Ah ah öyle bakma Suga, bu bölüm beni çok üzdün :( (Yazan ben değilmişim gibi sjdnsn)
- Yorum yapın ulenn sjkzjsjs
🌙 IYI OKUMALAR 🌙
Bana söylediği şeyle adeta bütün vücudumu buz kesmiş gibi öylece kalakaldım. O geceyi Jungkook ve benim dışımda kimsenin bilmediğini zannederken Suga'nın da bildiğini hatta kendi gözleriyle gördüğünü öğrenmek beni şaşkına çevirdi. Bir insan nasıl böyle bir şeyi bildiği halde hiç ima etmez hadi onu geçtim nasıl belli etmez. O geceden sonra eskiden nasılsa aynen öyle davranmaya devam etmişti. Şuan o anları düşününce kendimi garip hissediyordum. Şaşkınlığımı kısa bir afallayışın ardından üstümden atabildiğim de istemsizce kaşlarımı çattım.
''O gece Jungkook'la düşündüğün gibi bir şey yaşanmadı. Çok geçmeden ikimizde sızıp kaldık yatakta.''
Sakindi. Fazla sakindi ve bunu neden şimdi söylediğini anlamaya çalışıyordum. Kollarını göğsünde bağlayıp yüzüme eğildiğinde tek kaşını kaldırarak baktı.
''Peki tamam dediğin gibi olsun. Kendi gözlerimle sizi görmeme rağmen o gece aranızda bir şey yaşanmadığına inanıyorum. Peki sen gözlerinle görmediğin, duymadığın halde bana neden inanmıyorsun? Bende sana dünden beri bunu anlatmaya çalışıyorum. O evde senin düşündüğün gibi bir şey yaşanmadı.''
Resmen Jungkook'la bu yaşananlar yüzünden kendi ayağıma sıkmış oldum. Suga verdiği örnekle bir anda haklı konumuna yükselmişti ve ne diyeceğimi bilemiyordum.
''Neden inanmadığım sence de çok açık değil mi? Bana sürekli yalan söyleyip kandırdığından olabilir mesela.''
Bu zamana kadar bana yalan söylememiş olsa ona inanırdım ama inanmamış olmam kesinlikle benim suçum değildi. Suga, güvenilmez ve yalancı imajını kendi kendisine çizdi. Yüzüme eğdiği başını tekrar kaldırırken bir adım geri çekildi.
''Sana hiçbir çete üyesiyle bir şeyler yaşadın mı diye sorsaydım, evet diyecek miydin Youra? Gerçeği söyleyecek miydin?''
Beni köşeye kıstırmaya çalışıyordu ve şuan çekip gitmemek için kendimi zor tutuyordum. Eğer gidersem bu onu bütün yaptıklarında haklı gösterir beni de korkup kaçan biri yapardı. Yine de gerçeği söyleyip başımı 'hayır' anlamında salladığımda yüzüne yan bir gülümseme yerleştirdi. Bu cevabımın üstüne bir şeyler söyleyeceğini biliyordum bu yüzden ondan önce davrandım.
''Söylemezdim ama sırf Jungkook'u ele vermemek için. Yoksa kimseden bir çekincem yok.''
Yüzündeki gülümseme git gide büyürken sağlı sollu iki tane yumruk geçirmemek için kendime hakim olmaya çalışıyordum. Göğsünde birleştirdiği ellerini çözüp sağ elini hafifçe önüme gelen saçlarda dolandırdığın da daha sonra elini çeneme indirip başımı yukarı kaldırdı.
''Bende V'yi ele vermemek için sustum. İkisi de aynı şey değil mi? Yoksa benimde kimseden bir çekincem yok. Kadınlardan hoşlanmaktan niye çekineyim dimi?''
Omuz silkip çenemde ki elini ittirdiğim de koşar adımlarla hızla merdivenlere yürüdüm. Ardından ilk basamağa geldiğimde arkamı dönüp ellerimle orta parmak yaptım.
''Hiçte bile!''
...
Suga'ya olan bütün sinirimi yastığımı yumruklayarak attığımdan beridir yorgun bir şekilde öylece telefonda candy crush oynayıp duruyorum. Bıkkın bir şekilde telefonun ekranını kapatıp yatağıma öylece attığımda derin bir iç çektim. Bugün fazlasıyla sıkıcı bir gündü. Tuvalete gitmek için ayaklandığım da kapımın altında beyaz bir kağıt gördüm. Fazla büyük değildi ama yarım A4 kağıdı büyüklüğünde diyebilirim. Bir çırpıda kapıya yaklaşıp yavaşça kağıdı aldığımda üstünde siyah tükenmezle bir yazı yazdığını fark ettim. Altta ise işaretlemem için iki kutucuk duruyordu. Kutucuklardan birinin yanında Evet diğerinde ise Hayır yazıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
One Month /Min Yoongi
Fanfiction(Küfür ve erotik içerikler vardır. Rahatsız olacaklar okumasın!) Asıl işleri araba hırsızlığı olan ve birbirleri arasında kıyasıya rekabet yaşayan iki düşman takım düşünün... Bu iki takım arasında ki aşk, ihanet ve kavgalar bütün hayatlarını değişti...