17-dix-sept
Marianne: Bunu söylemek benim için zor.
Aslına bakarsan çok da tuhaf.
Yani hiç tanımadığım bir insana karşı...
Of! Saçmalıyorum galiba.
Galiba değil, ben bayağı saçmalıyorum şu an.
Siktir et, sen nasılsın?
Adrien: Sana dair hiçbir şeyin saçma olacağını sanmıyorum.
Marianne: Boş vermelisin. Gerçekten.
Adrien: Hadi ama Maria. Söyle bana.
Marianne: Sesin çok güzel.
Ve gözlerin.
Ve ellerin.
Güzelsin işte.
Sadece söylemek istedim.
Adrien: Çok kibarsınız, Hanımefendi.
Bir o kadar güzelsiniz de.
Ben de söylemek istedim.
Marianne: Nasıl olduğunu sormuştum.
Adrien: İyiyim Marianne Lorenz.
Kendimi tıpkı bir ergen gibi hissetmem haricinde bir sıkıntım yok..
Marianne: Belki de 12 yaşında bir ergensindir. xd
Adrien: 12 yaşında bir ergen olmadığımı anladığını sanıyordum.
Marianne: 12 yaşındaki bir ergenin sahip olamayacağı kadar geniş omuzların var.
Ve uzun bir boyun...
Ve kalın bir sesin...
Adrien: Demek seni etkiliyorum.
Marianne: Aksini iddia edemem.
Bana neden bir ergen gibi hissettiğini söylemedin.
Adrien: Belini kavrayan elimi yıkamak istemiyorum.
Çok saçma, biliyorum ama...
Saçmalıyorum işte.
Marianne: Belini kavrayan elini sevmiştim.
Ve mentol kokan nefesini.
Seni görebilsem sana dair birçok şeyi severmişim gibi.
İşte bu yüzden benden uzak dur Adrien.
Karşıma çıkacak cesaretin olmadığı için benden uzak dur.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DETAY- TEXTING +18
Short StoryHareketleri bariz bir şekilde hızlandığında onu en derinlerimde hissediyordum. İçimden çıktığında omuzlarım hayal kırıklığıyla düşmüştü fakat belimi sertçe kavrayıp beni yüz üstü çevirdiğinde dudaklarım şaşkınlıkla aralanmıştı. Ardımızda sırlardan ö...