FİNALDEN ÖNCEKİ 7.500 KELİMELİK SON BÖLÜME HAZIR MISINIZ?
BÖLÜM İTHAFIM SEVGİLİ BayannMgBakan A GELSİN. KENDİSİ BENİM SON ZAMANLARDAKİ EN ÇILGIN FANATİĞİM OLUR☺️
CANIM DESTEĞİN VE GÜZEL YORUMLARIN İÇİN ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM🥰🙏
İYİ Kİ VARSIN
❤️❤️❤️
Partinin yapıldığı binanın önü bir kaç dakikanın izdihama dönüşmüştü. Sokağı siren sesleriyle dolduran polis, itfaiye ve ambulans ekipleri, kendi araçlarıyla kaçmaya çalışan insanların engeline takılıyor, geceye büyük bir hevesle hazırlananlar çil yavrusu gibi sağa sola kaçışıyordu.
Patlama tüm zemini sarsmıştı. Büyük ve uğursuz bir kara duman gökyüzünde ışıl ışıl parlayan yıldızların önünü kara bir örtü gibi kaplıyordu. Müzik, dans ve ışıltıdan geriye kalan tek şey; kaos, çığlıklar ve panikti.
Binadan nefes nefese çıkan biri, "Kaçın! Başka bomba olabilir!" diye bağırınca Madison güçlükle nefes aldı.
İnsanların tam aksi yönüne doğru koşar adım yürümeye çalışıyordu ancak dizleri öyle çok titriyordu ki, her an yere yığılmaktan korkuyordu. Bir anda elini içgüdüsel olarak karnına koymuştu. Sanki bebeğini hissetmiş ve ona sessiz bir mesaj göndermek istemişti.
O iyi, merak etme.
Fakat bu sözü verebilmek için önce Nick'i kendi gözleriyle görmesi gerekiyordu.
Peki ya Corine, Gena, Drake, Troy ve diğerleri? Aman Tanrım, kahrolasıca babası bile içerideki insanların arasındaydı. Hayatında sevdiği herkesi bir anda kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya kalmak tüm sinir uçlarında kısa devre yapmasına neden oluyordu. Hatta sevmediklerini bile. Madison sarsak adımlarını hızlandırdı. Arkasında birinin tekrar ettiğini sandı fakat kulakları uğuldadığı için umursamadı. Tam köşeyi dönmek üzereyken bir polis önüne geçerek onu durdurdu.
"İçeri giremezsiniz hanım efendi. Bu çok tehlikeli."
"Lütfen önümden çekilin. İçeride benim için önemli insanlar var. Kız kardeşim, arkadaşlarım. Onların iyi olup olmadıklarını öğrenmem lazım."
"Üzgünüm ama polis ekipleri alanı boşaltmaya devam ediyor. Sağlık ekipleri yaralılara müdahale ederken sizi içeri gönderemem. En kısa sürede yetkili biri sizinle ilgilenecektir."
"Bakın, anlamıyorsunuz. Kız kardeşim içeride diyorum size. Babam. Sonra sevdiğim adam." Çocuğumun babası.
"Anlıyorum hanım efendi ancak, söylediğim gibi sizi içeri alamam. Lütfen zorluk çıkarmayın."
"Lanet olsun!"
Omzuna dokunan dostça elin sahibi nefes nefese, "Şu anda oraya girmen mümkün görünmüyor tatlım." dedi. Eduardo'nun ona yetişmesi için belli ki koşması gerekmişti. "Bırak da insanlar işini yapsın."
"Ama..."
"Lütfen Madison."
"Hiç biriniz beni anlamıyorsunuz. Onları görmem gerek diyorum size. İyi olup olduklarını bilmem lazım. İyi olmalılar." dedi en sonunda kendi kendine. Görüşünün bulanıklaştığını hissetti. Birden ayakları yer ile temasını kesmek üzereydi ki Eduardo ona yardım etti. Hemen ardından sıcak tombul gözyaşları yanaklarından aşağıya yuvarlanıvermişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YILDIZ OYUNCU (Tamamlandı)
General FictionBir SageTaylors Romanı... Yakışıklılığını ve çapkınlığını babasından, özel yeteneklerini ve küstahlığını ise annesinden almış olan Nickholas Andersson; Hollywood'un paparazzileri gibi, en ünlü film şirketlerinin de peşinden koştuğu genç aktörlerden...