KAYBEDEN SULTANLAR: Mahidevran Sultan

23.Bölüm: Rus Köle

Rus Köle

"Hünkârım daldınız uzaklara. Nedir aklınızı meşgul eden?"

"Tedbile çıktığımız günü düşünüyordum İbrahim. O günkü cariyeyi..."

İbrahim sessiz kalmayı tercih etti. İki gün önce tedbil kıyafetle esnafı ve halkı teftişe çıkmışlardı. O gün taşlıktan geçerlerken bir cariye başını kaldırmış ve Süleyman'la göz göze gelmişti. Süleyman'ın bu cariyeye kızmak yerine cariyeden etkilenmesi İbrahim'i düşündürdü.

"Hünkârım valide sultana haber edeyim mi? O cariyeyi sizin için hazırlatsın yarın akşama."

Süleyman keyifle gülümsedi,
"O vakit söyle valideme, cariyeyi hazırlatsın bu akşama."

İbrahim Süleyman'ın cevabına şaşırsa da bir şey demedi. Bugün perşembe olduğu için Süleyman'ın bu geceyi Mahidevran sultanla geçireceğini düşünüp yarın demişti. Fakat Süleyman bugünün perşembe olduğunu unutmuştu. Süleyman, aklında kızıl saçlı cariyenin hayaliyle işlerinin başına döndü. İbrahim ise valide sultan dairesine gitti.

Hafsa sultan kızı Hatice sultan ile sohbet ediyordu. İbrahim Ağa başı eğik bir şekilde selam verip söze başladı;
"Sultanım, hünkârımız bu akşama cariye hazırlatılmasını buyurdular."

"Elbette."

"Yalnız cariyeyi kendileri seçtiler. Adı galiba Alexandra. Sultanım hünkârımızın neşesi uzun zamandır yerinde değil. Haddim değil lakin bu cariye hünkârımıza iyi gelebilir."

Cariye Gülnur Valide sultanın kulağına Alexandra'nın kim olduğunu söyleyince yüzü düştü.
"Bu hatun asi ve saygısız. Emin misin İbrahim ağa?"

"Sultanım eminim ki bu cariyeyi ağalar ve kalfalar terbiye etmişlerdir."

Hatice sultan şaşırmış bir tavırla söze karıştı,
"Hünkârımız bu gece Mahidevran'la görüşür diye düşünmüştüm."

Hafsa sultan;
"İbrahim ağa madem arslanıma uygun görürsün o vakit dediğin gibi olsun. Belki arslanımın neşesi eskisi gibi yerine gelir. Sana itimadım tam."

Hatice'ye döndü;
"Evvela bu sarayda padişahlık ve valide sultanlık dışında teklik yoktur kızım. Mahidevran da tek kalmayacak, tıpkı Mustafa'nın tek şehzade kalmayacağı gibi."

İbrahim;
"Lakin sultanım ne olursa olsun Mahidevran sultanın size baş kaldıracağını sanmam." dedi.

"Bilirim İbrahim ağa, Mahidevran gelinim beni sayar. Lakin hırsa kapılıp benliğini unutmasın diye arada hatırlatmak iyidir."

Sultan Süleyman yakın zamanlarda iki evladını kaybetmişti. Üzerine beklemediği bir zamanda padişah olmuştu. Valide sultan oğlunun yüzünün eskisi gibi gülmesini istiyordu. Bu yüzden Süleyman'ın "tek sırdaşım" dediği İbrahim'e güvendi.

İbrahim valide sultandan da onayı alınca izin istedi ve çıktı. Hatice sultan İbrahim'e dikkatlice baktı. Onu en son Manisa sarayına annesi ve abisini ziyarete gittiğinde görmüştü.

***

Mahidevran Sultan dairesi;
Mahidevran gayet keyifliydi. Birkaç gündür devam eden karamsar ruh hâlinden eser kalmamıştı, aksine çok neşeliydi. Akşam Süleyman'la yaşayacağı aşk dolu dakikaları düşündükçe daha da mutlu oluyordu.

Kapı çalındı, Şah sultan yeni bitirdiği kanaviçeyi göstermek için gelmişti.
Önce Mustafa'yı sevdi sonra Mahidevran'ın yanına sedire oturdu. Birlikte incelediler.
"Çok güzel olmuş sultanım. Bu işte gittikçe daha iyi oluyorsunuz."