Oylarınızı ve satır arası bol yorumlarınızı bekliyorum ballar ♡
Keyifli okumalar~
***
Yoongi ve Jin yavaş bir tempoda,yan yana sürüyorlardı atalarını saraya doğru.Hoseok'u biraz toparlandıktan sonra apar topar klübeden çıkarmış ve saraya götürmüştü Taehyung . Tabiki de düşündüğü gibi olmuş ve kimse dinlememişti Yoongi'yi. Hoş pek de umurunda değildi.
Siyah deri eldivenleri geçirdiği parmaklarını sardı sızlayan boynuna. Düşünebildiği tek şey Hoseok'un boynuna doladığı elleri ve bedenini sertçe savurduğu o andı. Nefret kusan ve kanla dolu o gözleri... Amacı sadece onu öldürmek isteyen Jung Hoseok...
Sadece bir anlık...
'Niye deli gibi gülüyorsun yine kendi kendine?'
Jin söylediğinde yeni farkına vardığı gülüşünü soldurdu anında.
Seokjin kafasına iki yana sallayıp bıkkın bir nefesi bıraktı dudakları arasından.
'Bilerek seni aramamı istedin değil mi?'
Atını biraz daha yavaşlattı ve yönünü tamamen Jin'e döndü.
'Bilerek aramamı istedin. Çünkü eğer planların bozulursa, ki zaten Hoseok'un başına böyle bir şey geliceğini biliyordun, kimse sana inanmayacaktı.'
Kıstığı gözleri ile düz bir şekilde konuşan Jin'in yüzünü inceledi. Hafife alınmayacak biriydi.
'Taehyung'un Hoseok'u ormanda aramaya geleceğini biliyordun. Onlara yolu göstermem için yaptın. Gecikirsen eğer seni aramamı istemenin asıl sebebi buydu değil mi?'
'Biliyor musun Jin? Bundan sonra düşündüklerini kendine sakla... Ne bileyim içinden filan düşün. Her düşündüğünü dile getirme.'
'Ah bu haklıyım mı demek oluyor? Tabi ki de öyle olucak. Yine fazla zekiyim.'
'Aynı zamanda fazlasıyla aptalsın..'
'Ne dedin sen!'
Atını hızlandırıp ardından bağıran Jin'in sesini duymamazlıktan geldi. İçinde söndüremediği öfkesi vücudunu ele geçirmeden saraya dönmeliydi.
***
'Taehyung önce beni bir dinle!'
'Aptalsın! Hoseok sen tam bir aptalsın!'
Saraya sessizce girdiklerinde hava tamamen aydınlamıştı. Hoseok ise dakikalardır babasına her şeyi anlatmak için ısrar edip kendisini azarlayan Taehyung'a engel olmaya çalışıyordu.
'Ölecektin! Ölebilirdin.. Min Yoongi. Daegu varisi daha düne kadar Gwangju'nun intikamı ile dolan o adamla tek başına, gece yarısı, büyük ormanda avlanmaya gittin. Ve O' nun yüzünden ölecektin Hoseok!'
' Ve O'nun sayesinde hayattayım Taehyung. '
Taehyung gözlerini büyütüp inanamaz şekilde, yatağa sırtını yaslamış varise baktı. Ellerini sarı saçlarına geçirip çekiştirerek karıştırdı.
' İnanamıyorum!.. '
Hoseok'un ayak ucunda oturduğu yataktan kalkıp bir ileri bir geri giderek odada volta atmaya başladı, konuşmaya devam ederek.
'Sana inanamıyorum ben. Ne yapıcaktı? Tabiki de kurtarıcaktı Hoseok. Büyük ihtimal işlerin böyle karışacağını bilmiyordu. Seni orada ölüme terk etmek sadece onu tehlikeye sokmak olurdu!'
ŞİMDİ OKUDUĞUN
REGNO-Sope
Fanfiction"Karşıma çıksa acımadan soluksuz bırakır, öldürürüm ellerimle.." Dedi Yoongi , ufacık dokunuşuyla paramparça olacağından habersiz bedene. *Regno;İtalyanca krallık anlamına gelmektedir. [sope+taejin]