Şöyle yazılmıştır (Şarkıların Şarkısı, 2), "Gün nefes alıp gölgeler uçana dek." Çalışmada gölgeleri ve "iki gölge" nedir anlamamız lazım. Mesele şu ki, kişi O'nun İlahi Takdiri'ni, yani Yaradan'ın dünyayı "İyilik yapan İyi" şeklinde yönettiğini hissetmediğinde bu, güneşi gizleyen bir gölge olarak kabul edilir.
Bir başka deyişle, güneşi gizleyen fiziksel gölge güneşi hiçbir şekilde değiştirmediği ve güneşin tüm gücüyle parladığı gibi, Yaradan'ın İlahi Takdiri'ni hissetmeyen kişi de Yukarıda her hangi bir değişime neden olmaz, şöyle yazıldığı gibi, "Ben, Tanrınız değişmem."
Bunun yerine tüm değişimler alıcılardadır. Bu gölgede, bu gizlilikte iki ayrımı gözlemlemeliyiz:
1. Kişi hissettiği karanlık ve gizlilikleri hâlâ aşabildiğinde, Yaradan'a hak verebildiğinde ve Yaradan'a Yaradan'dan gelen ve hissettiği tüm gizlilikleri görmesi için, yani Yaradan'ın tüm bunları kişiye duasını ifşa etmesi ve Yaradan'a tutunmaya özlem duyması için, yaptığına gözlerini açması adına dua edebildiğinde.
Bu böyledir çünkü kişi sadece O'ndan aldığı ızdırap vasıtasıyla, sorunlarından özgür kalmak ve işkencesinden kaçmak istediğinde, o zaman, kişi her şeyi yapabilir. Dolayısıyla, kişi gizlilikleri ve ızdırapları aldığında bilinen şifayı yapacağı kesindir: kendisine yardım etmesi ve içinde bulunduğu koşuldan çıkarması için Yaradan'a fazlasıyla dua etmek. Bu koşulda kişi hâlâ O'nun İlahi Takdiri'ne inanıyordur.
2. Kişi üstüne çıkamadığı bir koşula gelip hissettiği tüm ızdırap ve acının kişinin derecesinde yükselmeye nedeni olsun diye Yaradan tarafından gönderildiğini söyleyemediğinde. O zaman kişi aykırı düşünce koşuluna gelir zira O'nun İlahi Takdiri'ne inanamaz ve o zaman doğal olarak dua edemez.
Bundan, iki tür gölge olduğu sonucu çıkar. Ve "gölgeler uçtular" sözlerinin anlamı budur, yani gölgeler dünyadan uçacaklar anlamındadır.
Klipa'nın (kabuk) gölgesine "Başka bir tanrı verimsizdir ve meyve vermez" denilir. Bununla beraber, Kutsiliğin (kutsallık) gölgesine "Onun gölgesinde oturmaktan zevk aldım ve meyvesi damağıma tatlı geldi" denilir. Bir başka deyişle, kişi hissettiği tüm gizliliklerin ve ızdırapların mantık üstü çalışmaya yer sağlamak için Yaradan'ın bu koşulları göndermesinden olduğunu söyler.
Ve kişinin bunu söyleyecek gücü olduğunda, yani Yaradan'ın tüm bunlara neden olduğunu, bu kişinin faydasınadır. Bu, kişinin bunun vasıtasıyla kendisi için değil ihsan etmek için çalışmaya gelebileceği anlamına gelir. O zaman, kişi farkına varır, bunun anlamı Yaradan'ın özellikle tamamen mantık üstü üzerine inşa edilmiş bu çalışmadan hoşlanmasıdır.
Bundan kişinin Yaradan'a gölgelerin bu dünyadan uçması için dua etmemesi sonucu çıkar. Tersine, kişi "Yaradan'ın benim O'na bu şekilde hizmet etmemi istediğini görüyorum, tamamen mantık üstü" der. Bu nedenle, kişi her yaptığında "Yaradan kesinlikle bu çalışmadan hoşlanıyor, öyleyse neden yüzün gizliliği koşulunda çalıştığımla ilgileneyim? Sonuçta, ihsan etmek için çalışmak istiyorum, Yaradan bundan hoşlanacak. Bu nedenle, bu çalışmayla küçük düşmem, yani Yüzün gizliliği koşulunda olma hissinden, Yaradan bundan hoşlanmayacak" der. Tersine, kişi Yaradan'ın liderliğini kabul eder ve tüm kalbiyle Yaradan'ın çalışma sırasında kişinin Yaradan'ın varlığını her nasıl hissetmesini istediğiyle hemfikir olur. Bu böyledir çünkü kişi ne haz alacağıyla değil sadece Yaradan'ın nasıl mutlu olacağıyla ilgilenir. Böylece, bu gölge kişiye hayat getirir.
Buna "Gölgesinden haz aldım" denir, yani kişi biraz mantık üstü yapabildiği koşulu şiddetle arzular. Bu nedenle, eğer kişi gizlilik koşulunda, Yaradan'ın onu yaklaştırması için hâlâ yer varken çabalamazsa, bunda kayıtsızsa, o zaman kişiye içinde dua bile edemediği ikinci gizlilik koşulu gönderilir. Böyle olması günahtan dolayıdır – yani kişi tüm varlığıyla Yaradan'a dua etmek için çaba harcamamıştır. Bu nedenle, kişi böyle düşük bir seviyeye gelir.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kabala Bilimi
SpiritualNeden buradayız? Gelecekte bizi neler bekliyor? Acı çekmekten kurtulup nasıl kendimizi huzurlu ve güvende hissederiz? Bunlar hepimizin cevaplamak isteyeceği sorular. Kabala ilmi bu ve daha pek çok soruya cevap verir. Kabala, bizim her soruyu sormam...