12- douze

10.2K 245 21
                                    

Mutlu yıllar!🌲🍓

Birkaç günde (benim için) büyük sayılara ulaştık. Sizlere bunun için çook teşekkür ediyorum. Umarım daha büyürüz.

Lütfen oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın bebeklerim. Bu beni teşviklendiriyor.

Öpücükler!

12-douze

  Kalbim, tıpkı zavallı bir serçe gibi çırpınıyordu. Öyle hızlı çarpıyordu ki bir an göğüs kafesimin kırılıp kalbimin içinden çıkacağını hissetmiştim.

Bakışlarımı kaldırdığımda göz göze olduğum adama, Babam, başkan Lorenz'e bakarken elimde sıkı sıkıya tuttuğum telefonun titrediğini hissettim. Ama telefonu açıp Adrien'dan geldiğine emin olduğum mesaja bakmadım.

"O hain, bugün burada aramızda sevgili davetliler!" diyerek salondaki herkesin bakışlarını üzerine çeken babam, maskelerin ardında kocaman olmuş gözleri üzerine çekmişti. "Ama ben, aşağılığın kimliğini sizlerle paylaşmayacağım." İnsanların üzerinde gezen bakışları tekrar bana uzandığında,  olduğum yere düşeceğimi hissettim.  Bir şeyi unutmuş gibi etrafa bir bakış attı ve bıyık altından güldü. "En azından şimdilik..."

Şehrini geliştirmek üzere yaptığı her eylemi dile dökerken birbiri ardına patlayan alkışlar, içinde bulunduğum şoktan beni çıkardığında bakışlarımı telefon ekranına düşürdüm.

Adrien: O salonda, seni benden başka kimse bilmiyor.

Sakin ol.

Marianne: Siktir git!

Adrien: Mari sakin ol. Dikkatleri üzerine çekmek istemezsin.

Hiçbir şey yazmadan tuş kilidini kapadım ve topuklarımı zemini kırarcasına bastırarak balkona çıktım. Yalnız olabileceğim tek yerde hayatımı sorguluyordum. Babasına savaş açan küçük ve asi bir kız çocuğu muydum?  Yoksa ne istediğini bilmeyen şımarık bir aptal mı?   

Rüzgar tenime ısırıklarını bırakırken telefonum birbiri ardına titremeye başladı.

Adrien arıyor...

DETAY- TEXTING +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin