Uzun bir aradan sonra herkese selam. Tabi hala kitabi okuyan kaldıysa 😄 Küçük bir bilgilendirme yapmak istiyorum. 1.5-2 senedir işe gidiyorum ve neredeyse hiç boş vaktim kalmıyor. Yani anlayacağınız kitabı yazamama sebebim çalışıyor olmam. Aylar sonra bir boşluk buldum ve bölüm yazmak istedim. İnanın bir çok şeyi unutmuşum, yaptığım kurgu, yazdığım senaryo gibi gibi. Kitaba olan hakimiyetimi aylar içinde yitirmişim. Yine de elimden geldiğince yazmaya çalıştım. Kitabı okuyan kalmış mıdır bilmiyorum. Kalmışsa bir önce ki bölümü okuyup bazı şeyleri hatırlamasını tavsiye ederim.
Kitabi okuyan kalmamışsa büyük ihtimalle kitabı devam ettirmem. O yüzden mini yoklama yapalım diyorum ben :) Okuyanlar, yeni bölüm bekleyenler kendini belli ederde sevinirim.Okuyanlar bol bol yorum yaparsa yazma isteğim yerine gelebilir 💖
✨ İYİ OKUMALAR ✨
Öne doğru bir adım atıp etrafı kolaçan eden sevgilime baktığımda ağzından "Ha siktir" diye bir küfür döküldü. Bu kadarını onun da beklemediğine emindim. Kore'den çok uzaktaydık ve buna rağmen nasıl yerimizi bulmuşlardı ki? Suga'nın koluna sağ elimi dolayıp yanına yaklaştığımda beni korumak istercesine arkasına aldı ve fotoğrafımızın çekildiği yere doğru ilerlemeye devam etti. Arada ki mesafe azaldığında renkli çiçekleri olan süs ağaçlarının arkasından, elinde ki telefonla birlikte sırıtarak çıkan beden Suga'ya bir kez daha küfür ettirdi. "Senin ben amına koyayım Jimin."
Küfür işitmekten ayrı bir zevk almış gibi kahkaha atmaya başlayan Jimin'in yüzüne kaşlarımı çatarak baktığımda "Komik mi?" Diye sordum. Jimin gülmesine ara vermeden sadece başını salladığında, derin nefesler alıp vererek sakinleşmeye çalıştı. "Yeni hat almıştım ve numaram sizde yokken bir şaka yapmak istedim." Suga sabır dilenircesine başını kısa süreliğine yukarı kaldırıp indirdiğinde Jimin'in ensesine orta hızda vurdu. "ödümüz bokumuza karıştı burada. Bu nasıl şaka." Deyip sinirle söylendi.
Jimin acıyan ensesini hınzır bir şekilde, gülmeye devam ederek ovduğunda Suga'nın omzuna dokunup sakinleşmesi için gülümsedim. "En azından peşimizde gerçekten birileri yok. İyi yönünden bakalım." Bana hak verdiğini gösteren bir şekilde başını yavaşça salladığında tekrar Jimin'e döndü. "Peşimize düşen olursa ilk seni yem edeceğim. Bekle ve gör." Ardından elimi tutup asansöre doğru ilerlemeye başladığımız da Jimin arkadan "Ama Hyung..." diye itiraz ediyordu. Onun itirazlarına aldırış etmeden asansöre bindiğimiz de kapının kapanmasına saniyeler kala Suga, Jimin'e orta parmak yapıp yapmacık bir şekilde gülümsedi. Bakışları beni bulduğunda "Bu serserilerle uğraşmak çok zor." Deyip içten bir şekilde gülümsedi.
Kısa süreli yaşadığımız aksiyonun ardından nihayet odamıza geldiğimizde Suga hiç vakit kaybetmeden kendini sırt üstü gelecek şekilde yatağa attı. Bütün yatağı kaplayan bu koca bebeğe tek kaşımı kaldırarak baktığımda yatağı işaret edip "Ben nereye yatacağım?" Diye sordum. Yüzüne hınzır, bir o kadar da yaramaz bir gülümseme yerleştirdiğinde eliyle kucağını işaret etti. "Burası sana her zaman açık. İstediğin zaman yatabilirsin." Onun bu teklifine karşı başımı sallayıp kucağına çıktığımda iki elini başının altına koyup beni izlemeye başladı. Kucağında ileri-geri biraz hareket ettiğimde dudağını ısırdı. Ardından onu zevke gelmiş bir halde öylece bırakmak için bir anda üstünden kalkıp kıyafetlerimin olduğu dolaba yürüdüğümde "Sen yorgundun değil mi? Unutmuşum." Deyip göz kırptım ve yatarken giyeceğim kıyafetlerimi elime aldım.
......Suga ile birlikte kahvaltıya inmek üzere odamızdan çıkarken, kapıda kendi odasından çıkmakta olan Namjoon ile karşılaştık. Elini kaldırıp selam verirken, gamzelerini çıkartarak gülümsedi ve "Günaydın" dedi. Aynı şekilde bizde ona "Günaydın" dediğimiz de asansöre binip kahvaltı alanına indik. Tabaklarımıza açık büfeden istediğimiz kahvaltılıkları koyup, Jin, Jimin ve J-hope'un olduğu masaya oturduğumuzda Suga "Erkencisiniz" diyerek bizimkilere laf attı. Jimin uykulu gözlerle ve biraz da çatık kaşlarıyla önce Jin'e ardından bize baktı. "Jin Hyung hazretleri tek başına kahvaltı yapmak istemediği için beni de zorla uyandırdı."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
One Month /Min Yoongi
Fanfiction(Küfür ve erotik içerikler vardır. Rahatsız olacaklar okumasın!) Asıl işleri araba hırsızlığı olan ve birbirleri arasında kıyasıya rekabet yaşayan iki düşman takım düşünün... Bu iki takım arasında ki aşk, ihanet ve kavgalar bütün hayatlarını değişti...