Bu sefer medyaya iki kuzen koyuyorum ❤😍
!OKUMADAN GEÇMEYİN!
Arkadaşlar bölümün geç gelme sebebi ne yazık ki işe girmiş olmam hsjxjsd 2 hafta oldu ve sadece pazar günlerim boş oluyor. Onda da kolumu kıpırdatacak hal kalmıyor bende. Yine de elimden geldiğince sizin için hikayeyi tamamlamaya çalışacağım. Bölümün neden geç geldiği konusunda bilgilendirmek istedim sizi ❤🌈🌈Mini bir anket yapasım geldi 😂 Kitapta en sevdiğiniz ikili kim?
💫 Suga-Youra 💫Tae-Youra 💫 Youra-Jin 💫 Jin-Namjoon 💫 Jungkook-Tae 💫 Jungkook-Suga vs...Son olarak acele yazdığımdan bölüm çok geçişli oldu ve düzenlemedim. İçime asla sinmedi ama tekrar yazacak vaktim olmadığından mecbur atıyorum.
Yorum yapmayı ihmal etmeyin 😍
🌙 İYİ OKUMALAR 🌙
Silah sesini duymamla birlikte korkudan kulağımı kapatıp dizlerimin üstüne çöktüğümde kısa bir süre hareketsiz kaldım. Acı bağırtısıyla önüme düşen beden beni kendime getirirken vücudumda en ufak sızı bile hissetmemek vurulmadığımın bir işaretiydi. Apar topar ayağa kalktığımda bakışlarımı önce elinde ki silahı hala, yerde ki bu tanımadığım adama doğrultmaya devam eden Suga'ya çevirdim. Ardından yerde ki silaha uzanmaya çalışan adama yaklaşıp ayağımla silahı olabildiğince uzağa ittim.
Hemen Suga'nın arkasına geçtiğim de sakinleşmek için derin nefesler almaya başladım. Sürekli ölümle burun buruna gelmek giderek daha korkutucu oluyordu. Suga, yerde yüz üstü kıvranan, ayağından vurduğu adamın ceketinden kavrayıp tek hamlede sırt üstü çevirdiğinde yüzüne öfkeyle baktı. "Sevgilime silah çekmek he! Kimsin lan sen?" Kim olduğunu bilmediğini göre adamın söylediklerini duymamıştı. Arkamdan gelen ayak sesleriyle arkamı döndüğüm de bizimkilerin -sanıyorum ki silah sesinden- koşarak buraya geldiklerini gördüm.
Namjoon endişeli bir ses tonuyla "Ne oldu burada?" Diye bağırdığında Suga bakışlarını yerde yatan adamdan ayırmadan "Az kalsın Youra'yı vuruyordu bu şerefsiz!" Diyerek adeta nefret kustu. Hepsi hem şaşırmış hem de fazlasıyla sinirlenmiş görünüyordu. Jimin hemen yanıma geldiğinde elini omzuma koyup "İyi misin?" Diye sordu. Bir şey söylemeden sadece başımı salladığım da bu sefer araya Jin girdi. "Derdi neymiş?" Bakışlarını bana çevirdiğinde ''Sanırım Noah'ın çeteden arkadaşı.'' diye cevapladım. Hepsi şaşkınlık içerisinde bana bakarken böyle bir şeyin olabileceğini nasıl düşünemediğimizin öfkesini yaşıyorduk. Suga önünde ki adamın yakasından tutup zorla ayağa kaldırmaya çalıştığında adam vurulan bacağından ötürü bir türlü dengede duramayıp öfkeyle bağırdı. ''Bu kaltak için beni vurmanın cezasını ödeteceğim sana!''
Suga gözü dönmüşçesine adamın suratına baktığında vuracak gibi oldu ama buna izin vermeden kaldırmak üzere olduğu kolunu tuttum. ''Ne söylediğinin bir önemi yok. Onu duymazlıktan gel.'' Boştaki eliyle yüzünü sıvazlayıp derin bir nefes aldığında sakinleşmeye çalıştı. Adamı zorlayarak tek ayağının üstünde durdurduğunda Namjoon'a doğru itip ''Bu şerefsizi eve getir.'' diyerek yürümeye başladı. ''Ben getirirsem, elimden bir kaza çıkabilir.'' Namjoon, Suga görmese de onu başıyla onaylayıp yakasından tuttuğu adamın yüzüne tiksintiyle baktı ve adeta koşar adımlarla ilerleyerek hemen arkasında ki bedenin yerde sürüklenmesine neden oldu. Benimle birlikte Jin ve Jimin'de onları takip ettiğimizde kısa sürede eve girip ardımızdan kapıyı kapattık. Suga salonun ortasına sandalye çektiğinde Namjoon'da adamı fırlatırcasına sandalyenin üstüne oturtup hemen önüne geçtiler. Şimdi ne olacaktı?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
One Month /Min Yoongi
Fanfiction(Küfür ve erotik içerikler vardır. Rahatsız olacaklar okumasın!) Asıl işleri araba hırsızlığı olan ve birbirleri arasında kıyasıya rekabet yaşayan iki düşman takım düşünün... Bu iki takım arasında ki aşk, ihanet ve kavgalar bütün hayatlarını değişti...