6.Bölüm
"Anne, bunu duyman gerek!"
Küçük çocuk sevinçle koşturarak mutfağa girmişti. Heyecanı yanaklarındaki kırmızılıktan, gözlerindeki ışıltıdan rahatlıkla okunabiliyordu. O sırada annesinin ne yaptığını umursamayacak kadar mutluydu.
"Buna inanamayacaksın. Kelimeleri tersten okuyabiliyorum. Bayan Harper bugün sınıfta küçük bir test yaptı ve benim bu konuda çok yetenekli olduğumu herkesin önünde açıkça söyledi. İnanabiliyor musun? Okulda bir yarışma düzenlenecekmiş ve benim de katılmamı istedi anne. Ne harika bir haber değil mi?"
Çocuk, konuşurken adeta yerinde duramıyor, zıp zıp zıplıyordu. Annesi ocakta bir yandan tenceredeki yemeği tahta bir kaşıkla karıştırırken, bir yandan da elinden düşürmediği kâğıt destesinden gözlerini ayırmıyordu.
"Şimdi olmaz, daha sonra tatlım."
"Ama anne, yarışmaya kadar çok çalışmamız gerek. Dinle şimdi! I-B-A-L-O-D-Z-U-B. Buzdolabı. K-A-D-R-A-B. Bardak.
"Sana şimdi olmaz dedim Nick. Annen de çalışmak zorunda tatlım."
"U-T-O-B-O-R-K-A-F-T-U-M. Mutfak robotu."
"Nick!"
"E-S-A-K. Kâse."
"Tanrım Nicky!" diye inledi yeniden kadın. Bu kez sesi öyle yüksek çıkmıştı ki, Nickholas aniden sessizleşmiş, kırpıştırdığı derin mavi gözlerini annesine dikmişti.
"Altı yaşındaki bir çocuğa göre çok fazla konuşuyorsun ve beni hiç dinlemiyorsun, değil mi?"
Çocuğun dikkatini çekebildiğine sevinen kadın eğilerek elindeki kâğıt tomarını sanki fark etmek zorunda olduğu bir nesneymiş gibi çocuğun burnunun ucunda sallamaya başladı.
"Bunlar nedir biliyor musun Nick?"
Küçük çocuk yalnızca başını iki yana sallayarak cevap verince genç kadın iç çekerek daha yumuşak bir sesle konuşmaya devam etti.
"Bunlar annenin ezberlemesi gereken roller canım. Ve yapması için çok kısa bir zamanı var. Yakında anneni televizyonlarda görebileceksin. Bunu istiyorsun değil mi Nick? Annenin ünlü bir yıldız olmasını istiyorsun değil mi?"
Çocuk kafa karışıklığı ile başını bu kez de evet anlamında sallayınca, kadının gözlerinin içi ışıldadı. Yüzündeki gülümseme gerçekten de yıldızlara özeldi.
"Aferin sana. Şimdi beni yalnız bırak ve odana git. Üstelik böyle saçma sapan şeylerle uğraşacağına DVD 'lerinden birini seyret ve yaşıtlarının nasıl oyunculuk yapabildiklerine odaklan. Unutma, iyi bir aktör daima çok çalışmalıdır. İleride ne olacaksın, anneye söyle bakalım?"
"İyi bir aktör olacağım."
"İyi olmak yetmez, sen en iyisi olacaksın Nick. "
Küçük çocuk verdiği cevaba ileride o ankinden daha fazla pişman olacağını hiç düşünmemişti. O sırada tek umurunda olan şey annesinin omuzlarından tutup ona tüm sevecenliğiyle gülümsemesiydi Annesi çok güzel gülümserdi. Öyle ki, babası onun bu gülüşüne âşık olduğunu söylerdi hep.
K-Ş-A. Aşk.
Fakat bu aralar annesi o kadar da sık gülümsemiyordu. Hatta Nickholas'ın yaptığı esprilere bile gülmüyordu. Gergindi. Hep çok çalışmaktan ve bir yıldız olmaktan söz ediyordu. Annesi işini seviyordu. Oyunculuğun kariyeri olduğunu düşünüyordu. Bir gün dünya ondan bahsedecek ve kariyerinde en tepede olacaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YILDIZ OYUNCU (Tamamlandı)
General FictionBir SageTaylors Romanı... Yakışıklılığını ve çapkınlığını babasından, özel yeteneklerini ve küstahlığını ise annesinden almış olan Nickholas Andersson; Hollywood'un paparazzileri gibi, en ünlü film şirketlerinin de peşinden koştuğu genç aktörlerden...