Satır arası yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorum♡
*Bölümün son kısımlarını medyadaki şarkı ile okumanızı tavsiye ederim.Keyifli okumalar ~
***
Namjoon büyük koridorda geniş adımlarla ilerleyerek kralın odasının önünde durdu. Endişeliydi. Bir çok misafir müsabaka için gelmişken, bunca işin arasında neden yanlızca kendisini odasına çağırmış olabilirdi ki.Kapı açılıp içeri girdiğinde çıkmakta olan iki adamı saygıyla selamladı. Odada yanlız kaldıklarında, kral ayaklanarak yakınında durdu. Saygıyla tekrar eğildikten sonra dikleştirdi ve direkt gözlerine baktı Namjoon. Kralın gülümsüyor oluşu içini rahatlaşmıştı.
"Müsabakada eşleşicek kişileri biliyorsun değil mi Namjoon?"
"Evet kralım. Listeyi ben düzenledim."
"Öyleyse senden birşey isteyeceğim."
Yutkunarak çattı kaşlarını. Ne isteyebilirdi ki? "Emredin efendim."
"Yoongi'nin eşi Seokjin'di değil mi?"
"Evet.."
"Artık değil. Yoongi'nin eşinin Gwangju varisi prens Hoseok olmasını istiyorum."
Aniden başını kaldırıp şaşkınca baktı Namjoon, kralın kendinden emin yüzüne. İkisini karşı karşıya getirmesindeki amaç ne olabilirdi ki? Yine de bunu kendisine soramazdı.
"Tabi efendim. Nasıl isterseniz."Kral omzuna vurup gülümsedikten sonra dışarı attı kendisini. Yoongi'ye haber vermeliydi. Bu gün neredeyse onu hiç görmemişti. Odasında da değildi. Müsabaka alanını da gezdi fakat orada da bulamamıştı. Çiftlikte olabileceği aklına geldiğinde hızlıca sarayın arka kısımlarına ilerledi. Saraydan gelen kalabalık sesleri azalmıştı. Çiftlik görüş alanına girdiğinde nal sesleri doldurdu kulaklarını. Sesin geldiği töbe baktığında Yoongi'nin atı ile ahıra girişini gördü. Müsabaka kıyafetleri ile, sarayda da bunca şey olurken.. Hava da kararmıştı nereye gitmiş olabilirdi ki?
Yoongi'nin ahırda çıkmasını bekledi. Saraya yöneldiğini görünce hızlı adımlarla ilerledi arkasından. Kalabalık koridorda zorlukla ilerleyip sonunda seslendi "Hey! Yoongi."
Yoongi adımlarını kesip arkasını döndüğünde nefes nefese kendisine doğru koşan Namjoon'u görmüştü. Çattığı kaşları ile dizlerine tutunup soluklanan Namjoon'u süzdü. "Ne oldu Namjoon?"
Namjoon sonunda nefesi düzene giriğinde doğruldu ve düzeltti kahve saçlarını. "Neredeydin?"
"Saray çok kalabalıktı biraz dolaşmak istedim."
"Gece ile mi çıktın dolaşmaya? Hem de bu saatte.." Yoongi Gece ile yanlızca uzun seyahatlerde dışarı çıkardı. Ayrıca ok müsabakasındna beri ortalarda yoktu.
"Evet. Neden? olamaz mı?"
"Hayır. Yani ne bileyim.. Neyse boşver sana önemli birşey söylemem lazım."
"Ne oldu?"
"Baban beni çağırdı biraz önce odasına. Senin Jin ile yapacağın başlangıç müsabakasında eşini prens Hoseok ile değiştirmemi emretti."
"Ne?! Neden böyle birşey yaptı ki?"
"Bilmiyorum."
Dudakları arasından bıraktığı sıkıntılı nefesle ovdu ensesini. Babası yine hangi amaçla yapmıştı bunu bilmiyordu. O kadar insanın önünde Hoseok ile çarpışmak hiç iyi bir fikir değildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
REGNO-Sope
Fanfiction"Karşıma çıksa acımadan soluksuz bırakır, öldürürüm ellerimle.." Dedi Yoongi , ufacık dokunuşuyla paramparça olacağından habersiz bedene. *Regno;İtalyanca krallık anlamına gelmektedir. [sope+taejin]