Tam bad boy ya! O seksi bakış ve gülüş der susarım 😻❤
Jungkook'la ilgili yazdığım hikayemede bakmayı ve okumayı da ihmal etmeyin 💖
Yalnız uzun zaman oldu hikayeyi unutmuş olabilirsiniz bir önce ki bölümün sonunu tekrar okuyun derim 😂 (Sövmeyin please) 💖
Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın... Öpüldünüz 💖
💜 IYI OKUMALAR 💜
Jungkook'la ilgili haberi aldığımızdan beri Taehyung, Suga ve ben evin salonunda oturmuş öylece ne yapabiliriz onu düşünüyorduk ama aklımıza herhangi bir fikir gelmiyordu. PJ denen adamın yaptığı teklif bir bakıma kabul edilebilecek türden değildi.
'Çaldığınız arabayı getirin Jungkook'u götürün.'
Aklıma mantıklı fikirler gelmesi için kendimi zorlarken Taehyung'un bir anda oturduğu koltuktan kalkmasıyla istemsizce irkilip bakışlarımı ona çevirmiştim.
''Ne yapacağız şimdi? Sizde az çok tahmin ediyorsunuzdur, patronu aramama bile gerek yok ne diyeceği belli zaten. Arabayı kesinlikle vermeyin diyecek!''
Taehyung haklıydı! Her ne kadar ne olduğunu bilmesek de bu arabada diğer arabalardan farklı bir şey vardı ve patron bu arabayı asla vermezdi. Tekrardan mantıklı bir şey bulmak için düşünmeye başlayacağım sırada bir anda yanımda oturan bedenden yüksek seste bir tepki işittiğim de bakışlarım bu sefer onu bulmuştu.
''Ne yani, Jungkook'u onların elinde mi bırakacağız? Kimse kusura bakmasın kuzenimi almak için her şeyi yaparım.''
İşte bu hiç iyi olmamıştı! Her çetede olduğu gibi bizim çetede de patronun koyduğu kurallar vardı ve Suga kural ihlallerinden birini yapmıştı bile. Tae'nin gözleri fal taşı gibi açılırken beklediğim tepki gelmişti, koşar adımlarla hemen onun oturduğu koltuğun önünde belirmişti ve kaşları uzaydan bile bakıldığında görülebilecek kadar çatıktı.
''Ne saçmalıyorsun sen? Ne demek kuzenim benim o? Hani bir arkadaşındı!''
Tae'nin her kelimede sesi git gide yükselirken Suga'da bir anda ayağa kalkmıştı ve ikisi de kaşlarını çatmış bir şekilde birbirine bakıyordu.
''Onu yanımda tutmak için sana yalan söylemem gerekiyordu ve söyledim!''
Tae sinirden kahkaha atarken bir adım geri çekildi ve büyük mavi yüzüklerinin takılı olduğu el parmaklarını terden nemlenmiş saçlarına geçirdi ve dağıtmaya başladı. Bir yandan da düşünceli bir şekilde etrafında daireler çiziyordu.
''Daha sana çeteye dahil olmadan önce kuralları tek tek söyleyip açıklamıştım. Tekrar söylememi ister misin? belli ki unutmuşsun.!''
Kural 1: Patronun emrine kimse karşı gelmeyecek ve ne derse yapılacak.
Kural 2: Çete içerisinde kimse kimseye gerçek adını söylemeyecek veya kişisel bilgiler kullanılmayacak.
Kural 3: Gerçek ismi ifşa olan çete üyesi anında çeteden atılacak.
Kural 4: Çete içerisinde patronun sağ koluna -yani V'nin- emirlerine uyulacak.
Kural 5: Çete içerisindeki kişilerin birbirleri ile akrabalık bağları olmayacak.
Kural 6: Çete içerisinde ki kişilerin aşk yönünden ilişkisi olmayacak.
Kural beşin olma sebebi buydu işte! yeri geldiğinde ya da götümüz sıkıştığında birilerini arkamızda bırakabilmek için! Ama kan bağın olan bir insan olduğunda onu arkanda bırakamıyorsun ve bütün planı bozuyorsun. Kural altının ortaya çıkma sebebi de bununla doğru orantıdaydı. Suga'nın ne cevap vereceğini merak ettiğimden bakışlarım pür dikkat ona çevrilmişti ve sehpanın üstünden sigarasını alıp içinden bir dal çıkardı. Çıkardığı dalı dudaklarının arasına koyup çakmakla sigarayı yakarken bir yandan da konuşmaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
One Month /Min Yoongi
Fanfiction(Küfür ve erotik içerikler vardır. Rahatsız olacaklar okumasın!) Asıl işleri araba hırsızlığı olan ve birbirleri arasında kıyasıya rekabet yaşayan iki düşman takım düşünün... Bu iki takım arasında ki aşk, ihanet ve kavgalar bütün hayatlarını değişti...