One Month /Min Yoongi

1.4

Merhaba arkadaşlar. Gri saçlı Yoongi fetişim var! İyi günler 👌

Normalde 2 haftada bir bölüm yayınlıyorum hatta 2.5 hafta. Sizin için bir hafta bile olmadan upuzun bir bölüm yazıp yayınlıyorum şimdi. Sizde yorum yapıp ilgi gösterirseniz beni mutlu edersiniz ❤ Muahh ❤

🌙 İYİ OKUMALAR 🌙

Beklemediğim anda gelen bu hamlenin üzerine öylece donup kalmış tepki bile verememiştim. Jimin yavaş yavaş bastırdığı dolgun dudaklarını, dudaklarımdan uzaklaştırırken bende yeni yeni kendime geliyordum. O an bakışlarım istemsizce Suga'ya kaydığında bizi ya da beni her neyse alkışlayarak yanımıza doğru yaklaştı ve alaycı bir gülüş attı.

''Kuralları çiğnemekte bir numarasın Youra. Nedense hepte 'Çeteden iki kişinin ilişkisi olamaz' kuralını çiğniyorsun.''

Jimin burnundan soluyarak öne doğru adım atıp konuşacakmış gibi olduğunda kolundan sıkıca kavradım ve ondan önce konuşmaya başlayarak onu engelledim.

''Bunu kuzenini çeteye dahil edip 'Çete içerisinde akrabalık bağı bulunmayacak' kuralını çiğneyen bir insan mı söylüyor? Komik gerçekten.''

Söylediğime karşı bir anlığına kaşları çatılsa da kısa süre içinde eski yüz ifadesine geri döndü. Bir adım daha yaklaşıp tam karşımda durduğunda sağında kalan duvara yaslanıp kollarını göğsünde birleştirdi.

''Bu çetede geçici bir süreliğine durduğum için sorun yok. Bir aydan az bir vaktim kaldı zaten, gideceğim. Birinin Jungkook'u bu işlerin içine sokup öğretmesi gerekiyordu, bende öyle yapıyorum. Ben gidince o kalacak burada.''

Gerçekten gitmeyi kafasına koymuştu... Nereye gidecekti bilmiyorum ama gidecekti işte, ne öne mi vardı ki nereye gittiğinin. O an içten içe bu duruma üzülsem de belli etmemek adına yüz ifademi sabit tutmaya çalıştım. Hiçbir şey söylemeyip öylece omuz silktiğim de yaslandığı duvardan ayrılıp yan bir gülüş yerleştirdi yüzüne.

''Bakalım V bu durumu nasıl karşılayacak. Merak ediyorum doğrusu.''

Jimin bu sefer beni umursamadan Suga'ya doğru adım attığında tek kaşını kaldırarak karşısındaki alay eden bedenin yüzüne baktı.

''Ne şimdi bu? Tehdit mi ediyorsun bizi? Hadi git söyle bakayım V'ye. Senden mi korkacağım!''

Suga'da Jimin'e doğru bir adım attığında aralarında ki mesafe neredeyse kapanmıştı ve bu iş böyle devam ederse birbirlerine gireceklerine emindim. Suga elini havaya kaldırıp Jimin'in omzuna koyduğunda poh pohlarcasına vurdu.

''Bilmem, belki de korkmalısın ufaklık...''

Gözlerim Jimin'in ellerine kaydığında yumruk yapıp sıktığını gördüm. Her an o yumruk Suga'nın yüzünde patlaya bilirdi. Ardından Suga'da ona karşılık verir derken her şey sarpa sarabilirdi. Bu yüzden araya girip Jimin'in kolundan tuttum ve tüm gücümle odamın içine ittirdim. Kapıyı kapatmak için arkamı döndüğümde ise kaşları çatık halde bakan Suga ile göz göze geldim ama onu umursamadan kapıyı hızla yüzüne kapatıp az önce yaptığı şeyin hesabını sormak için Jimin'e döndüm.

''Kafayı mı yedin Jimin sen? Bir anda ne diye öpüyorsun beni? Birde dudağımdan.''

Suga'ya olan siniri geçmemiş olacak ki benim dediklerimi bile duymamıştı. Etrafta bir sağa bir sola yürüyüp başımı döndürdüğünde kolundan tuttum ve durmasını sağladım. Bu hareketimle nihayet beni fark ettiğinde tam karşımda durup gözlerini gözlerime dikti.