3.2

3K 212 452
                                    

Medya'ya huysuz bir Yoongi bırakıyorum...😻

Bölümü ne okudum ne düzenledim. Allaha emanet atıyorum zhjcjsnc

İçime sinen bir bölüm olmadı bari yorum yapın da az yüzüm gülsün xcndchskchsk

🌙 İYİ OKUMALAR 🌙

Yerde yatan bedenden bir cevap alamadığımda korkuyla geri çekildim, öylece soğuk zeminin üstüne oturup kaldım. Daha ne zaman gözümden aktığını anlamadığım yaşlar çenemden süzülürken çaresizlikle diğerlerinin yüzüne baktım. Vücudum resmen olduğum yere yığılacakmış gibi alarm veriyordu ama bilincimi kaybetmemek için kendimle mücadele ediyordum. O sırada Jungkook diğerlerinin arkasından sıyrılıp banyonun içine tamamen girdiğinde yerde yatan kuzeninin yanına ışık hızında yaklaşıp başını dizinin üstüne koydu. Ardından işaret ve orta parmağını çenesinin hemen altına, boynuna koyarak nabzını ölçmeye çalıştı. Titreyen sesimle ''İyi mi?'' diyerek kısık bir sesle sorduğumda Jungkook cebinden telefonunu çıkarıp Namjoon'a uzattı. ''Doktor Sang Min'i ara. Suga Hyung'ın bayıldığını, birazdan onu kendisinin çalıştığı hastaneye getireceğimizi söyle.''

Namjoon çabucak Jungkook'un uzattığı telefonu alıp banyodan aceleyle çıktığında ben sesim çıkmadan öylece bekliyordum. Sanki kötü bir rüyanın içine düşmüşte, birinin beni uyandırmasını bekler gibi şuan yaşananları boş bir duvarı izler gibi izliyordum. Ne hissetmem gerekiyordu? Bayıldığı için üzülmem mi gerekiyordu? yoksa sadece bayıldığı, ölmediği için sevinmem mi? Ben ne kadar çaresiz bir durumun içerisindeydim böyle. Bir süre sonra omzumda, beni sarsmakta olan eli hissettiğimde ve adımın tekrar tekrar söylenmesini duyduğumda bakışlarımı yerde baygın yatan bedenden çekip kuzenine çevirdim. ''Beni duyuyor musun?'' diye sorup bilincimi kontrol etmeye çalıştığında içimden deminden beri bana kaç kere seslenip bir cevap alamadığını tahmin ettim. Kısa bir süreliğine yaşadığım şoktan bilincim yerinde değildi. Hiçbir şey söyleyemediğimden sorusuna karşılık sadece 'evet' anlamında başımı salladığımda ''Suga Hyung iyi.'' dedi. ''Sadece bayıldı. Bazen bu olabiliyor.''

Karşımda ki küçük çocuk büyük bir olgunlukla beni rahatlatmaya çalışırken kollarımı boynuna dolayıp sıkıca sarıldım. Gözlerimden tekrardan yaşlar süzülürken bu kez de bu genç adamın içi kan ağlarken kuzeni için güçlü durmasına ağladım. Jungkook'da bana sıkıca sarıldığında sırtımı pat patlayarak ''Güçlü olmalısın Youra.'' diye fısıldadı. ''Sen güçlü bir kızsın.'' Evet... Bu zamana kadar bende hep kendimi güçlü sanırdım, ta ki Suga'nın hastalığını öğrenene kadar. Aslında zannettiğim kadar güçlü değilmişim. Namjoon tekrardan banyoya girdiğinde Jungkook ile birbirimizden ayrılıp diğerleriyle birlikte pür dikkat ona baktık. ''Doktor Sang Min bizi bekliyor.'' dediğinde apar topar ayağa kalkıp Suga'yı hastaneye götürmek için üstüne bir bornoz geçirip Suga'yı, Jimin'in arabasına bindirdik.

......

Jungkook kucağında tuttuğu kuzeniyle birlikte en önden hastaneye girdiğinde bizde hemen arkasındaydık. İçeri girer girmez Sang Min bizi karşıladığında hemen hemşirelerin yanında duran sedyeyi göstererek Jungkook'un, Suga'yı sedyeye yatırmasını sağladı. Endişeyle ''Ne oldu?'' diye sorduğunda ''Bir anda bayıldı.'' diye cevap verdim. Sang Min hemen beyaz önlüğünün cebinden doktorların kullandığı cep fenerini çıkardığında sedyede baygın yatan arkadaşının göz kapaklarını eliyle kaldırarak gözlerine tuttu. Bilincini kontrol ettiğinde yanında ki hemşirelerden birine ''Hastayı özel odalardan birine götürün.'' götürün deyip komut verdi. Kadın ''Peki Doktor Bey.'' deyip sedyede yatan sevgilimi asansöre bindirdiler. Sang Min bize baktığında ''Endişelenmeyin.'' dedi. ''Sadece baygın.'' Ardından eliyle gelmemiz için işaret verdiğinde diğer asansöre binip yukarı kata çıkmaya başladık.

One Month /Min Yoongi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin