Minik kedimiz bildiğiniz üzere omzundan ameliyat oldu. Umarım iyisindir. Geçmiş olsun kedicik 😢❤
Şaşırtıcı bir şekilde erkenden bölüm atıyorum 😁 Değerinizi bilin 😗😍
Yorum yaparsanız sevinirim ❤
🌙 İYİ OKUMALAR 🌙
Tae'nin ardından patronu görmesiyle Dong Chul'da ayağa kalktığında, patron eliyle onlara oturmalarını işaret edip ''Bu kadar insanın içinde ayağa kalkarak dikkat çekmeyin.'' dedi ve arkasına yaslandı. Ayakta duran bu iki adam gelen komutla geri sandalyelerine oturduklarında pür dikkat patrona baktılar. Biz bile gerilmişken onların bu kadar çok gerilmesine kesinlikle hak veriyordum. Adam kollarını sandalyenin kol kısımlarına yasladığında ellerini birleştirip karnına yaslarken gülümsedi. ''Hepinizi bir arada görmek ne kadar güzel. Demek ki iyi anlaşıyorsunuz.'' Tae hiçbir şey söylemden sadece belli belirsiz tebessümüyle başını salladığında, patron hepimizle teker teker göz teması kurdu. ''Ama bu yakınlığınız belli kurallar çerçevesinde. Öyle değil mi?''
Biraz imalı biraz da uyarıcı bir tonda çıkan sesi bize adeta kuralları bir kez daha hatırlatmak, gözüme sokmak ister gibiydi. Tae ''Evet Efendim.'' diyerek patronuyla tekrar göz teması kurduğunda adam ''Güzel'' deyip gülümseyerek elini Tae'nin omzuna koydu. ''Zaten öyle bir şey olsa sen bana çoktan söylerdin.''
Adamın eli altında baskı yaşayan Tae'ye baktığımda terleyen anlı, boynundan gömleğinin içine doğru süzülen ter onun adına üzülmeme sebep oldu. Yaşadığı gerginlik ve korku fazlasıyla belli oluyordu.Tae tekrardan ''Evet Efendim.'' diyerek patronuna hak verdiğinde, adam bu sefer tek kaşını kaldırıp sorgulayıcı bakışlarla Dong Chul'a baktı. ''Senin burada ne işin var?'' Bir insan oturduğu yerde ne kadar dik durabiliyorsa bu genç adamda o kadar dik duruyordu. Bir bahane bulamadığı belliydi ve soruyu hemen cevaplaması gerektiğinden düşünmek için vakti de yoktu. Her ne kadar ne söyleyeceğini bilemese de konuşmak için ağzını araladığında kocaman gülümsemesiyle araya J-hope girdi. ''Biz kahvaltıya gelmeden önce, ilk evde buluştuk ama ben evi bulamadığımdan dolayı V, beni alması için Dong Chul'u gönderdi.'' Hep birlikte rahatlamanın vermiş olduğu hissiyatla derin bir nefes alıp verdiğimizde patron başını salladı. ''Bulamamakta çok haklısın. Ev gizli bir yerde olduğundan adresi konuma yazsan bile çıkmıyor.''
J-hope o kadar mantıklı bir bahane bulmuştu ki patronun buna itiraz etmesi ya da karşı çıkması pekte söz konusu olamazdı. Aldığı cevaba rağmen yine de şüpheci bakışları Dong Chul'un gözlerini delip geçerken tekrar Tae'ye döndü. ''Peki neden hala burada? Sizinle, hatta patronuyla neden oturuyor?'' Patron diye bahsettiği kişi tabi ki de kendisi değil Tae'di. Evet asıl patron kendisi olsa da Tae hem bizim hem de şirkette ki diğer kişilerin patronu konumundaydı.
Patronun amacı bizi köşeye sıkıştırıp açığımızı yakalamaktı ama üzgünüm patron, zeki insanların olduğu bir masada oturuyorsun. Jungkook her ne kadar çekinse de herkesten önce davranıp sesini duyurdu. ''Dong Chul'u kendime yaşıt görünce biraz sohbet etmek istedim. Yanlış bir şey yaptıysam kusura bakmayın.'' Cümlesini bitirir bitirmez Tae ile göz göze geldiğinde, Hyung'ı ona minnettar bir şekilde bakıp göz kırptı.
Adam deminden beri bozmadığı duruşunu, eliyle Jungkook'u işaret ederek bozduğunda yaslandığı sandalyeden hafif doğruldu. ''Sen Jungkook'sun değil mi?'' Tüm bakışlar bu genç adama çevrildiğinde, sakin kalmaya özen göstererek ''Evet efendim.'' deyip saygılı bir şekilde kendisine gelen soruyu yanıtladı. Adam bu sefer de kollarını masaya koyduğunda tekrar ellerini birbirine kenetleyip masanın üstüne koydu. ''Sen hariç burada ki herkesin dosyası elime geçti. O yüzden sima olarak diğerlerini tanıyorum ama seni ilk defa görüyorum.'' Aslında zamanında benim de bir dosyam yoktu, çünkü ne daha önce bir çetede çalışmıştım ne bir tecrübem vardı, ne de bu piyasada tanınan biriydim. Aynı Jungkook'ta olduğu gibi Tae sayesinde kabul edilmiş ve bu işlere başlamıştım. O yüzden, Jungkook'un bir dosyası olmadığından, tamamen Tae'nin inisiyatifi ile çeteye dahil edildiğinden patronun onu tanımaması ya da görmemiş olması normaldi. Patron yüzüne küçükte olsa yan bir gülümseme yerleştirdiğinde ''Yakışıklı çocukmuşsun.'' dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
One Month /Min Yoongi
Fanfiction(Küfür ve erotik içerikler vardır. Rahatsız olacaklar okumasın!) Asıl işleri araba hırsızlığı olan ve birbirleri arasında kıyasıya rekabet yaşayan iki düşman takım düşünün... Bu iki takım arasında ki aşk, ihanet ve kavgalar bütün hayatlarını değişti...