Çekimler bittikten, güvenlik de dahil ekibin geri kalanı toparlanıp evlerine döndükten sonra yapacağı tek şey kendi evine gidip, pijamalarını giyerek arkadaşının yaptığı makarnadan kalanları tırtıklamakken, neden bu lüks kulüpteki prodüksiyon şirketinin verdiği yemeğe katıldığını soruyordu kendi kendine.
Bunun tek sebebi büyük ve pek sevgili patronu B.B.'nin o yemeğe katılacak olması ya da, Nickholas'ın yeni işvereni Bayan Fanny West'in onu bu gece davet etmesi olamazdı elbette. Kadın akşam güneşini kıskandıracak bir güzellikte günün sonunda sete gelmiş, herkesle tek tek kaynaşırken Madison'ı gördüğüne sevindiğini nazikçe belli etmişti.
Ama hayır. Bu yemeğe katılmasının da şarjı bitmek üzere olan telefonuna kardeşinden gelen çağrıya cevap veremeyecek kadar meşgul olmasının sebebi de; Nickholas'ın eski sevgilisi- şimdiki oyuncu partneri- tescilli dünya güzeli Barbara Collen'ın Bianca karşısında bir pot kırmasına engel olmaktı. Veya Nickholas'ın pot kırmasına. Gerçi masadaki samimi hallerine bakılırsa ortada pek müdahale edebileceği bir durum oluşacakmış gibi görünmüyordu.
O gün bir halt yemiş ve Bianca'ya Las Vegas'taki gece oğluyla öpüşen kimliği belirsiz kadının Barbara Collen olduğu yalanını söylemişti. Çünkü o kadının kendisi olduğunu itiraf etmek, bir ejderhanın ağzından çıkacak kızgın alevlerde kızarmakla eşdeğerdi. Aman kalsın. Madison'ın bu günlerde Big Mag olmaya pek niyeti yoktu.
Ne enteresandır ki, bu olayın üzerinden çok geçmeden, Bianca o sırada ülkenin diğer ucundaki bir dergi çekiminde olan Barbara'yla iletişime geçmiş, kadın da ışık hızıyla Los Angeles'taki yeni çekilen filme dâhil olmuştu.
Aptal bir insan bile tüm bunların bir rastlantı olmadığını anlardı. Bu işte elbette B.B.'nin parmağı vardı. Aksi imkânsızdı. Kadının oğlu ile eski sevgilisini bir araya getirme çabası gerçekten takdire şayandı.
Madison'ın asıl anlayamadığı Barbara gibi bir kadının müdahili olmadığı bir olay karşısında neden hiç renk vermediği ve ortama uyum sağlamaya çalıştığıydı.
Bunun akla yatkın iki nedeni olabilirdi.
A: Kadın zaten bir filmde başrol kapabilmek için iyi bir fırsat kolluyordu ve B.B. sayesinde bu fırsat ayağına kadar gelmişti.
Ve B: Kadının asıl kapmak istediği, başrolden çok başka bir şeydi.
Masada Bianca, Nickholas, Barbara ve Fanny West haricinde ekipten birkaç kişi daha vardı ve Madison dışında hepsi yemeğin yanında su yerine alkol tüketmeye alışkın görünüyorlardı. Madison kendine verdiği söze sadık kalarak meyve suyunu tercih etmişti. Çünkü en son ki içki macerası büyük bir baş ağrısıyla sonuçlanmıştı. Neyse ki Fanny bu akşam ortağı Eduardo'yu da yanında getirerek ona daha fazla eziyet etmemişti. O ısrarcı zamparayı bu akşam yeniden görmeye tahammülü yoktu doğrusu. Madison'ın o adamla ilgi son hatırladıkları hiç de hoş şeyler değildi. Ama nedense Madison o gece aralarında adamın ondan ısrarla aldığı tek bir öpücükten daha fazlasının yaşandığına inanıyordu. Fakat ne yazık ki anıları, Nickholas ile aniden ortaya çıkan evliliği gibi hafızasındaki bir köşede kilit altındaydı ve belli ki kendi istekleri dışında onları asla oradan çıkaramayacaktı.
Bianca Fanny ile koyu bir sohbete dalmıştı. Diğer adamlar ise kendi hallerindeydi. Yalnızca genç bir illüstratör Madison'ın sol tarafında oturuyor, ara sıra ona film afişleriyle ilgili abartılı espriler yaparak Madison'ın dikkatini çekmeye çalışıyordu. İşin kötü yanı bunu yaparken kendini komik sanmasıydı. Yine de adam zararsız sayılırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YILDIZ OYUNCU (Tamamlandı)
General FictionBir SageTaylors Romanı... Yakışıklılığını ve çapkınlığını babasından, özel yeteneklerini ve küstahlığını ise annesinden almış olan Nickholas Andersson; Hollywood'un paparazzileri gibi, en ünlü film şirketlerinin de peşinden koştuğu genç aktörlerden...