𝕿𝖗𝖊𝖓𝖙𝖆𝖙𝖗𝖊

398 50 46
                                    

Satır arası bol yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Satır arası bol yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorum..

Keyifli okumalar ~

***
Orman sessizdi. Yanlızca Gece'nin toynakları altında ezilen toprak yolun çıkardığı ses ve prensin kulaklarını dayadığı, beline sıkı sıkı sarıldığı, sıcak bedenin net gelen kalp atışları...

Rüzgar bir kez daha estiğinde daha çok sakladı yüzünü Prensin ardına Hoseok. Gözlerini sımsıkı kapatmış yanlızca melodik nefesini ve kalp atışlarını dinliyordu. Hiç birşey yapmasalar bile bu an sanki kendisine günlerce yetebilecekmiş gibiydi.

Ne kadar bitmesin istesede sonunda Gece tamamen yavaşlayıp durduğunda, ulaşmak istedikleri yere geldiklerini anlamıştı. Yoongi yerinde kıpırdandığında, yüzünü kaldırdıp ince beline doladığı kollarını çözdü.

Yoongi gencin kollarını çözdüğünde yaşadığı boşluk hissinden nefret etti. Her hareketine o kadar çabuk bağlanıyordu ki bu keisnlikle sağlıklı değildi. Lakin umurunda da değildi, her ne kadar sürekli olamaması acı versede...

Gece'nin yularına astığı gaz lambasını eline alarak atladı yere. Gözleri hemen Hoseok'un parıldayan aynı zamanda meraklı gözleri ile buluşmuştu. Gülümsedi. Öncesinde - zorla olanlar hariç- hiç gülümsemeyen yüzü karşısındaki gencin hayaliyle bile heyecanla geriliyordu. O kadar çok gülümsüyordu ki artık yabancı gelmemeye başlamıştı.

Hoseok uzun bir süre gülüşünde kaldığını fark ettiğinde inmek için hareket etti. Bu sırada Prens belini çoktan kavramış ve hızlıca inmesini sağlamıştı. Şaşkınlıkla önünü döndüğünde neredeyse burunları sürtecekti. Gözlerini kocaman açmadan edemedi.

  Gözleri kilitlendi o anda. Zaman yine kendi akışlarında yok olup gitti. Yoongi burnunun dibindeki güzelliğe baktıkça değişik hisler dolanıyordu vücudunda. Neredeyse boşluk olmayan yüzlerini biraz daha yaklaştırdı. Varisin pembe dudakları arasından yayılan ferah ve sıcak nefesi tüm yüzüne yayılıyordu. Gözlerini hedefine düşürdü. Son anda değmekten kurtulan burunlarının ucunu birbirine sürttü. Hafifçe sıçramıştı yerinde turuncu saçlı genç. Yoongi istemeden de olsa geri çekilip tekrar önündeki eli kavradı.

  O yakınlaştıkları an ne kadar kısa bir süreydi bilmiyordu Hoseok ama, ne olup bittiğini bile yeni idrak ediyordu. Gözünü tekrar birleşen ellerine düşürüp bedenini ardından sürüklemesine izin verdi. Adım attıkça kalbi de beraberinde daha hızlı çarpıyordu. Merakla etrafına bakınıyordu lakin ağaç ve karanlıktan başka hiç birşey yoktu.

                               ***

  Kısa bir yürüyüşün ardından Yoongi, önlerine çıkan büyük çalıları ve sarmaşıkları elleri ile iterek kendilerine yol açtı. İşte o an karşılarına saklı bir cennet çıkmıştı.

REGNO-SopeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin