YARADAN'IN YÜZÜNÜN İFŞASI VE GİZLİLİĞİ

2 0 0
                                    

Kitaplarda ikinci gizlilik olarak geçen "gizlilik içinde gizlilik" kişinin Yaradan'ın sırtını bile görememesidir. Bunun yerine kişi Yaradan'ın onu terk ettiğini ve artık gözetmediğini söyler. Tüm ızdırapları kör talihe ve doğaya yükler zira İlahi Takdir'in işleyişi kişinin gözünde o kadar kompleks hale gelir ki kişinin inkârına gider.

Bu, kişinin dua etmesi ve problemleri için sadaka vermesi ancak ona hiçbir karşılık verilmemesi anlamına gelir. Ve tam olarak kişi sorunları için dua etmeyi bıraktığı anda ona cevap verilir. Kişi ne zaman bunun üzerine çıkıp İlahi Takdire inansa ve yaptıklarını iyileştirse şans ondan uzaklaşır ve kişi yeniden merhametsizce düşer. Ve inkâr edip yaptıklarını kötüleştirdiğinde ise çok başarılı olur ve büyük ölçüde rahatlar.

Kişi kurallara uygun bir şekilde değil düzenbazlık ya da manevi kurallara saygısızlıkla devam eder. Ya da kişinin Maneviyat ve Islahlar'a (emirler) uyan tüm tanıdıkları fakirlik, hastalıktan mustariptir ve başkaları tarafından hor görülür. Islahların bu takipçileri ona kaba, doğal olarak beyinsiz ve ikiyüzlü gelir ki bir dakikalığına bile onların yanında olmaya tahammül edemez.

Tersine, onun inancıyla dalga geçen, tüm günahkâr tanıdıkları çok başarılı, iyi ve sağlıklı durumdalar. Hastalık nedir bilmiyorlar; akıllılar, erdemliler ve iyi huylular. Tüm gün ve her gün kaygısız, kendinden emin ve sakinler.

İlahi Takdir kişi için işleri bu şekilde ayarladığında buna "gizlilik içinde gizlilik" denir. Bunun sebebi kişinin kendi ağırlığı altında çökmesi ve ızdıraplarının bir takım gizli sebeplerden dolayı Yaradan'dan geldiğine inancını güçlendirememesidir. Sonunda, kişi başarısız olur, inkâr eder ve Yaradan'ın Yarattıklarına hiçbir şekilde bakmadığını ve her şeyin kör kader ve doğa tarafından vuku bulduğunu söyler.

Yüzün Gizliliğinin Betimlemesi

• Yetersiz gelir, kötü sağlık, itibar kaybı, planlarını gerçekleştirememek ve örneğin dostunun canını sıkmaktan kendini alıkoymanın tatminsizliğinden ızdırap çekmek.

• Cevap bulmadan dua etmek. Hareketlerini düzelttiğinde düşmek ve onları düzelttiğinde de başarılı olmak. Devamlılığını uygunsuz tavırlarla sürdürmek: ihanet, çalma, ya da manevi kurallara saygısızlık.

• Tüm dürüst tanıdıklarının parasızlık, kötü sağlık ve her türlü itibarsızlık çekmesi ve kişinin günahkâr arkadaşlarının her gün onunla dalga geçmesi ve sağlıkta, varlıkta ve kaygısız yaşamlarında başarılı olması.

• Maneviyat ve Islahlar'a (emirler) uyan tüm erdemli tanıdıklarının kaba, egoist, abuk sabuk ya da ikiyüzlü olduğu kadar doğal olarak aptal ve nezaketsiz görünmesi. Kişinin Cennet'te bile onlarla olmayı itici bulması, ve onlara bir dakikalığına bile tahammül edememesi.

Tek gizlilik (betimleme): O'nun Yüzü ifşa olmamıştır; yani Yaradan kişiye İsmine – İyi olan İyilik Yapar – göre davranmaz. Tam tersine, kişiye O'nun tarafından keder verilir ya da kişi geçim sıkıntısı çeker ve birçok insan O'ndan borcunu almak ister ve hayatını zehir eder. Tüm günü sorunlarla ve endişelerle doludur. Ya da, sağlığı kötüdür ve başkalarından saygısızlık görür. Başladığı her plan başarısızlıkla sonuçlanır ve tamamen sukutu hayal içindedir.

Bu durumda, yani eğer kişi hatalarının cezası olarak ya da sonunda onu ödüllendirmek için Yaradan'ın bunları ona yaptığına inanırsa elbette Yaradan'ın İyi Yüzünü görmez. Bu, şu deyişi izler, "Allah sevdiğini ıslah eder," ve ayrıca "erdemli ızdırapla başlar, zira Yaradan sonunda ona muazzam huzur verecektir."

Yine de kişi tüm bunların ona bir sebep ve düşünce olmadan kör talih ve doğadan geldiğini söyleyerek başarısızlığa uğramış olmaz. Tersine, kişi Yaradan'ın Rehberliği ile ona bunları yaptığına inanarak güçlenir. Bu yine de Yaradan'ın sırtını görmek olarak değerlendirilir.

Yüzün İfşasının Betimlemesi

Ancak kişi ilacı – kişinin bedeninin içine üfleyen Işık – tamamen keşfettikten sonra Yaradan'a olan inancını güçlendirerek O'nun Yüzünün ifşası ile rehberlik edilmeyi hak eder. Bu Yaradan'ın kişiye Adına uyduğu gibi – "İyi olan İyilik Yapar" şeklinde davranması anlamına gelir.

Böylece, kişi Yaradan'dan bol iyilik ve muazzam huzur alır ve her zaman memnundur. Bunun nedeni kişinin canlılığı, asla sorun ve baskı olmaksızın, hastalık bilmeden, kişilerden yüksek saygı görerek, aklına gelen her planı çabasızca tamamlayarak ve nereye dönerse başarılı olarak, kolaylıkla ve sonuna kadar elde etmesidir.

Ve kişi herhangi bir şey istediğinde, dua eder ve anında cevap bulur, zira Yaradan O'ndan dilenen her şeye her zaman cevap verir, hiçbir dua reddedilmez. Kişi iyi işlerle güçlendiği zaman daha da başarılı olur ve eğer kişi umursamaz ise başarısı da aynı oranda azalır.

Kişinin tüm tanıdıkları dürüst, sağlıklı ve iyi kazanca sahiptir. İnsanların gözünde çok saygındırlar ve hiçbir endişeleri yoktur. Her gün ve tüm gün huzurludurlar. Öyle zeki, samimi ve alımlıdırlar ki kişi onarın yanındayken kutsanmış hisseder.

Ve tersine, kişinin maneviyatı izlemeyen tüm tanıdıkları canlılıktan yoksun, ağır borçlara batmıştır ve bir dakikalığına bile huzur bulamazlar. Hastadırlar ve acı çekerler, başkalarının gözünde değerleri yoktur. Kişiye akılsız, terbiyesiz, acımasız ve insanlara karşı kaba, hileci ve öyle dalkavuk gelirler ki onlarla olmaya tahammül edilemez.

O'nun İsmi bize O'nun tüm yaratılışa faydanın her türlü şekliyle ve halkın arasından her türlü alıcıyı memnun edecek şekilde yardımsever olduğunu gösterir. Elbette bir kişinin hazzı diğerine benzemez. Örneğin, ilimle ilgilenen saygınlık ve varlıktan haz almaz ve ilimle ilgilenmeyen de ilimden büyük edinimler ve keşifler sağlamaz. Dolayısıyla, O bazısına varlık ve saygınlık verir ve başkasına da ilimde muazzam edinimler verir.

Kişinin gizlilik döneminde O'nun dünya üzerindeki Rehberliğine inancının güçlenmesi talebi kişiyi kitapları ve maneviyatı anlamaya ve oradan da Işığı ve O'nun Rehberliğine inancı nasıl güçlendireceğinin anlayışını çekme noktasına getirir. Kişinin ilmi çalışmasıyla aldığı bu aydınlanma ve gözlemlere "Işığın şifası" denir. Bunlar belli bir miktara ulaştığında Yaradan kişiye merhamet eder ve Yukarıdan hazzı yani Üst Bolluğu yağdırır.

Yüzün İfşasının Betimlemesi

• Bol iyilik ve huzurun alınması ve kişinin canlılığını kolaylıkla ve tam olarak kazanması. Kişi asla yetersizlik ya da hastalık hissetmez, nereye dönerse saygı görür ve aklına gelen her planı başarıyla ve kolaylıkla gerçekleştirir.

• Kişi dua ettiğinde anında cevap alır. Tavrını iyileştirdiğinde çok başarılıdır ve kötüleştirdiğinde başarıyı kaybeder.

• Kişinin doğru yolda yürüyen tüm tanıdıkları varlıklı, sağlıklı, hastalık bilmeyen, çok saygın insanlardır ve sakinlik ve huzur içerisinde yaşarlar.

Ve doğru yolu izlemeyen tanıdıkları fakir, sorun ve acılarla dolu, hasta ve başkalarının gözünde aşağılıktırlar.

Kişi tüm erdemli tanıdıklarını akıllı, mantıklı, iyi davranışlara sahip, dürüst ve öyle samimi görür ki onların arasında olmak en tatmin edici şeydir. 

Kabala BilimiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin