Profil resmimin gifini buldum 😗 Eşek sıpası çok tatlı
Bu kitaptaki her karakterin kendince hikayeleri var. Kimisinin daha zor şeyler kimisinin diğerlerine göre daha basit. Ara ara yeri geldikçe hepsinin hikayesine yer vericem, veriyorum da. Suga ve Youra dışında başka şeyler yazınca hoşuna gitmeyenler oluyor ama üzgünüm. Kurgumu bu şekilde yaptım ve hikayelerine yer vermem gerekiyor ki bir sonuca varabileyim.
Yorumlar azaldı sanki 😧 Yorum yapalım please ❣
🌙 İYİ OKUMALAR 🌙
Suga'nın gülerek, farkında olmadan kurduğu cümle anında yüzümün düşmesine neden olduğunda şaşkınlıktan aralanmış ağzımla bakışlarımı karşımdaki bedenin yüzüne çevirip çatılan kaşlarımla baktım. ''Ben.. hala gitmek istediğini bilmiyordum.'' Karşımdaki beden ne söylediğinin farkına benim konuşmamla varmış olacak ki yüzünde ki gülümsemeyi soldurup konuşmak için ağzını araladı ama ona fırsat vermeden hafif yükselttiğim sesimle tekrar konuştum. ''Benimle sevgili olduktan sonra bu düşünceden vazgeçtiğini sanıyordum.'' Gerçekten sinirlenmiştim ama bir yandan da şaşkınlık içerisindeyim.
Yine konuşacakmış gibi olmuştu ama aklıma gelen düşünceyle tekrar ondan önce davranarak konuşmaya başladım. ''Tabi benimle birlikte gitmeyi düşünüyorsan orası ayrı.'' İstemeden üzgün şekilde çıkan ses tonum Suga'yı da biraz üzse de bir elini yüzüme yerleştirip kısık bir sesle ''Bunu sonra konuşalım.'' dedi. Niye bir cevap vermiyordu? Çünkü benimle gitmek gibi bir düşüncesi yok, olsaydı bu sorduğum soruya düşünmeden evet derdi. Yüzümü yavaşça çekip elinden uzaklaştırdığım da kararlı bakışlarla tekrar yüzüne baktım. ''Hayır şimdi konuşalım! Artık sorularımdan kaçmanı istemiyorum.'' Derin bir nefes alıp sesli bir şekilde bıkkın bir nefes verdiğinde bakışlarını aşağı indirerek havuzun içinde ki ayağına baktı. ''Başımda ki dertten kurtulmam için gitmem lazım.'' Ardından eğdiği başını yukarı kaldırıp havuzla göz temasını kestiğinde bana bakarak devam etti. ''Ve tek başıma gitmem lazım Youra.''
Sesi son derece kararlı çıkıyordu ve sanki ne yaparsam yapayım, ya da ne söylersem söyleyeyim bu fikrinden onu caydıramayacakmışım gibi bir ses tonuydu bu. Peki gidecekti.... ya sonra? Sonra ne olacak? Bu sefer başımı ben yere eğdiğim de çıkmakta zorlanan sesimle ''Sonra geri gelecek misin?'' diye sordum. Böyle bir soruyu sormuştum ama cevabından korkarak sorduğumu biliyordum. Hayır derse ne diyecektim? Ben vereceği cevabı korkuyla beklerken elini çeneme koyarak başımı yavaşça yukarı kaldırdı ve alev alev yanan gözlerimiz birbiriyle yeniden buluştu. ''Tabi ki geleceğim.'' Verdiği cevaba karşı sıktığım vücudumu rahat bırakıp derin nefesler alıp verirken rahatlamanın vermiş olduğu reaksiyonla hafif gülümsedim.
''Başında ki bela her neyse beraber çözebiliriz. Anlat bana.'' Yüzüne yan bir gülümseme yerleştirdiğinde meraklı gözlerle onu izledim. ''Sana söz veriyorum anlatacağım ama şimdi değil. Lütfen bana güven ve bekle.'' Ona sonsuz güvendiğim için her ne kadar merakımdan yanıp tutuşsam da onu onaylar şekilde başımı sallayıp onun gibi gülümsedim. Yüzünde ki gülümseme benim gülümsememle daha da büyüdüğünde ''Bugün modumuzu düşürmek yok. Şimdi ikimize içecek alıp geliyorum.'' dedi ve dudağıma öpücük kondurup havuzdan hızla çıktı. Havuzun kenarında olduğumuz için rahat bir şekilde köşelere tutuna biliyordum bu yüzden yalnız kalmamda pek bir problem yok. Zaten herkes etrafımda olduğu için en ufak ağrı hissettiğimde ortalığı ayağa kaldırırlardı.
Sıkıntıdan bakışlarımı tek tek diğerlerinde gezdirdiğimde havuzun karşısında suyun içinde duran Namjoon ve şezlongun üstünde oturup onunla muhabbet eden Jimin'e baktım. Onlarında kendi aralarında karmaşık olayları vardı ve gerçeklerin gün yüzüne çıkmasıyla bu sorunları yavaş yavaş hallediyor gibiler. Eskiden hiç konuşmuyorlarken hatta birbirlerine yumruk yumruğa girmişken şimdi gülümseyerek sohbet ediyorlardı. Namjoon'u daha ilk günden severken Jimin'e nasıl gıcık olduğumuzu hatırladığımda istemsizce gülümsedim. Gerçekten ilk başlarda ondan nefret etmeyen yoktu ama tanıdıkça aslında onu kandıran insanlar yüzünden böyle olduğunu anlıyorsunuz. Özünde anlaşması kolay ve son derece eğlenceli biri o. Ayrıca Namjoon ile aralarında ki buzların erimesine de çok sevindim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
One Month /Min Yoongi
Fanfiction(Küfür ve erotik içerikler vardır. Rahatsız olacaklar okumasın!) Asıl işleri araba hırsızlığı olan ve birbirleri arasında kıyasıya rekabet yaşayan iki düşman takım düşünün... Bu iki takım arasında ki aşk, ihanet ve kavgalar bütün hayatlarını değişti...