O medyada dudakların ne öyle çocuk! Kafayı yedirtecek bana 😍 Konuşurken bir insanın dudakları nasıl bu kadar tatlı hareket edebilir...
Evet çook uzun bir aradan sonra One Month'a kaldığımız yerden devam ediyoruz 😁 Unutanlar olmuştur illa ki, tavsiyem ilk iki bölümü tekrar okuyup bu bölüme sonra geçmeniz.
Bol bol yorum yapın please 😍 Yorumlar enerji kaynağım
Yalnız baya uzun bir bölüm yazdım 4100 kelime civari 😥 Oku oku bitmez artık 😋
❤ İYİ OKUMALAR ❤
Namjoon'un evden gidişinin üzerine Suga ve Jungkook'ta dinlenmek için odalarına çıkmıştı ve koca salonda sadece Tae ile ben kalmıştım. Ona dönüp baktığımda dirseklerini dizinin üstüne koymuş, başını da ellerinin arasına almış şekilde öylece bir şeyler düşünüyordu. Onun bu düşünceli hali aklında neler döndüğünü merak etmeme neden olmuştu bu yüzden ortamdaki sessizliği bozmak zorunda kaldım.
''Ne düşünüyorsun öyle deminden beri?''
Sorduğum soruyla başını büyük taşlı yüzüklerinin güzelliğine güzellik kattığı uzun ince parmaklarının arasından kaldırıp bana baktığında derin bir iç çekti.
''Bugün ki araba olayından sonra patron kesinlikle Namjoon gibi bir dehayı kaçırmayıp çeteye almak isteyecektir ama bir yandan da Park Jimin'i de ne yapıp ne edip çeteye dahil etmem için bana emir verdi. İşin zor kısmı zaten Namjoon, Jimin'den intikam almak için bizim çeteye dahil olmak istiyor bide Jimin çeteye katılırsa ateşle barut yan yana durmaz bir olay çıkar. İşte yarım saattir bunu düşünüyorum.''
Söylediği gibi yarım saattir bu konuyu düşündüğünü baya belli etmişti çünkü hiç takılmadan patır patır aklındaki düşünceleri tek tek söylemişti. Düşündüklerinde haklı olduğu için başımla Tae'yi onaylamıştım ama kesinlikle aklıma yatmayan bazı şeyler vardı bu yüzden başımı kaşıyarak anlamaz bakışlarımı ona çevirdim.
''Bu Park Jimin denen adamı illa çeteye almamız gerekiyor mu? Yani Namjoon'la Jimin birlikte aynı çetede hayatta çalışmaz. Özellikle de Namjoon!''
Söylediğim şeyin haklılığı üzerine Taehyung tekrardan derin bir iç çekerek ayağa kalktığında etrafında bir sağa bir sola doğru dönmeye başladı.
''Eskiden olsa Park Jimin'e ihtiyacımız olmayabilirdi ama artık işler değişti ve ona mecburuz. O korede ki bütün kestirme yolları adı gibi biliyor ve peşine takılan çeteleri atlatma konusunda üstüne yok. Eskiden öyle sıradan zenginlerin arabalarını çaldığımızdan bir sıkıntı çıkmıyordu ama bu sefer ki o üç araba çok önemli Youra. Üçüncü araba zaten Namjoon sayesinde elimizde ama sende gördün Vortex çetesi de bu arabaların peşinde tabi daha bilmediğimiz hangi çeteler vardır kim bilir.''
Çok hızlı konuştuğundan derin bir nefes alıp verdi, ardından konuşmasına devam etti.
''Uzun lafın kısası diğer iki arabayı çalıp kaçarken peşimizdeki diğer çeteleri atlatmanın tek yolu Park Jimin'den geçiyor.''
Taehyung, patronun en güvendiği adamı -diğer bir deyişle sağ kolu- olduğu için neredeyse bütün işleri ona yüklüyordu. Bu yüzden de Tae'nin sürekli düşünceli ve tedirgin olmasına şaşırmıyordum sonuçta sırtında resmen bir yük taşıyordu. Her zaman için patron ne dediyse ya da ne istediyse Tae onu yapmak zorundaydı, bir nevi bizde öyle. Kendi kendime onun için endişelenirken tekrar konuşmasıyla bakışlarımı daldığım gri parkelerden çekip ona çevirdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
One Month /Min Yoongi
Fanfiction(Küfür ve erotik içerikler vardır. Rahatsız olacaklar okumasın!) Asıl işleri araba hırsızlığı olan ve birbirleri arasında kıyasıya rekabet yaşayan iki düşman takım düşünün... Bu iki takım arasında ki aşk, ihanet ve kavgalar bütün hayatlarını değişti...