Satır arası bol yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorum :)
Keyifli okumalar ~
***
Taehyung Hoseok'un yüzünü kaplayan kapşonunu biraz daha çekiştirdi. Hoseok oflayarak elini ittikten sonra zar zor gözlerini kaldırdı muhafızın yüzüne. "Tamam Tae ya abartma. Önümü göremiycem senin yüzünden." dediklerinden sonra gülen Tae'ye kaşlarını çatarak önden hızlıca yürümeye başladı.Pazar alanına girince heyecanlanmıştı. Halkın arasına nadir girişlerinden biriydi. Bundan önce birkaç kaçamağı olmuştu yanlızca. Genelde saray dışına çıkamazdı. Üzerine giydiği siyah cüppeyi düzeltti. Hava soğuk olduğu için çok fazla sırıtmıyordu. Kalabalık pazarda gözlerini gezdirdi. Tüm köylüler kim olduğunu bilmeden rahatça yanlarından geçip gidiyordu. Bu his o kadar güzeldi ki.. Kimilerine göre böyle güzel hissetmesi garip gelebilirdi ama bu Hoseok için çok özel bir histi çünkü önünde kasılıp eğilmesi gerekmiyordu kimsenin, rahatça yürüyebiliyordu, halkın arasındaydı ve en önemlisi de özgür hissediyordu.
Düşüncelerinde kaybolmuş etrafı pür dikkat izlerken koluna sarılan eller yüzünden irkildi. Muhafızın yüzünü gördüğünde derin bir nefes almıştı.
"Korkuttum mu? Üzgünüm."
"Yok hayır sorun değil de yapışma bana."
"Belki ben böyle yürümek istiyorum."
"Taee."
"Tamam tamam."
Sonunda pes eden muhafız yüzünü asarak biraz uzaktan yürümeye başladığında gülümsemesini tutamadı Hoseok. Dibine yapışmış bir şekilde insanlara öldürecekmiş gibi bakması fazla dikkat çekici duruyordu.
Tezgahlar arasında gezerek halkla sohbet ettikçe mutluluğu katlanıyordu genç prensin. Sürekli aklını meşgul eden sorulardan uzaklaşmıştı.
Orta yaşlarda bir adamın bomboş olan çömlek tezgahını görünce oraya yöneltti adımlarını. İşlenmiş, bazıları renkli desenler ile çizilmiş, bazıları ise toprak renginde olan çömlekleri eline alarak incelemeye başladı. Bu sırada yanına tezgahtara göre daha yaşlı bir adam gelmişti. Gelir gelmez tezgahtar ile selamlaştığında ve konuşmaya başladıklarında tanıştıklarını anlamıştı. İstemeden de olsa kulağı sohbetlerine takılı kalmıştı.
"Tezgahın yine boş, oysa ki ne güzel şeyler satıyorsun."
"Öyle maalesef. Pazarda çok fazla satan var bunlardan bir de çok eski değilim diğerlerine göre bu yüzden sanırım."
Yaşlı adam kendisine göz ucu ile baktığında oraya tamamen odaklanmış olduğunu yeni fark ediyordu Hoseok. Hızlıca önüne döndü. Uzaklaşacağı sırada konuşmayı devam ettiren yaşlı adamın sözleri durmasını sağlamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
REGNO-Sope
Fanfiction"Karşıma çıksa acımadan soluksuz bırakır, öldürürüm ellerimle.." Dedi Yoongi , ufacık dokunuşuyla paramparça olacağından habersiz bedene. *Regno;İtalyanca krallık anlamına gelmektedir. [sope+taejin]