Uzun bir aradan sonra bölüm yayınladım 🥺 Vote vermeyi ve yorum yapmayı ihmal etmeyin lütfen 🙏🏻 Yorumlar beni yazmaya teşvik eden şey.Muhtemelen okuyucularımın büyük bir kısmını bölüm yazamadığım bu uzun süreçte kaybettim ama hikayeyi bir şekilde bitirmem gerektiğini düşünüyorum çünkü bu kitap finali hak eden bir kitap.
🌙
İYİ OKUMALAR 🌙
Duyduğum şey karşısında büyük bir afallama yaşasam da çabucak kendime gelip çatılmış kaşlarımla Tae'ye baktım. ''Buda nereden çıktı şimdi Taehyung?'' Hiçbir şey söylemeden sadece omuz silktiğinde sinirlenmemeye gayret göstererek tekrar konuştum. ''Hiçbir çete üyesi, ister Namjoon olsun ister J-hope hiç fark etmez, senin yerine geçmek gibi bir şeyi kabul etmez.'' Yüzüme boş bir ifadeyle baktığında ''O zaman yeni birini bulursunuz.'' diyerek sonunda sinirlerimi tepeme çıkarmayı başardı.
''Sen olmazsan bizde olmayız Tae. Böyle bir şeyi kabul edeceğimizi düşünmedin herhalde.'' Söylediğime karşılık sesli bir şekilde dışarıya nefes verdiğinde bir şeylerden bunaldığı çok belli oluyordu. Biraz önceye göre alçattığım ses tonumla ''Sorun ne?'' diye sorduğumda bakışlarını bana çevirip dökülmeye başladı. ''Beni başa geçirebilmek için patronu yerinden ettik ve bir evde kapalı tutuyoruz Youra. Buna hakkımız var mı gerçekten? Hem patronun bir evde kapalı olması bizim güvende olduğumuz anlamına gelmiyor. Ona sadık olan adamlar beni kabul etmeyip içimizden birine zarar verebilir.''
Tamam, biraz haklılık payı vardı ama o kötü adama acıyacak kadar da haklı bulamayacağım Tae'yi. Sakin olmaya özen gösterip elimi onun omzuna koyduğumda ''Bak.'' dedim. ''O adam seni bir bataklıktan çekip kurtarmış olabilir ama sen onun malı değilsin Taehyung. Sen ona borcunu fazlasıyla ödedin zaten. Patron sana her ne kadar iyi bir hayat vermiş olsa da bir yandan da hayatını çaldı. Sana para kazandırdı, güç kazandırdı, mevki kazandırdı ama sevme, sevilme duygusunu, aşık olmanı, kısacası kalbini çaldı. Hata yaptığında sana vurmalarını, cezalandırmalarını saymıyorum bile. Bu adam senin iyi niyetini hak etmiyor.''
Her ne kadar bana karşı hak verircesine başını sallasa da içten içe vicdan azabı çektiğini hissedebiliyordum. Patronun iyi kötü onu bu zamanlara getirmiş olmasının ve kendisinin ona yanlış yaptığı düşüncesi yüzünden kendi kendini yiyordu. Omzunda ki elimi sıkılaştırıp bana daha dikkatli bakmasını sağladığımda konuşmama devam ettim. ''Patronun adamları seni ondan daha çok seviyor. Kabul edilmeyeceğini düşünmüyorum ama eğer pürüz çıkaran, canımızı sıkmaya çalışan olursa da bununla tek başına değil, hep birlikte ilgileneceğiz. Yalnız değilsin bunu sakın unutma.'' Yüzünde buruk bir gülümseme yer aldığında teşekkür edercesine gözlerini kırptı.
Tae benim öz kardeşim gibiydi ve yıllar içerisinde onu çok iyi tanımıştım. Bu üzüntünün sadece işten kaynaklı olduğunu düşünmüyordum. Aynı zamanda duygusal bir boşluğun, yalnızlığında içerisinde gibiydi. Kollarımı açıp sıkıca beline doladığımda oda beni kolunun altına aldı ve sıkıca sardı. Tam olarak ne söylemem ya da ne sormam gerektiğini bilmiyordum ama bir yerden konuyu açmak adına aklıma ilk gelen soruyu sordum. ''Jungkook ile aranızı ne zaman düzeltmeyi düşünüyorsunuz?'' Buda nereden çıktı dercesine yüzüme baktığında yan bir gülümsemeyle ''Sevgilisi olan bir adamı öpmeyi bıraktığında.'' diyerek beni tiye aldı.
''Dalga geçme.'' diyerek dirseğimle karnını dürttüğümde yüzüne baktım. ''Arkadaşlığınız bozulmadan önce daha mutluydun sanki.'' Yaptığım imaya karşılık bakışlarını benden çekip denize baktığında ''Benden yana bozulan bir şey yok.'' demekle yetindi. Bu konuyla alakalı ağzından laf almaya, onu konuşturmaya çalışıyordum ama fazlasıyla kısa ve soğukkanlı cevaplar veriyordu. ''Yıllarca seni ne denize ne havuza sokabilmiştik ama Jungkook ısrar edince kıramamıştın. Sırtındaki yaralardan da, patronun seni vurmasından da hep onun haberi vardı hatırlatırım. Bunlar özel şeyler.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
One Month /Min Yoongi
Fanfiction(Küfür ve erotik içerikler vardır. Rahatsız olacaklar okumasın!) Asıl işleri araba hırsızlığı olan ve birbirleri arasında kıyasıya rekabet yaşayan iki düşman takım düşünün... Bu iki takım arasında ki aşk, ihanet ve kavgalar bütün hayatlarını değişti...