Sen gülünce güller açar gül pembe 🎵😂 Ahah şöyle gülen biri oldu da biz mi sevmedik be 😏
Bir önce ki bölümde ne yazdığımı ben bile unuttum size geçmiş olsun şimdiden 😋😂😂
Uzun ve yorucu bir bölüm oldu. O yüzden bol bol yorum yapın ve oy vermeyi unutmayın please 💜
🌙 İYİ OKUMALAR 🌙
Jin
V'den, Youra'nın babasının Gangnam villalarından birine sahip olduğunu öğrendiğimiz andan itibaren üstümüze adeta kara bulutlar çöktü. Bir ümit onu piknik alanındaki ahşap evlerden birine götürmüş olabileceğini düşünüyorduk ama artık nerede oldukları kesinleşti. Sonuçta Gangnam evleri gibi korunaklı, güvenli ve bütün pisliklerin döndüğü bir yer dururken kim başka bir yere götürürdü ki? V, deminden beri başka bir odada telefonla görüşme yaptığı için bu evlerle alakalı anlattığım bütün bilgileri kaçırdı. Bu yüzden onun için bilgisayarda beklettiğim sayfalara geri dönerek ona tek tek bütün öğrendiklerimi açıkladım ama son sayfaya geldiğimde heyecanlı bir şekilde parmağıyla ekranı göstererek ''Dur dur! Biraz yukarı çık.'' diye konuştu.
Dediğini yaptığımda eliyle ekranda ki kredi kartı büyüklüğünde bir kartın resmini göstererek ''Bu ne?'' diye ekledi. Aslında ne olduğunu az çok tahmin edebiliyordum ama yinede emin olmak için ekrandaki kartın resmini özel bir tarayıcıda okuttum. ''Gangnam evlerine sahip olanlarda bu kart var. Yani bu kart sayesinde güvenlikten geçip içeri girebiliyorlar. Ayrıca bu kartlar sadece ev sahiplerinde var çünkü bir kopyası daha yapılabilecek bir şey değil. Zaten kartın yüzde atmışı elmas.'' Verdiğim son bilgiye karşı hepsi şaşırmış görünüyordu ama bu adamlar tuvalet kağıdı yerine paralarını kullanabilecek kadar zengin oldukları için çokta şaşırmamak gerek.
''Bu kartı bir yerden hatırlıyorum.'' V'nin beklemediğimiz bir anda beklemediğimiz bir şeyi söylemesiyle hepimizin gözleri kocaman açıldı. Bu kartı internet üzerinden görmüş olma ihtimali hiç yok çünkü elinizi kolunuzu sallaya sallaya kolayca bulabileceğiniz bir şey değil buradaki bilgiler. Hatta onların sayfasına eriştiğim anlaşılırsa benim bile başım belaya girebilir. Ben kafamda bunları düşünürken Suga büyük bir merakla ilk konuşan kişi oldu. ''Nereden hatırlıyorsun?'' Açıkçası Suga ümitlenmiş görünüyordu ama V'nin bu kartı gerçekten görmüş olma ihtimali düşük olduğundan başımı sallayarak V'ye baktım.
''Bu giriş kartını başka bir kartla karıştırıyor olmayasın? Daha önce nerede görmüş olabilirsin ki? Dediğim gibi bu kartların kopyaları da yok.''
V, kendinden emin bir şekilde başını hayır anlamında salladığında ''Bir yerde gördüğüme eminim.'' diyerek mırıldandı. O kendinden bu kadar eminken benim itiraz etmem pekte hoş olmazdı ama hala ihtimal veremiyordum. Herkes son derece meraklı bakışlarını V'ye dikmiş bakarken Namjoon onun yanına adımladı ve elini omzuna koydu. ''Hatırlaman lazım V. Biraz düşün.'' V bıkkın bir nefes verdiğinde yavaşça yatağımın ucuna oturdu ve elleriyle yüzünü kapattı. Uzun parmakları yüzünden taşıp saçlarına ulaştığında yavaşça çekiştirdi. Hatırlamak için kendini zorladığı çok belliydi. Suga ise bir cevap beklercesine tepesinde dikiliyordu ve sözde sabırlı görünmeye çalışıyordu ama yere ritimli bir şekilde vurduğu ayağıyla sabrının tükendiğini belli ediyordu.
''Kendini biraz daha zorla V! Şu lanet kartı nerede gör....''
Suga cümlesini tamamlayamadan V oturduğu yerden bir hışımla kalkıp bakışlarını bize çevirdi. ''Patronun masasında gördüm. Kartın üstünde onun adı yazıyordu.'' Cümlesini bitirmesiyle ayakta duranlar V'nin başına üşüştü bense hızla oturduğum yerden fırladım. ''Emin misin?'' Başını eminim dercesine salladığında Suga onun kolunu tutarak sıkıca kavradı. ''Kartı verir mi sana? İçeri girmek için.'' Başını iki yana salladığında ''Sanmıyorum.'' diye mırıldandı. Ardından daha yüksek bir sesle konuşmasına devam etti. ''Kartı bana asla vermez. Baksana! en güvendiği adamı ben olmama rağmen bilmiyorum onun bu lanet evlerin bir üyesi olduğunu.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
One Month /Min Yoongi
Fanfiction(Küfür ve erotik içerikler vardır. Rahatsız olacaklar okumasın!) Asıl işleri araba hırsızlığı olan ve birbirleri arasında kıyasıya rekabet yaşayan iki düşman takım düşünün... Bu iki takım arasında ki aşk, ihanet ve kavgalar bütün hayatlarını değişti...