Youra karakterini merak edenler olmuş. Yukarıya gifini bıraktım bakabilirsiniz. 😂🙈😍❤😚 (çok tatlı değil mi?)
Bölümün gecikmesi benim suçum değil. 83 tane soruyu cevaplarıyla birlikte tek tek elle yazmamı isteyen hocamın suçudur. Onunla uğraşmaktan bölüm gecikti. (Ödevi tam bitirmeden teslim ettim bide hocaya düşünün. Bitiremedim bile allahın cezası ödevi. 😂) Neyse size dert yanmak istedim sorry canlarım 😗
Yorumla çalıştığımı söylememe gerek yok bence artık hskdis Yorum yapın ki bölüm gelsin 😁
🌙 İYİ OKUMALAR 🌙
Söylediğim şey karşısında herkes ister istemez şaşırıp kalmıştı ama asıl yüzünün rengi değişip buz kesen taraf Tae ve Suga ikilisi olmuştu. Suga 'Ne yapacağım ben şimdi?' dercesine sabitlediği öfkeli bakışlarını Tae'ye çevirirken, Tae ise bakışlarını çaresizce kaçırmıştı. İçinden Suga'nın bu isteğimi kabul edip yalanının ortaya çıkmamasını dilediğine adım kadar emindim ama bu sefer istediği olmayacaktı. Suga sırf bir yalanın ortaya çıkmaması için böyle bir şeyi asla kabul etmezdi.
Ortama kısa bir sessizlik hakim olduğunda herkesin bakışları öylece donup kalan Suga'ya çevrilmişti. Ben, Tae ve Suga üçlüsünün arasındaki durumu bilmeyenler heyecanlı bakışlarla onunla Jiwon'a bakarken hemen arkamda, kulağımda duyduğum Jin'in sesi başımı omzumun üstünden ona çevirmeme neden olmuştu.
''Sen çok zeki bir kızsın Youra!''
Yüzüne yan bir gülümseme yerleştirdiğinde bende ona katılıp hafif tebessüm ettim. Açıkçası kimse Jin'e ortada dönen yalanlardan bahsetmemişti ama o kendi kendine ortada bir yalanın döndüğünü anlamıştı ve beni desteklediği apaçık belliydi. Jin'in söylediği şeyi kimsenin duymadığından emin olduğumda tekrar bakışlarım Suga'yı buldu ve sabırsız bir şekilde konuşmaya başladım.
''Evet! Seni bekliyoruz. Dediğimi yapacaksın değil mi?''
Yapamayacaktı...
Çatık kaşlarıyla güçlendirdiği bakışları anlık Tae'yi bulduğunda bunun 'Bir şeyler yapsana' demek olduğunu anlamıştım. Zaten Tae'nin de lafa girmesiyle bu tahminim doğru çıkmıştı.
''Bunu herkes kabul etmek istemeyebilir Youra. Yani başka bir şey mi yapmasını istesen?''
''Bir kadınla öpüştürmüyorum sonuçta! Onun için çokta zor olmamalı. Öyle değil mi?''
Tek kaşımı kaldırmış, sorgu dolu bakışlarımı Suga'ya çevirdiğimde Tae yine araya girme ihtiyacı duymuş olmalı ki tekrardan konuşmaya başladı.
''Olsun! Başka bir şey...''
Beni bu isteğimden vazgeçirmek için kurduğu cümlesini hafif sert bir tonda konuşmaya giren Suga yüzünden tamamlayamamıştı.
''Tamam V, sıkıntı yok. Sonuçta bir oyun oynuyoruz ve mızıkçılık yapmak olmaz.''
Kabul etmişti.
Her şeyi itiraf etmesini beklerken kabul etmişti! Ama neden?
Kendimi yine büyük bir öz güvenle dövüşmek için ringe çıkmış, ardından nakavt olmuş şekilde öylece yerde yatıp kalmış boksör gibi hissediyordum. Onu her defasında avucumun içine aldığımı sanıp itiraf etmesini beklerken bir şekilde beni şaşırtmayı başarıyordu. Her ne kadar sinirden içim içimi yese de Jiwon'a gülümseyip el işareti vererek Suga'nın yanına geçmesi gerektiğini belirttim ve oda beni ikiletmeden dediğimi hemen yaptı. İkisi yan yana gelip yüzlerini birbirine çevirdiğinde Suga'nın bakışları yeniden, anlık Tae'yi bulmuştu ve yüzünden anlaşılacağı gibi hala sinirli görünüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
One Month /Min Yoongi
Fanfiction(Küfür ve erotik içerikler vardır. Rahatsız olacaklar okumasın!) Asıl işleri araba hırsızlığı olan ve birbirleri arasında kıyasıya rekabet yaşayan iki düşman takım düşünün... Bu iki takım arasında ki aşk, ihanet ve kavgalar bütün hayatlarını değişti...