14'e geldik! Müthiş hissediyorum. Bir akşamda 3 bölüm yayımladım ve devamı gelir mi bilmiyorum. Bir elimde tombala taşları diğer elimde telefon yazdıkça yazıyorum 🐹14-quatorze
"Bana kalırsa Bay Lorenz zarf atıyor. " diyen Mona'ya baktım. Gözlerini karşısındaki duvara dikmişti ve kendi düşüncesini dile getirirken epey dalgındı.
"Lorenz'i bilmem ama Saltzman kesin bir şeyler biliyor." Patrick'in haklılık payı olabilirdi çünkü bu sözlerin bir benzerini Adrien'dan duymuştum. Yani, okumuştum.
O gecenin ardından "uyku" denen o eyleme yabancılaşmıştım. Kafamda dönüp duran ses Bay Adrien Soyadıbilinmez'e aitti. Sürekli onun o kalın ve boğazdan yükselen sesini anımsıyordum. Bir ses tonu beni böyle etkilediyse...
"Sana diyoruz Noir!" İrkildim. Bakışlarımı bana bakan Cardin'e çevirdiğimde, "Dalmışım..." diye mırıldandım. "Çok az kaldı, dayan. Senin sayende Başkan'ın açıklarını bir bir öne sereceğiz."
"O kadar hızlı olmayın derim ben. " diyen birliğin başkanı Lucas'tı ve epey düşünceli görünüyordu. Kafasındaki kapüşonu indirdi ve "Daha sonra tekrar konuşuruz.'' dedi. "Şimdilik dağılsak daha iyi olur. Kendinize dikkat edin."
Şehrin bir ucundaki, artık kullanılmayan istasyonun merdivenlerini tırmanırken ne yapacağımı düşünüyordum. Bana verilen bir dahaki görevde, Başkan'ın evine girmem; yazılı birkaç kaynağı alıp kamuoyuyla paylaşmam bekleniyordu.
Kulaklıklarımı takıp istasyon boyunca yürümeye başladım. Hızlı adımlarım, duvara düşen gölgeme düştüğünde duraksamıştım.
Belimden kavrayan kol, beni istasyonun graffitilerle dolu duvarına yasladığında dudaklarımdan bir nefes koptu. Şimdi, sırtım duvara yaslıydı. Yabancıın bir elini başımın sol yanında duvara yaslıyken; diğer eli belimi kavramıştı. Bakışlarım, yabancının maskesinin kapatmaya yetmediği gözlere takılı kaldığında, karşımda gördüğüm yeşiller bedenimi sarstı.
Dudaklarım aralandı. "Adrien?.." diye fısıldadım.
"Bonjour belle madame!"* (Merhaba güzel hanımefendi!)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DETAY- TEXTING +18
Cerita PendekHareketleri bariz bir şekilde hızlandığında onu en derinlerimde hissediyordum. İçimden çıktığında omuzlarım hayal kırıklığıyla düşmüştü fakat belimi sertçe kavrayıp beni yüz üstü çevirdiğinde dudaklarım şaşkınlıkla aralanmıştı. Ardımızda sırlardan ö...