9.Bölüm: Şehzade Mustafa

392 14 5
                                    

Şehzade Mustafa


4 ay sonra 1515;
Manisa'da kuvvetli bir rüzgar esiyordu. Sabahın ilk ışıklarıyla ezan okunmaya başlamıştı. Ahali ortaya çıkışmış, kimi camiye kimi işinin başına gidiyordu. Sarayda ise namazını kılan kalfalar vakit kaybetmeden işlerinin başına geçmişti bile. Mutfakta da her zamanki telaşlar başlamıştı.

Mahidevran zorlukla yerinden doğruldu. Zira büyüyen karnı yüzünden hareketleri zorlaşmıştı. Elini yüzünü yıkayıp krem rengi bir kaftan geçirdi üzerine. Cariyeler sofrasını kurarken aynanın karşısında saçlarını taradı. İşi bitince tarağı bir tarafa koydu. Kocaman gülümsemesiyle karnını izlemeye koyuldu. Bir yandan da elini karnının üzerinde gezdirip evladıyla konuşuyordu. Doğumuna günler kalmıştı artık.

Hafsa sultan dairesi;
Hatice ve Fatma kahvaltılarını anneleriyle beraber yaptı. Fatma sultan heyecanla atıldı,
"Validem bugün biraz gezintiye çıksak ya. Canımız çok sıkılıyor."

"Beni karıştırmayın bahçe uzakta değil ya. Hiç içimden gelmiyor."

"Hayır validem faytonla gezelim Manisa'da."

Hafsa sultan ilkin kabul etmek istemedi. Hatice de devreye girdi iki kardeş ne yapıp edip validelerini ikna etti. Kahvaltıdan sonra Hafsa sultan önde kızları Hatice ve Fatma ardında faytona bindiler.

Süleyman kitaplarla meşguldü. Kapı çalındı içeri Daye hatun girdi.
"Şehzadem, İbrahim adında bir zat sizinle görüşmek ister. Bahçede bekliyor."

Süleyman gülümsedi,
"Âlâ geliyorum."

Kitaplarını kapatıp dışarı çıktı. İbrahim'i zaten kendisi çağırmıştı fakat bugün geleceğini düşünmüyordu. İbrahim şehzadeyi görünce selam verdi.

Süleyman;
"Nasılsın İbrahim? Afiyetin yerinde mi?"

"Sağlığınıza duacıyım şehzadem, sizleri sual etmeli?"

"Sağolasın gayet iyiyim. Doğrusu seni bugün beklemiyordum."

"İbrahim kulunuzu ziyarete kabul buyurdunuz. Daha fazla bekleyemedim."

***

Mahidevran eline bir kasnak aldı işlemek için. Fakat daha başlayamadan karnına bir sancı saplandı. Bağırarak karnını tuttu.
Cariyesi hemen yanına geldi.
"Suyum geldi koş! Derhal ebe kadını çağır."

Harem ağalarının yardımıyla Mahidevran'ı şifahaneye götürdüler. Doğum belki bir belki iki saat sürdü. Mahidevran yorgunlukla başını geriye attı. Bebeğin ağlamasıyla ebe kadın;

"Müjde hatun, arslan parçası gibi şehzade doğurdun." dedi.

Yorgunlukla gülümsedi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Yorgunlukla gülümsedi. Zorlukla başını kaldırıp bebeğe baktı. Hem bebeğinin sesini duymuştu hem de bir şehzadesi olmuştu. Ebe kadın örtülere sardığı bebeği Mahidevran'a verdi. Mahidevran bebegine dokununca icinde değişik ama çok güzel bir his oluştu. "Bu kollarımın arasındaki ufaklık benim bebeğim mi" diye geçirdi içinden.

KAYBEDEN SULTANLAR: Mahidevran SultanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin