Corine Restoran Bar'ları severdi. İnsanlar akşam yemeklerini yedikten sonra hafif bir müzik ve içkileri eşliğinde bar köşesine çekilir ve sohbetlerine kaldıkların yerden devam ederlerdi.
Restoranın otantik atmosferinden daha ilk girişte etkilenmişti. Duvarlar soft bir keten rengindeydi. İçleri; birçok ilginç çiçek türleriyle dolu toprak saksılar etrafa serpiştirilmişti. Duvarlardaki çerçevelerde ünlü sanatçıların tabloları yerine rengârenk kuş motifleri kullanılmıştı. Bir köşede, gelen misafirlerin şiir, söz, resim gibi detaylarla doldurduğu bir anı köşesi mevcuttu. Tavandan sarkan kâğıt balon lambalar ortama hoş bir hava katmış, ışığı loşlaştırılarak yakın mesafedeki masalarda insanların birbirlerinden rahatsızlık duymaması sağlanmıştı. Duyulara işleyen hafif bir tütsü kokusu bütün mekânı sarmıştı.
"Burası çok güzelmiş. Daha önce hiç gelmemiştim."
Şık restoranlara göre daha ucuz ama zengin bir menüye sahipti. En azından kendi çalıştığı burgerciden çok daha iyi yemekleri olduğunu düşünüyordu. Köşede kendilerine ayrılan küçük, şirin masaya geçmişlerdi.
"Eskiden Gena ve Drake'le buraya sık sık gelirdik. Üniversitede, daha az çalıştığımız ve daha çok para hesabı yaptığımız günlerdi."
"Bu, bu gece hesabı benim ödeyeceğim anlamına mı geliyor?"
Madison güldü. "Hayır ufaklık. Bugünlük hesaplar bizden ama ileride mezun olduğunda ve bir gazeteci olarak ilk maaşını aldığında bunu sana hatırlatacağımızdan hiç şüphen olmasın."
Corine neşeyle omuz silkti.
"Bu hiç sorun değil. Hesabı şimdi de ödeyebilirdim."
Madison bunu yapacağından emindi. Bazen Corine'in ayakları üzerinde sağlam basabilen yirmi bir yaşında genç bir kadın olduğunu unutuyor olabilirdi. Ama yine de kardeşinin yalnızca bu gecelik, cebindeki paranın hesabını yapmadan eğlenmesini istiyordu.
"Dediğim gibi, bu gece hesaplar bizden. Kızlar gecesi. O yüzden arkana yaslan ve rahatla. Ne yiyeceğine karar verdin mi?"
"Evet." Corine, tepelerinde dikilen garsona bakmadan, "Ben şöyle bol peynirli ve soğanlı güzel bir İtalyan pizzası yemek istiyorum. "dedi.
"Daha besleyici bir şeyler seçseydin keşke."
"Başlama yine. Bu gece karbonhidrat komasına girmeme kimse engel olamaz."
Madison menüye bakarken iç geçirdi. "Pekâlâ. O zaman, bende ton balıklı ve bol yeşillikli bir makarna salatası alayım."
Genç kız yüzünü buruşturdu. "İğrenç."
"Bir arkadaşımız daha gelecek. O gelene kadar siparişleri bekletir misiniz lütfen."
"Sahi Gena nerede kaldı?"
Garson kadehlerindeki suları tazeleyip, menüleri toplarken Madison önce saatine sonra etrafına bakındı.
"Çoktan gelmiştir diye umuyordum. Bugün ajansta da yanıma uğramadı."
"Drake de öyle. Yani evde demek istiyorum. Sanki ben geldiğimden beri ikisi fazla ayakaltında olmak istemiyormuş gibi davranıyor. Drake'in vaktinin çoğunu odasında geçirdiği dikkatini çekti mi?"
"Garip ama evet. Arkadaşlarımı tanımasam bizden kaçtıklarını düşünürdüm."
"Ya da birbirlerinden."
Madison şaşkınlıkla kaşlarını kaldırdı.
"İyi de neden? Gena ve Drake daima çok iyi anlamışlardır."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YILDIZ OYUNCU (Tamamlandı)
General FictionBir SageTaylors Romanı... Yakışıklılığını ve çapkınlığını babasından, özel yeteneklerini ve küstahlığını ise annesinden almış olan Nickholas Andersson; Hollywood'un paparazzileri gibi, en ünlü film şirketlerinin de peşinden koştuğu genç aktörlerden...