𝖁𝖊𝖓𝖙𝖔𝖙𝖙𝖔

386 67 86
                                    

Satır arası yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorum 🤍

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Satır arası yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorum 🤍

Keyifli okumalar ~

***
Hoseok saçlarını yukarı dikerek anlını ortaya çıkardı. Hizmetlilerin getirdiği koyu kırmızı ve üzerinde siyah motifler bulunan takımı askıdan alıp, giymeye başladı.

Yakasında bulunan son bir kaç düğmeyi de ilikledikten sonra aynalığın önünde bulunan, en sevdiği kokuyu seçti. Bileklerine sürdüğü kokuyu boynuna da sürdükten sonra buram buram gelen gül kokusu, aklına bambaşka bir anı getirmişti.

İlk kez bu kadar yakınındaydı. Beyaz ve küçük burnu ile boynuna sokularak sessizce fısıldamıştı 'Bahçenizdeki beyaz güller gibi kokuyorsun.'

Gözlerini kapatıp kokuyu biraz daha derinine çekti. Samimi değildi değil mi? Sonuçta hepsi birer oyundu. Buruk bir şekilde kıkırdadı.

Gülüşünü keserek son bir kez aynadan kendisine baktı. Birkaç surat ifadesi ve duruş provası yaparak odadan ayrıldı. Koridorda karşılamıştı Taehyung kendisini. Fakat üzerindekiler bir davet için fazla basitti. Tamamen siyah takımı, dağınık anlına dökülen sarı saçları ve belindeki kılıç ile yolculuğa çıkacakmış gibi görünüyordu.

"Niçin bu şekilde giyindin Taehyung?"

"Ben davete gelemeyeceğim maalesef Hoseok."

"Ne? Neden?"

"Şu bağımsız yaşayan topluluk varya,köylülere sorun çıkarmaya başlamışlar. Erzaklarını yağmalayıp, paralarını istiyorlarmış. Kontrolü sağlamak için askerler ile köye ineceğiz. Başlarında olmam gerekiyor."

Biraz üzülsede belli etmeyerek başıyla onayladı genç varis. Tek başına gitmek zorunda olması can sıkıcı olacaktı, ama tabiki bu durum çok daha önemliydi.

" Eğer bir kişilik daha yer varsa ben size eşlik edebilirim Prensim. "

Şaşkınlıkla sesin sahibine baktığında çoktan hazırlanmış ve kendisine kocaman sırıtan Ye-Jun'u görmüştü. Soruyordu ama çoktan davet için hazırdı bile. Çocukluklarında da bu böyleydi. İstediği şey için çok önceden hazır olurdu. Bunu düşününce hafifçe gülümsedi. Sonuçta yanlız gitmekten daha iyiydi.

"Neden olmasın."

Ye-Jun abartarak şaşkınlıkla açtığı ağzını kapattı.

"Vay be! Düşündüğümden çabuk oldu bu. İnanamıyorum. "

Keskin ve net sesiyle böldü duruşunu muhafız "Abartma istersen." Gözlerini deviren Ye-Jun ve Taehyung'un soğuk ifadesi daha çok güldürdü Genç varisi.

"Tamam hadi gidelim artık. Geç kalacağız."

Ye-Jun ile çıkışa yürürlerken kendisini korumak için görevli askerleri tembihleyen Taehyung'a kulak kabarttı. Cidden o olmasa ne yapardı.

REGNO-SopeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin