu bunun en büyük kanıtı olsada, elinde tuttuğu sigaranın ne kadar sağlıklı olduğu tartışılırdı.  Eğer karşımda başka birisi olsa bu duruma göz devirirdim ama bu adama karşı bunu yapmak pek sağlıklı bir düşünce olmazdı. Ben ne zamandan beri birisini bu kadar çok incelemeye başlamıştım ki. Çayıma bir şeker atıp karıştırdım. Sıcak çayın bozağımdan geçmesine izin verdikten sonra gözlerim Baran Bey'in konuşmasıyla onu buldu.

"Hatırlamıyorsun demi?"

"Neyi?"

"Beni ilk defa davetiyede görmedin."

YOL (Yeniden Düzenlenecektir)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin