MATAN TORA'DAKİ MESAJ (Manevi Edinimin Mesajı)

1 0 0
                                    

Bu üç makalede, "Matan Tora" (Manevi İlmin Edinimi/ Verilişi), "Bağ" (Karşılıklı Sorumluluk) ve "Barış", Baal HaSulam bize büyük bir toplumun Yaratılışın amacını gerçekleştirme gerekliliğini öğretir. Dünyadaki diğer insanlar olmadan tek bir kişinin amaçlarına ulaşmayacağını ve sadece toplumsal birlik ve manevi çalışmanın bizi barış, bolluk ve insani potansiyelimizin gerçekleştirilmesi ile ödüllendireceğini gösteriyor.

Baal HaSulam, "Maneviyatın İfşası" Madde 14'deki bölümde bizi arzulanan amaca getirebilecek en önemli şeyin insan ve insanı ilgilendiren kısım olduğunu yazıyor. Makalenin sonunda, "Maneviyatın 613 kuralı "Dostunu kendin gibi sev" kuralının etrafında döner" diyerek karşılıklı sorumluluğu tüm ulusa yaymanın anlamını daha da derinleştiriyor. Ayrıca, bu noktanın ulusun her bireyinin bunu yapmaya arzulu ve hazır olduğunda olanaklı olabileceğini söylüyor.

"Bağ" (Karşılıklı Sorumluluk) makalesi Madde 20'de Baal HaSulam dünyanın ıslahının sonunun dünyadaki herkes manevi çalışmada birleştiğinde olacağını açıklıyor. Ancak, ilk olarak manevi çalışmaya girerek dünyaya yol gösterecek olanlar kalpleri uyananlardır. "Yaradan'a kalbini yönlendirenlerin dünyadaki rolü atalarımızın bize olan rolüne benzer. Aynı zamanda, kalbini arındırmak isteyen bir topluluk, kendisi ve dünyanın diğer halklarının yüce bir çalışma olan dostunu sevmeyi üslenene dek gelişiminden sorumludur ki bu Yaratılışın amacının basamaklarıdır... Böylece, yaratıcısına mutluluk getirmek amacıyla topluluk hiçbir ödül ve kişisel sevgi olmadan yerine getirdiği her bir iyilikle, bir dereceye kadar dünyadaki diğer insanların gelişimine yardım eder.

Makalenin ilerleyen bölümlerinde Madde 28'de manevi bir topluluğun rolünü, bedenin saflık ve temizlik kıvılcımları vasıtasıyla tüm dünya uluslarına geçecek çare olarak tanımlıyor. Bunun nedeni diğer dünya uluslarının henüz buna hazır olmamaları ve Yaradan'ın tüm uluslar arasından seçilmiş buna başlayacak en az bir topluluğa ihtiyacı var.

Dünyanın tüm ulusları Bana (Yaradan'a) aittir, sizin olduğunuz gibi ve sonunda Bana tutunacaklar. Ancak henüz bu görevi gerçekleştiremeyeceklerinden erdemli bir halka ihtiyacım var. Eğer seçilmiş halk olmayı kabul ederseniz, o zaman sizin benim için İbadet edenler krallığı olmanızı emredeceğim, ki bu başkalarını sevmenin nihai formudur: "dostunu kendin gibi sev."

"Barış" makalesinde, Baal HaSulam genel olarak insanların acı çekmesinin gerçek nedenini öğretiyor. Ulusun üyeleri arasında gerginliğe neden olan başkalarına karşı acımasız, egoist direncin her hangi bir insani taktikle durdurulamayacağını yazıyor. İnsanlığın kendisini Almanya ile uç sağa ve Rusya ile uç sola atmış olmasıyla, bir taraftan öbür tarafa dönen sınırsız ızdırap içindeki hasta bir insan gibi olduğumuzu açıkça görebiliyoruz. Durumu rahatlatmak bir yana acıyı azdırdılar ve hepimizin bildiği gibi haykırışları göklere çıkıyor. 

Baal HaSulam buradan kaçınılmaz sonuca gidiyor, yani insanların Yaratılışın öncesinde planlanmış olduğu gibi, Yaradan'ın yüklediği yükü kabul etmekten, Yaradan'ı bilmekten ve hareketlerini Yaradan'ın mutluluğuna ve amacın gerçekleştirilmesine yöneltmekten başka çareleri yok. Ve O'na hizmet ederken bunu yaptıklarında insanlığın içindeki tüm kıskançlık ve nefret yok olacak, zira o zaman insanlığın tüm üyeleri Yaradan bilgisiyle dolu olarak, tek bir bedende tek bir kalpte birleşecek. Dolayısıyla, dünya barışı ve Yaradan bilgisi tek ve aynı şeydir.

Baal HaSulam'ın bu üç makaledeki sözlerini özetlemek için birkaç belirgin mesaja dikkat çekebiliriz:

• Tüm Yaratılışın amacı bütün yaratılanların Yaratıcılarına tutunmasıdır. Böylece, kendi çabaları vasıtasıyla ebedi haz ve bütünlük ile ödüllendirilecekler.

• Bu amacı gerçekleştirmek sadece "Dostunu kendin gibi sev" yasasını gerçekleştirmekle mümkündür.

• Bu kural, birkaç kişinin birleşmesi ve zaman içinde bir ulus olana dek büyümesi sonucu yavaş yavaş gerçekleştirilecek ki sonunda tüm dünya uluslarının manevi çalışma ve insan sevgisine gelmesini sağlayacak.

• Bu fikri gerçekleştirme rolünü uygulayacak olan ilk insanlar, Yaradan'a kendini yönlendirenlerdir.

• İhsan etmeye yönelen bir topluluk, tüm uluslara örnek olarak belirlenmiştir ve onları aynı anlayışa götürecektir.

• Kendisini bu amaca adamayı reddeden her ayrı grup ya da ulus üzerlerine korkunç işkence çekecekler ki bu onları ıslahın sonuna yönelik doğru yola yönlendirecektir.

• Kendisini bu amaca adayan her kişi, grup ya da ulus tüm süreci etkileyip hızlandıracağı için arzulanan bütünlük ile ödüllendirilecektir.

Aşağıdakiler Bnei Baruh Kabalistlerini yönlendiren prensiplerdir.

Bu grubun üyeleri, büyük Kabalistlerin yazılarını öğrenerek ve bu prensipleri uygulayarak günlük bazda paylaşım ve birlik hayatı yaşar, öğretileri tüm insanoğluna, tüm dünyaya öğretirler. Bu, tüm yıl boyunca aktif pek çok çalışma grubu, Kabalistlerin kitaplarının dağıtımı ve internet ve TV üzerinden canlı ve arşivlenmiş Kabala dersleri aracılığıyla gerçekleştirilir. İnternet sitesi, www.kabbalah.info 32 dilde içeriğe sahip internet ağı üzerindeki en önde gelen Kabala sitesidir. Ayrıca, her ay sekiz dilde basılan Kabala gazete ve dergileri de bulunmaktadır.

Bnei Baruh'un temel hedefi kompleks Kabalistik malzemeyi mümkün olduğunca basit terimlerle sunabilmektir ki hayatın amacını arayan herkes bunlarla bağlantı kurabilsin. Ek olarak, Baal HaSulam'ın öğretilerini izleyen Bnei Baruh ellerinde bulunan her türlü araçla tüm insanoğluna yaratılışın amacını öğretmeye çalışıyor.

Yani, acı, ızdırap ve savaşı önleyebilecek tek mesajı öğretmeye çalışıyorlar: "O'ndan başkası yok."

Politik, ekonomik ve global koşulların sadece bu basit mesajı öğretmekte yattığı Bnei Baruh üyeleri için gayet açıktır. Dünyadaki ıstırabın tek nedeni insanları geliştirmek ve onlara Yaradan'a dönerek O'nunla bağ kurmalarını öğretmektir. Bu sonuca doğru dünyaya yardım etme görevini ihmal etme girişimleri tüm halka muazzam acı getirir.

İnsanlığın gelişimi kaçınılmaz ve durdurulamaz. Tüm yapabileceğimiz mesajı anlamak ve gerçekleşmesini hızlandırmaktır. Maalesef insanoğlunun kanlı tarihi bize bu görevi gerçekleştirmeyi inatla reddetmenin sonucunu gösteriyor.

Aklımızda tutmamız gereken tek şey, realitenin tümünün tek bir nedeni vardır. Bu neden bize içimizde ve dışımızda farklı şekillerde görünür. Hislerimiz, düşüncelerimiz, arzularımız ve hareketlerimiz vasıtasıyla bizimle bağlantı kurar ve dünyadaki tüm insanlara aynı şekilde görünür. Şunu hatırlamakta fayda var, sadece bunun yardımıyla "Dostunu kendin gibi sev" kuralını gerçekleştirebiliriz. Bunların tümü basit bir şekilde realiteye yaklaşımımızı değiştirerek gerçekleştirilebilir, dışsal değişiklikler yapmaya gerek yok.

Eğer yapabildiğimiz kadar çok kişiye hayata bu şekilde bakmayı öğretebilirsek kendimizi kısa sürede daha sakin ve huzurlu bir dünyada buluruz. Yaradan'la kurulan derin bağ her birimize hayatımızın anlamını, ruhlarımızın kökenini ve sonsuz hazzı nasıl edinebileceğimizi anlamakta yardım eder. Bunu gerçekleştirerek, Yaratılışın amacını gerçekleştiririz ve her birimiz için hazırlanmış olan tüm haz ve hoşluğu alırız. 

Kabala BilimiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin