HEPİNİZE BÖLÜM BAŞINDAN MERHABALAR. BİR AYI GEÇTİ BÖLÜM YAZAMADIM AMA NEDENİNİ BİLENLER BİLİYOR. PANOMDA DA BELİRTTİĞİM GİBİ SAĞLIK SORUNLARI (KIZIMIN) YAZMAMA ENGELDİ. ŞÜKÜRLER OLSUN HERŞEY YOLUNA GİRDİ VE BEN YENİDEN ARANIZA DÖNDÜM. BUNUN İÇİN GERÇEKTEN ÇOK MUTLUYUM. ONLARI ÖZLEDİM. SİZLERİ ÖZLEDİM. YORUMLARINIZI ÖZLEDİM. SİZ DE BENİ ÖZLEMİŞSİNİZDİR UMARIM.
HADİ BÖLÜME GEÇELİM O HALDE.
UNUTMAYIN. ÇOKÇA ÖZLENDİNİZ VE SEVİLİYORSUNUZ CANLARIM ❤️❤️❤️
Gena uzun bir süre boyunca Drake'in sertçe çarptığı kapıya bakakaldı. Ardından donuk bakışlarını kaba davranışından bihaber sofradakileri silip süpürmekle meşgul olan adama çevirdi.
"Hey bebeğim! Daha ne kadar orada dikilmeye devam edeceksin?" diye seslendi Dom, portakal suyundan bir yudum almadan önce. "Güzel şeyler hızla tükenmek üzere ona göre."
Drake'in onun için özenle hazırladığı sofraya adamın yüzsüzce yerleşmesi yetmiyormuş gibi bir de tutup onunla alay etmesi Gena'nın tepesini attırmıştı. Bir kaç saniye öncesine kadar tüm hislerinden arındırılmış duygusuz bez bir bebek gibi boş ve anlamsız hissediyordu kendini, oysa şimdi...
İki yanında sıktığı yumruklarıyla bastığı yerleri titretmek istercesine, cüssesinden daha sert adımlarla adama doğru yürüyerek tepesinde dikildi.
"Sen ne yaptığını sanıyorsun söylesene?"
Dom arkasını dönmeden omuz silkti. Ona bakmaktansa pankekine tereyağı sürmekle daha çok ilgileniyor gibiydi.
"Gördüğün gibi kahvaltımı yapıyorum canım. Sende denemelisin. Bu şeyler müthiş olmuş."
Şimdi de bir pankeki ucundan tutmuş tıpkı az önce Drake'le alay ettiği salatalık gibi ona doğru sallıyordu. Gena'nın yüzünde bir kas seğirdi. Adamın sinirlendiğini anlaması için sesini bir ton daha yükseltti.
"Tüm bunları neden yaptığını soruyorum sana?"
"Çünkü sabahları kahvaltı etmek âdetimdir."
"Benim evimde değil."
"Ne olmuş yani? Burası sevgilimin evi."
Gena'nın öfkesi gittikçe kabarıyordu. Sıktığı yumruklarına hâkim olabilmek için derin bir nefes alıp kollarını göğsünde kavuşturdu.
"Gelmeden önce haber vermeliydin."
"Denedim. Ama telefonuna cevap vermedin. Dün gece çok mu içtin?"
"Müsait olmadığımı anlamış olmalıydın."
Mekanik cevaplarıyla sonunda adamın dikkatini çekmeyi başarmıştı. Dom lokmasını çiğnemeye ara vererek ona tepeden tırnağa dik dik baktı.
"Şimdi gayet müsait görünüyorsun." Merakına yenilip taburesinde döndü. "Ateşin filan mı var senin?"
Gena uzattığı elden aniden kaçarcasına uzaklaşınca genç adamın kaşları çatıldı.
"Bana ciddi ciddi bozulmuşsun sen." dedi bir gerçeği dile getirirmiş gibi.
Ha şunu bileydin.
"Ben. Ben kendimi bugün pekiyi hissetmiyorum Dom. Bu yüzden sanırım görüşmek için pek uygun bir zaman değildi."
"Hey tatlım. Ben buradayım tamam mı? Senin için ne gerekiyorsa yaparım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YILDIZ OYUNCU (Tamamlandı)
General FictionBir SageTaylors Romanı... Yakışıklılığını ve çapkınlığını babasından, özel yeteneklerini ve küstahlığını ise annesinden almış olan Nickholas Andersson; Hollywood'un paparazzileri gibi, en ünlü film şirketlerinin de peşinden koştuğu genç aktörlerden...