𝖁𝖊𝖓𝖙𝖎𝖘𝖊𝖎

456 70 76
                                    

Satır arası muhteşem ve değerli yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorum ♡

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Satır arası muhteşem ve değerli yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorum ♡

Keyifli okumalar ~

***
   Karşısındaki beden soluyarak hızla yakınına gelirken hareket edemedi Yoongi.

  Aralarında bir metre kadar mesafe vardı. Genç kızaran gözleriyle dimdik bakıyordu siyah harelere. Titreyen dudaklarına düşürdü bakışlarını Min. Aralık dudaklarından hangi kelimelerin döküleceğini merak ediyordu.

  Hoseok sürekli buğulanan gözlerinin yandığını hissediyordu. Karşısına gelmişti düşünmeden. Şimdi ne söyleyecekti? Aklı yerinde değil gibiydi. Kanı kaynıyordu.

  "Neden yaptın bunu!"

Aklındaki en büyük soruyu sordu. Cevap bekledi. Küçük dudaklara baktı titriyordu ve rengi solmuştu. Gözlerini çekti hemen ve baktı yine düz bakışlarına. Çıldırıcaktı. Sürekli susup duruyordu. Kafayı yiyecek gibiydi. Bu sefer cidden delirecekti.

  Adımları kendisinden bağımsız hareket ediyordu. Koşarcasına üzerine yürüdü karşısındaki suskun bedenin. Gözüne kestirdiği yakasından kavrayıp kolayca itti arkasındaki ağacın gövdesine. Güç uygulamıyordu. Konuşmadığı gibi bir de öylece duruyordu. Biraz daha asıldı yakasına. Elleri yanıyordu, tüm bedeni yanıyordu.

  "Sana soruyorum cevap ver!! Amacın neydi? Neden öldürmek istiyordun? Madem öldürecektin neden bıraktın o zaman beni! Neden yapmadın!?"

  Yoongi sessiz kalmaya devam etti. Karşısındaki gözlere bakıyordu sadece. İçinde çatışıyordu. Bu yüze ilk gördüğü zamanki gibi bakamıyordu. Çok farklıydı, o çok güzeldi...

Düşüncelerinden sıyırdı boğazındaki eski kesiğin sızısı. Boğazındaki elleri geri çekmeye çalıştı. İnce bilekleri kavradı kolayca, titriyorlardı. İtmeye çalıştı ama sıkıydı tutuşu. Biraz kalkmaya çalıştığında tekrar sertçe çarptı sırtı ağaca.

  Kapattı gözlerini. Sinir nüfuz ediyordu vücuduna. Susmak zor gelmeye başlamıştı. Gözlerini açtı sertçe. Annesinin mezarına baktı. Karşısındaki eli tüm gücü ile itip bu sefer kendisi kavradı yakasını.

Şaşırmıştı turuncu saçlı genç. Gözlerini kapattı kendi sırtı çapınca ağaca. Hızla açtığında uzağındaki siyah gözler oyarcasına bakıyordu gözlerine. İnce siyah kaşları çatılmış, beyaz yüzü kızarmıştı.

"Seni öldürmek istedim! Yıllarımın acısını senden çıkartmak istedim. Annemin sizler yüzünden yaşadığı acıyı, benim yaşadığım acıyı sende yaşa istedim!"

Hoseok ne dediğini anlayamıyordu. Annem diyordu, sizler diyordu. Annesine ne yapmış olabilirlerdi ki?

" S-sen n-"

" Sizin masum krallığınız. Renginiz gibi temsil ettiğiniz saflığınız... Barış düşkünü biricik baban! Annemin canına kıydı. Bense saklandığım yatağın altında izledim. Kulaklarımı kapatsamda duydum herşeyi. Annemin yalvarışını ve çığlıklarını duydum!!
Senin arkasından ağladığın biricik baban! Bunu nasıl, neden yaptı Hoseok? "

REGNO-SopeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin